VARLIĞI BİR DERT YOKLUĞU YARA: İNSÜLİN

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Okuyucularımdan Ahmet Mithat Can‘ ın yazısı:

İnsülin, vücudumuz için önemli ve yararlı hormonlarımızdan biri. Bu hormonun tam yokluğu tip 1 şeker hastalığına yol açıyor. İnsülinin 20 nci yüzyılın başlarında keşfedilmesiyle organizmaları insülin salınımı yapmayan hastalar hayata tutundular. Bu yüzden insülinin kâşifleri Nobel Tıp Ödülünü kazandı.

Ancak, 20 nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren beslenmede, GDO’lu ürünler, sağlıksız karbonhidratlar, sağlıksız yağlar, petrokimya, tarım ilaçları, hazır paketlenmiş yiyecek ve içeceklerin hayatımıza girmesi sonucu sağlıklı insanların KAN ŞEKERİ ÇOK FAZLA YÜKSELMEYE başladı ve bu yüzden DAHA FAZLA SALGILANAN İNSÜLİN, az salgılandığında faydalı bir hormonken çok salgılandığı için birçok kronik hastalığın sebebi oldu.

YÜKSEK ŞEKER ve YÜKSEK İNSÜLİN için SİYAM İKİZLERİ diyebiliriz. Yanlış beslenme sonucu yükselen şeker, insülini zıplatmaktadır.

İlgili resim
 

Zamanımızın gerçek tıp hekimlerinden Profesör Karatay’ın;

“SAĞLIKSIZ KARBONHİDRAT >> YÜKSEK ŞEKER >> YÜKSEK İNSÜLİN >> KRONİK İNFLAMASYON >> OTOİMMÜN HASTALIK”

şeklinde birbirini tetikleyen zincirleme süreç olarak tarif ettiği olgunun başlamaması, başladıysa sonlandırılmasının mümkün olduğu hususunu, 2011 yılından bu yana büyük bir özveri ile bıkmadan usanmadan her türlü yayın, kitap, medya ortamında dile getirmesine rağmen bir türlü modern tıbba kabul ettirememiştir.

Bu zincirleme sürecin en önemli aşaması YÜKSEK İNSÜLİN’dir. Sağlımız için en büyük risk faktörüdür. Profesör Karatay’ın master hormon olarak nitelediği, azı mutlak gerekli, çoğu zararlı insülin hormonunu zıplatmamak, makul seviyede tutmak kendi elimizdedir.

Sağlıklı insanlar, sağlıksız karbonhidrat yemeleri sonucu yükselen şekerlerini salınan yüksek insülin ile düşürmekte, yapılan rutin bir tahlil sonucunda, hbA1C henüz bozulma olmadıysa yani normal sınırlardaysa hiç bir şeyim yok diyerek umursamaksızın yanlış beslenmeye devam etmekte, hayatlarına herşey normalmiş gibi devam etmektedirler. Aynı durum diyabetliler için de geçerlidir.

Bir diyabet hastasının insülin kullanılarak yüksek şekeri düşürüldüğünde ve bunun sonucu olarak açlık glikoz, hbA1C sonuçları normal düzeyde çıktığında bu durum hekim ve hasta tarafından tedavinin iyi gittiği şeklinde değerlendirilmektedir.

Buradaki eksiklik, hbA1C normal çıksa da kişinin açlık insülin seviyesine bakılmamasıdır.

insulin direnci ile ilgili görsel sonucu

Profesör Karatay’a göre İNSÜLİN SEVİYESİ EN ÖNEMLİ GÖSTERGEDİR: “Herkes 12 saatlik açlıktan sonra kan insülinine baktırsın. Kan insülini 5 olacak, 6-7 dahi olsa moleküler yani hücresel düzeyde hastalık başlamış demektir. Bir kişi bende insülin direnci var diyorsa bilsin ki o bir şeker hastasıdır.”

Eğer Profesör Karatay’ın çözüm önerileri, “Modern Tıbbın Diyabet Tedavi Klavuzları”na girerse sürece yeni bir çözüm getirecektir.

“Hekimleri Piri” İbn-i Sina’nın bin yıl önce;
– “Kuramsal ve uygulamalı bilimlerin amacı; “neden”ler belirlemektir.”
– “Hekimler; yalnız hastalıkların nedenlerini değil, sağlığı sürdürmenin nedenlerini de gözönüne almalıdırlar.” diyerek dikkat çektiği koruyucu sağlık hizmetleri çağımızın İbn-i Sina’sı olarak nitelendirdiğimiz Profesör Karatay tarafından günümüzde ısrarla sürdürülmektedir.

 

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Ata Genç dedi ki:

    Doktorlardan daha iyi anlatmış.

  2. Muhammet Yasin dedi ki:

    Gerçekten çok faydalandım. Bunları ancak bir doktor yazabilir ama demek ki ismini saklama ihtiyacı duyuyor. Googl’ da aradım böyle bir doktor yok.

Siz de yorumunuzu paylaşın: