GLUTEN DUYARLILIĞININ İÇ YÜZÜ ORTAYA ÇIKTI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Tıp dünyasında gluten ve buğday alerji veya duyarlılığının abartıldığına inananların sayısı fazladır.

Yeni yayınlanan bir araştırmada buğday veya yulaf, arpa gibi diğer tahılları yiyenlerde ortaya çıkan rahatsız edici belirtilerin gerçekten bağırsaklardan kaynaklandığını ve bu kişilerde bağışıklık sisteminin aktive olduğu gösterildi.

Gut isimli dergide yayınlanan araştırma, buğday veya ilgili gıdaları yediklerinde karın ağrısı, şişkinlik ve yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıkanların hem bağırsaklarında bazı değişiklikler olduğunu ve hem de bağışıklık sisteminin aktive olduğunu gösteriyor (1, 2).

Araştırma, Columbia University Medical Center (CUMC) uzmanları tarafından non-Çölyak gluten duyarlılığı (=NÇGD) veya gluten duyarlılığı veya gluten entoleransı olan 80 ve Çölyak teşhisi olan 40 hasta ile 40 sağlıklı insan üzerinde gerçekleştirildi.

Araştırmada gluten duyarlılığı grubunda Çölyak’ ta olduğu gibi sitotoksik T hücrelerinde bir artış olmamakla beraber sistemik immun aktivasyona bağlı olarak bağırsaklarda hücre hasarı geliştiği gösterildi.

Gluten duyarlılığı hastalarının serumlarında da CD14, LPS-bağlayan protein ile bakteriyel LPS ve flagelline antikor reaktivitesinin artmış olduğu belirlendi.

Bağırsak hücrelerindeki hasarın bir işareti olan FABP2 (fatty acid-binding protein 2) seviyeleri de gluten duyarlılığı grubunda yüksek bulunduğu gibi seviyeler mikrobial ürünlere immünolojik cevaplarla da korelasyon gösteriyordu.

Araştırmada, buğday ve diğer tahıllardan altı ay süreyle uzak duran bir grup hastada FABP2 seviyeleri ve immün aktivasyonun düzeldiği de görüldü.

Bu sonuçlar, gluten duyarlılığı olan bazı kişilerde Çölyak hastalığı tablosu olmadan sistemik immün reaksiyon ve bağırsak hasarı olabileceğini gösteriyor.

Çölyak nedir?

Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı olanlarda gluten veya ilgili proteinlerin tetiklediği oto-immun bir hastalıktır.

Bu hastaların ince bağırsaklarında enflamasyon ve hasar vardır; bağırsak geçirgenliği artmıştır.

Hastalığın en önemli belirtileri karın ağrısı, ishal, kilo kaybı, kemik hastalığı ve kansızlıktır.

Non-Çölyak Gluten Duyarlılığı nedir?

Bununla beraber bazı kişilerde buğday tüketimiyle çölyak hastalığının karakteristik kan ve bağırsak bulgularını göstermeyen bir takım belirtiler ortaya çıkar.

Non-Çölyak glüten duyarlılığı ya da kısaca “gluten entoleransı” veya “gluten duyarlılığı” adıyla bilinen bu tablonun sebebi ve mekanizması belli değildir ve bir laboratuvar bulgusu da yoktur.

Gluten duyarlılığı hastalarında şişkinlik, karın ağrısı ve ishal gibi bağırsak belirtileri yanında yorgunluk, baş ağrısı, anksiyete, zihin bulanıklığı, konsantrasyon azalması gibi bağırsak dışı belirtiler de vardır.

Gluten duyarlılığı’ nin prevalansı da belli değildir ama genel olarak Çölyak kadar hatta ondan daha sık olduğu iddia edilir.

Gluten duyarlılığı oluşumunda gluten dışında diğer tahıl proteinlerinin ve fermente olabilen kısa zincirli karbonhidratların (FODMAP) da rolü olduğu gösterilmiştir.

Bu tablonun Çölyak’ ta olduğu gibi bağırsaklarda kendini gösteren lokal bir immun cevap yerine sistemik bir bağışıklık cevabına yol açtığı kabul edilir.

Buğday göbeği

Tahılların başta obezite, diyabet olmak üzere pek çok hastalığa zemin hazırlayabileceğine dair iddialar var.

William Davis’ in “Buğday Göbeği” isimli kitabı bu iddiaların dile getirildiği en fanatik eserdir (3).

Ben de aşağıdaki sebeplerle un ve unlu mamullerden olabildiğince uzak durmaya gayret ediyorum:

BİR: Tahıllar işleniyor, esas mineral, vitamin ve liflerin bulunduğu kabuğu ve rüşeymi ayrılıyor ve büyük ölçüde nişasta ve proteinden ibaret olan kısım un haline getiriliyor.

Hamur işlerini yemenin şeker yemekten bir farkı kalmıyor.

İKİ: Unlara ticari kaygılarla pek çok kimyasal madde ekleniyor ve mayalanma işlemi de geleneksel sağlıklı ekşi maya ile değil endüstriyel maya ile yapılıyor.

ÜÇ: Daha fazla verim almak için tahılların ıslahıyla – ki buna genetiği ile oynanması demek daha doğrudur- protein miktar ve türlerinin değişmiş olmasının riskleri kesin olarak bilinmiyor.

Son senelerde hem Çölyak hem gluten duyarlılığındaki artıştan tahılların ıslahı mesûl tutuluyor.

Gelelim neticeye

Bu araştırma gluten duyarlılığının bağırsaklarda hücre hasarına ve sistemik bir bağışıklık cevabına yol açan “gerçek bir hastalık” olduğunu ispat etmemekle beraber bu konuda yeni bilgiler ortaya koyuyor.

Tahılların kanserlerden damar sertliğine Alzheimer’ den alerjilere her hastalığın altında yatan temel mekanizma olan enflamasyonu tetikleyip tetiklemeyeceği iddiasının daha geniş kapsamlı çalışmalarla incelenmesi gerekiyor.

Kaynaklar:

1. http://gut.bmj.com/content/early/2016/07/21/gutjnl-2016-311964.full

2. http://newsroom.cumc.columbia.edu/blog/2016/07/26/columbia-researchers-find-biological-explanation-wheat-sensitivity-2/

3. http://www.dr.com.tr/Kitap/Bugday-Gobegi/William-Davis/Egitim-Basvuru/Saglik/Beslenme-Diyet/urunno=0000000618773

Yazı için 5 yorum yapılmış:

  1. Mehmet Temel dedi ki:

    Ekmeği hamur işlerini kestim 6 ay kadar önce ve şimdi hem kilo verdim hem de canavar gibi dinçleştim.

  2. Merhaba, bende 6 aydır glutensiz ve şekersiz besleniyorum. 17 yıldır çözemediğim migren sorunumu çözdüm. Glutensiz, şekersiz ve unsuz tariflerimi de blogumda paylasıyorum. Bilgilendirme için teşekkürler

  3. Çile dedi ki:

    Canan Hoca boşuna konuşmuyormuş tahıl yemeyin ekmek unlu gıdaları yemeyin diye. İnşllah tahıl kafalılar da anlarlar bu gerçeği.

  4. nurten avcierk dedi ki:

    Ben bir colyak hastası olarak teşekkür ederim çok güzel anlatmissiniz

  5. Ayşe Fazilet dedi ki:

    Araştırma çok önemli, siz de bunu çok güzel anlatmışsınız. Yazıya koyduğunuz resim de çok anlamlı. Yeee—meeez—leeeer! Bu kadar!!!

Siz de yorumunuzu paylaşın: