NEDEN SAĞLIKLI İNSANLAR DA MASKE TAKMALIDIR
Enfeksiyon hastalıkların önlenmesinde bulaşma yolunun bilinmesi çok önemlidir ama COVİD-19’ un nasıl bulaştığını gösteren araştırmaya dayalı bir delil bulunmamaktadır.
Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) virüsün insandan insana yüzeylere bulaşmış virüs bulunan salgılardan “temas yoluyla” veya öksüren hapşıran kişinin 1-2 metre çevresi içinde bulunanlara “damlacık yoluyla” mukozalardan bulaşabileceğini iddia ediyor ve dolayısıyla da tedbirleri hep buna yönelik oluyor.
Ben ta başından beri COVİD-19’ un yüzey-el-ağız/burun/göz teması ve damlacık enfeksiyonu dışında kapalı mekânlarda -tüberküloz ve kızamıkta olduğu gibi- hava yoluyla (airborn) aerosoller ile de bulaşabileceğini düşünüyorum.
Çünkü havada kalma süresi az olan bir virüsün bulaştırıcılığının bu kadar fazla olması bana mantıklı gelmiyor.
5 mikrondan büyük olan damlacık çekirdekleri ağırlıklarından dolayı hem uzun mesafeye gidemez ve hem de kısa zamanda alçalarak yere inerler. Bulaşma için bunların doğrudan hasta kişinin mukozalarına temas etmesi gerekir.
5 mikrondan küçük aerosoller ise damlacıklara göre hem havada daha uzun süre asılı kalabilirler hem de 2 metreden uzak mesafelere gidebilirler. Bunlar hasta kişi o ortamdan uzaklaşsa bile havada asılı kaldıklarından bir başkasına daha sonra da solunum yoluyla bulaşabilirler.
Nitekim yeni bir deneysel araştırmada COVİD-19’ un havada 3 saate kadar asılı kalabileceğinin bildirilmesi bu virüsün hava yoluyla (airborn) ulaşabileceği düşüncemi doğrulamaktadır (1).
Hava yoluyla bulaşma, bilhassa kapalı ortamlarda hastalarla çok yakın temasları kaçınılmaz olan -mesela onları entübe eden- sağlık ekibi için çok önemlidir. Bu esnada çok fazla sayıda aerosol ve damlacık oluşur. Bundan dolayı da bu sağlık personelinin N95 türü maske, gözlük takmaları şarttır.
COVİD-19’ un yayılmasında asemptomatik kişiler hasta olduğu bilinenlerden çok daha önemlidir
Yeni COVİD-19 vakalarının hemen hemen yüzde 80’ inden hiçbir hastalık belirtisi göstermeyen (asemptomatik) veya çok hafif belirtileri olan, toplum içinde “virüs taşımadıklarını zannederek” serbestçe dolaşan kimselerin sorumlu olduğu artık net olarak biliniyor (2).
COVİD-19 bulaşmış olan ama henüz hastalık belirtisi göstermeyen yani asemptomatik olanların salgının yayılmasındaki önemi COVİD-19’ un üst solunum yollarında da ürediğinin ve bunlarda virüs yükünün çok fazla olduğunun gösterilmesiyle daha iyi anlaşıldı.
Çin’ den gelen ilk yayınlarda hastalarda belirgin burun akıntısı, hapşırma veya boğaz ağrısı gibi şikayetler olmadığı ama hepsinde zatürre olduğu ve bir kısmında ARDS geliştiği bildiriliyordu ve virüsün üst solunum yollarında çoğalma ve bulaştırıcı özelliği üzerinde durulmuyordu.
Vakaların tamamı orta yaşlarda altta yatan önemli bir hastalığı olmayan kişilerden oluşan Alman araştırmasında virüsün üst solunum yollarında ürediğinin gösterilmesi bana göre bir dönüm noktasıdır (3).
-Hafif belirtileri olan 9 kişiden alınan burun ve boğaz sürüntülerinde üst solunum yolları dokularında virüs RNA’ sının varlığı gösterildi.
-En yüksek virüs seviyelerine semptomların geliştiği ilk beş gün içinde rastlandı.
-Canlı virüs ilk bir haftada sürüntülerin %17’ sinde tükürük örneklerinin %83’ ünde bulundu, sekizinci günden sonra bulunamadı.
-Eş zamanlı boğaz sürüntüsü ve tükürük örneklerinde farklı genotiplerin olması (“sequence-distinct” virüs toplulukları) virüslerin boğazda akciğerlerden bağımsız olarak ürediklerinin bir göstergesidir.
-RASR hastalarında ise burun sürüntülerinin pozitif olması ve boğazdan canlı virüs izolasyonu çok nadirdi, virüs yükü 1000 misli azdı ve toparlanma semptomların başlamasından 7-10 gün sonra idi.
-Kan ve idrara örneklerinin hepsi negatif idi.
COVİD-19’ da zirve RNA konsantrasyonlarına beşinci gün erişilirken bu süre SARS’ ta 7-10 gündür ve COVİD-19’ da üst solunum yolları virüs yükü sürüntü başına SARS’ dan 1000 misli fazladır (4, 5, 6).
Netice olarak:
BİR: COVİD-19 hafif bir solunum yolları enfeksiyonu gibi belirti gösterebilir.
İKİ: Erken dönem boğaz sürüntülerinde yüksek virüs yükü virüsün üst solunum yollarında üreyebildiğini göstermektedir.
ÜÇ: Virüsün üst solunum yollarında aktif üremesi hususiyeti hastalığın sınırlandırılması tedbirlerinde dikkate alınmalıdır.
Bu bilgilere göre, asemptomatik veya hafif belirtileri olanların bulaşıcılık bakımından ihmal edilmeleri salgının hızla yayılmasının en önemli sebebidir ve dolayısıyla da bunların virüs yaymaması için gereken tedbirler hızla alınmalıdır.
Asemptomatik kişiler enfeksiyonu nasıl yayarlar?
Hafif semptomu olan veya hiç olmayanların üst solunum yollarında çok yüksek virüs yükü, bunların virüsleri tükürmek, ellerini ağız ve burunlarına değdirdikten sonra yüzeylere temas etmek ve damlacık dışında hava yoluyla (airborn) da bulaştırıcı olmalarını gerektirir.
İnsanların hasta olmasalar bile arada sırada öksürüp aksırabilecekleri de unutulmamalıdır ama bu kişiler “konuşurken” de pekâlâ virüs saçabilirler.
Bunları dikkate aldığımızda görünüşte sağlıklı olan kişilerin kapalı bir ortamda bulundukları sürece tıpkı ateş-öksürük-nefes darlığı şikâyetleri olan ve virüs saçtıklarına şüphe olmayan kişiler gibi “maske” takmaları faydalı olur.
Bu maske, kişinin kendisini koruması için değil, asemptomatik vaka olma ihtimali dolayısıyla etrafa virüs saçmaması içindir!
Çin’ de görünüşte sağlıklı oldukları intibaı veren çoluk, çocuk, genç herkesin içerde ve dışarda maske ile dolaşmalarının sebebi de bu olmalıdır.
Damlacık yoluyla bulaşma için tavsiye edilen 1-2 metrelik mesafe hava yoluyla bulaşma için yetersizdir.
Hele de havalandırılması olmayan kapalı ortamlar bu bakımdan büyük risk taşır. Bu sebeple virüs yayılmasında kapalı mekânların “havalandırılmasının” ehemmiyeti büyüktür.
Gelelim neticeye
COVİD-19’ un yayılmasının azaltılmasında el ve ortam temizliği başta olmak üzere yüzeylerden bulaşma ile ilgili tüm ikaz ve tavsiyelere titizlikle uyulması yanında şunlar da çok ama çok önemlidir:
BİR: Asemptomatik kişiler yani toplumun her ferdi kendini COVİD + gibi değerlendirmeli ve ona göre davranmalıdır.
İKİ: Asemptomatik kişilere daha fazla önem verilmeli ve kapalı ortamlara giren herkes mutlaka maske takmalı, kapalı mekânlar çok iyi havalandırılmalı, 2 metrelik sosyal uzaklık mesafesi yeterli olmayacağından mümkünse bu daha da artırılmalıdır (ideali evden çıkmama).
Kaynaklar:
1.https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMc2004973
2.https://science.sciencemag.org/content/early/2020/03/13/science.abb3221
3.ttps://www.medrxiv.org/content/10.1101/2020.03.05.20030502v1.full.pdf
Okuma parçası: http://www.cidrap.umn.edu/news-perspective/2020/03/commentary-covid-19-transmission-messages-should-hinge-science
çok önemli bir yazı çok önemli bir uyarı ben de neden bize sağlıklı insanlar maske takmasın hiçbir yararı yokdiyorlar ama neden çinlilein hepsi maske takıyorlar diye düşünüp duruyordum. evet maske takılacak ama kendini korumak için DEĞİL başkalarına virüs yaymamak için. mesele nettir ve açıktır ANLAŞILMIŞTIR
Hasta değilseniz maske takmayın daha zararlı demiyorlar mıydı siz de demediniz mi sonra ne oldu ne değişti kafamız karıştı vallahi.
Hocam merhaba apartmanlar arasında müstakil evde oturuyoruz.hava güzel olduğu dönemlerde zamanımızı bahçede geçirmemiz sakıncalımı.
sanırım maske kıtlığı var da onun için herkes maske takmasın deniyor yani doktorlara maske kalmayabilir kaygısı var diye düşünüyorumm
Mehmet Ceyhan haftalardır her gün televizyonlarda maske takmayın maske takmayın demekten dilinde tüy bitiyordu. Baktım şimdi o da dönmüş maske takın maske takın diyor
maske bütün dünya takıyor takmamak aptallık bence