SINAV STRESİ İÇİN VERİLEN İLAÇ VÜCUDUNU YAKIP GÖRME YETİSİNİ KAYBETTİRDİ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Hürriyet’ teki haberde içtiği ilacın yan etkisine bağlı olarak Stevens Johnson Sendromu gelişen genç bir kızın hazin hikâyesi anlatılıyor.  Habere göre kızın annesi hastane ve doktoru Sağlık Bakanlığı’ na şikâyet etmiş, İl Sağlık Müdürlüğü de soruşturma başlatmış.

Doktorlar ilaç yan etkilerinde sorumlu tutulamaz

İlaçların yol açtığı yan etkilerden doktorlar sorumlu tutulamaz ancak doktorlar yazdıkları ilaçların muhtemel yan tesirleri hakkında hastalarını tam ve doğru olarak bilgilendirmek ve gerekli ikazları yapmak mecburiyetindedir.

İlaçların, sağlıklı bir insanın vücudunda işi olmayan, yerinde kullanıldığı zaman dertlere derman olan, hayat kurtaran ama mutlaka çeşitli yan etkileri de bulunan kimyasal maddeler oldukları unutulmamalıdır.

Doktorlar ilaç yazarken Hipokrat’ ın “Önce zarar verme” prensibini mutlaka hatırlamalı, gelişigüzel ilaç yazmaktan titizlikle kaçınmalıdır. 

Devletin remi rakamlarına göre, ilaçların yarıya yakın kısmının kutuları bile açılmadan çöpe atıldığını ve bu israfın yarattığı ekonomik kayıpları da bir kere daha hatırlatırım.

Asıl mesele nedir?

Buradaki esas mesele “uyku düzenini bozan ve panik atak geçirmeye” sebep olan sınav sistemi ve bu durumdaki bir genç kıza nasıl yardım edileceğidir.

Tabii ki bu genç kızı tanımıyorum, ruhsal durumu hakkında haberdeki ifadeler dışında bilgim yok ve üstelik de konunun uzmanı olmadığımı da bilhassa vurgulayarak böyle bir durumda hemen ilaç vermek şart mıdır yoksa ilaç vermeden de tedavi mümkün olabilir mi, ‘bipolar duygulanım bozukluğu ve uyum bozukluğu’ teşhisi ve verilen ilaç ve dozu doğru mudur, işte asıl bunların tartışılması gerektiğini düşünüyorum.

Kızımızın başka bir sıkıntısı var mı bilmiyoruz ama habere göre “sadece” sınav stresinin genç bir kızın ruhsal durumunu bir doktordan yardım almayı gerektirecek ve ilaç kullanmayı şart kılacak kadar bozuyor olması, üzerinde durulması gereken çok önemli bir sosyal problemdir.

Uyku düzenini bozan, panik atak geçirmeye yol açan bir sınav sistemi mutlaka sorgulanmalıdır.

stevens johnson syndrome ile ilgili görsel sonucu
 

Gelelim neticeye

Elimde istatistiki bir bilgi yok ama bizde gençler arasında özellikle antidepresan ve diğer psikiyatri ilaçlarının kullanımı çok yaygın, iş çığırından çıkmış desem yeri vardır.

Psikiyatristler hemen kendilerinin suçlandığını zannetmesin, kızıp köpürmesinler, asıl bu meselenin tartışılması gerekiyor.

Stevens Johnson Sendromu nedir?

Stevens Johnson Sendromu, deri ve mukozaların çoğu zaman bir ilaç veya enfeksiyona bağlı olarak gelişen, nadir rastlanan ciddi bir hastalığıdır.

Çoğu zaman grip gibi başlar ve arkasından kırmızı mor renkte ağrılı döküntüler deri ve ağız, burun, göz, genital mukozalarda hızla yayılır, bunlar ağrılıdır, kabarcıklar oluşur, deri ölür ve dökülür.

Bu, acil bir tablodur ve hastaların çoğunun yatırılarak tedavileri gerekir. İyileşme hastalığın ağırlığına göre haftalar veya ayları bulabilir. 

Hastalık bazen sepsis, organ yetersizliği ile ölüme kadar ilerleyebilir.

Antipsikotik ilaçlar yanında ağrı kesiciler, gut ve romatizma ilaçları, penisilin gibi antibiyotikler ile herpes, pnömoni, hepatit A ve HIV gibi enfeksiyonlar da bu tabloya yol açabilirler.

***

Hürriyet gazetesinin haberi:

Antalya’da sağlık meslek lisesi öğrencisi Hikmet Mina Kara’nın (17), sınav stresini yenmek için gittiği hastanede verilen ilacın yan etkisiyle vücudunda yanıklar ile morluklar oluştu. Görme yetisini de kaybeden Hikmet Mina, yoğun bakımda tedaviye alınırken, anne Burcu Sargın (39), hastane ile doktoru Sağlık Bakanlığı’na şikayet etti. İl Sağlık Müdürlüğü inceleme başlattı.

Beden Eğitimi Öğretmeni Burcu Sargın’ın 3 çocuğundan biri olan sağlık meslek lisesi öğrencisi Hikmet Mina Kara, üniversite sınavına hazırlandığı dönemde kaygı yaşamaya başladı. Sınav stresi nedeniyle uyku düzeni bozulan ve panik atak geçiren liseliyi anne Sargın, 20 gün önce özel bir hastanedeki psikiyatri uzmanı O.E.’ye muayene ettirdi. Kara’ya ‘bipolar duygulanım bozukluğu ve uyum bozukluğu’ teşhisi koyan doktor O.E., ilaçlı tedavi önerdi. Reçete yazan O.E., ilaç dozunun düzenli olarak artırılacağını söyledi.

Eczaneden aldıkları ilacı söylenen dozda kullanıp, daha sonra artıran Hikmet Mina’nın vücudunda, bir süre sonra kızamık benzeri kabarcıklar ve morluklar oluştu. Geçen hafta bir anda tüm vücudu kabarıp su toplayan genç kız, hastaneye götürüldü.

Burada yapılan ilk müdahalenin ardından Mina Kara’ya ‘Stevens Johnson Sendromu’ (Cilt ve mukoza zarının ilaç veya enfeksiyona karşı ciddi şekilde reaksiyon gösterdiği nadir görülen ciddi bir rahatsızlık) teşhisi konuldu. Hikmet Mina Kara yoğun bakıma alınırken, anne Burcu Sargın’a, kullanılan ilacın yan etki yaptığı ve kızının vücudunda ikinci derece yanığa neden olduğu söylendi.

 

stevens johnson syndrome ile ilgili görsel sonucu

ANNE BAKANLIĞA ŞİKAYET ETTİ

Anne Burcu Sargın bir yandan yoğun bakımda yatan kızının tedavisini takip ederken, diğer yandan O.E.’nin görev yaptığı hastanenin yetkilileriyle görüştü. Kendisine ilacın yan etkilerine ilişkin bilgi verilmediğini öne süren Sargın, hastane yönetimi ile psikiyatrist O.E.’yi Sağlık Bakanlığı’na şikayet etti.

GÖZLERİ KÖR OLDU

Kızının çevresi tarafından çok sevilen biri olduğunu ve bu durumu hak etmediğini söyleyen Sargın, gözyaşları içinde şöyle konuştu:

“Hayati tehlikesi var. Yanık, iç organlarına kadar geldi. Her gün ağlıyorum. Gözlerini kaybetti, şu an görmüyor. Her gün kitap okuyorum kızıma. Sadece eliyle tepki veriyor. Dudaklarının her yeri yara, yemek yiyemiyor ve mamayla besleniyor. Çocuğumun karnesini bile alamadım. Tedavi süreci çok uzun. Üç, altı ay arasında tedavisi devam edecek. Kızım ambulans hemşiresi olacaktı, hayalleri vardı.”

Kızının yeniden ayağa kalkıp iyileşmesi için sevenlerinden dua isteyen anne, Hikmet Mina’yı yoğun bakımdaki yatağında videoya kaydetti. Videoda, annesinin “Nasılsın?” diye sorduğu Hikmet Mina, “İyiyim, yatçaz kalkçaz iyileşeceğim, yanınıza geleceğim. Hepinizi çok seviyorum” yanıtını veriyor.

İl Sağlık Müdürlüğü’nün olayla ilgili inceleme başlattığı açıklandı.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/feci-olay-kullandigi-ilac-vucudunu-yakip-gorme-yetisini-kaybettirdi-41426175

Yazı için 7 yorum yapılmış:

  1. Hürrem dedi ki:

    Bu ilaçlar maalesef ki bilinçsizce çok kullanılıyor gençlerimiz için üzülüyorum. Doktorlar da ilaçları bol keseden yazıyor ama hastalara ayıracak yeterli zamanları yok ki ne yapsınlar.

  2. Ayşe Eser dedi ki:

    Başka ülkelerde bu kadar sınav bu kadar stres var mı acaba ama hiç sanmıyorum. Okullara sınav stresini soktuğunuz zaman öğrenme zevki diye bir şey kalmaz.

  3. Alişan Yıldıran, Çocuk İmmünoloji-Allerji Mütehassısı dedi ki:

    Hastaya Allah’dan şifa dilerim.
    Stevens Johnson sendromu çok nadir denilse de, bu fakir pek çok hasta gördü.
    Benzer bir hastamızın da korneası hasar gördü, altda yatan bir immün yetmezliği olsa da, kanaatimce bütün hastaların ortak noktası aşılar!
    Vakalar etraflıca değerlendirildiğinde, çocukluk çağı aşı takviminin uygulandığı dönemlerde görülmekde.
    Literatürde aşıların sorumluluğu gayet iyi tanımlanıyor, bir uzman ise açıkça aşı muhteviyatındaki jelatine bağlı olduğunu ifşa etmiş (https://www.aaaai.org/ask-the-expert/mmr-sjs).
    Çok yeni ve güzel tasarlanmış bir çalışma ise açıkça çocukluk çağı aşılarına bağlı olduğunu rapor etmiş (PMID: 31870573).
    Nitekim bu vakalar umumiyetle, steroid ve immünglobulin tedavisine cevap verirler.
    Bahsedilen hasta hakkında başka malumatım yok, ama kornea nakli ile yeniden görebileceğini ümid ediyorum.

  4. Mutlu dedi ki:

    Aileler çocuklarından çok şey bekliyorlar.Unutmayın ki çocuklarımızın sınav sonuçları ne olursa olsun sağlığı kadar önemli değildir. Olmassa olmaz tek şey sağlıklı bedendir.gerisi zamanla olur.

  5. Ayşe dedi ki:

    Benım çocuk hekımı bır yakınım bır ilaçtan sonra olduçok zor ıyıleştı ama bırçok antıbıotıkde bu sendrom olabılır yazar

  6. Sündüs dedi ki:

    Çok çok çok geçmiş olsun. Acil şifalar diliyorum. Allah onu ve tüm çocukları korusun. Allah Ailesi ve yakınlarının yardımcısı olsun. Dünyadaki tüm bu vakayı yaşayanların hikayelerinin yer aldığı bir veri tabanı olmalı. Vatandaşımız bunları yaşamamalı.

  7. Sema dedi ki:

    Hocam ilaçların yan etkisinden doktorlar sorumlu tutulamaz dediniz ya ama ya etkisini bildirmeleri lazımı eklediniz işte tam da bu noktada ne yazıkki doktorlarhiçbirşey söylemiyor iş işten geçer kalbi düzeltilelim derken böbreği iflas ettireler karaciğeriçürütütler beyni sulandırırlar sonuç olarak çoklu organ yetmezliği denilip pamuğu tıkarlar çok özür diliyorum ama tıbbı çok karmaşık karışık fazla detaya ayarıdırlar gazla örselediler olan zavallıvatandaşa oluyor para endüstri dev şirketlerce gidiyor arada doktor mu kalıyor ona da el vijdan..

Siz de yorumunuzu paylaşın: