KOVİD ÖLÜMLERİNİN AZALTILMASINDA TUZUN DA ROLÜ OLABİLİR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

KOVİD mortalitesi yani ölüm oranlarının Çin’ de dünyanın birçok ülkesine göre üç misli az olmasına dikkat çeken bilim adamları bunun Çin’ de tuz tüketiminin daha fazla olmasından kaynaklanabileceğini ileri sürdüler.

Bu iddianın gerekçesi şu:

Koronavirüsler akciğerler, bağırsaklar, böbrekler ve kan damarları hücrelerinde bulunan ACE-2 reseptörüne bağlanarak hücre içine girer ve çoğalmaya başlarlar.

Hayvan deneyleri, tuzdan zengin diyetin bu reseptörlerin aktivitesini azalttığını, aşırı tuzlu beslenmenin reseptörleri azalttığını göstermektedir.

Buna göre, diyette az tuz olması belirli bir virüs yükünde hücresel hasarı şiddetlendirebilir ve ağır KOVİD tablosu ve ölüm riskini artırabilir.

Bu arada ACE-2 reseptörlerinin anti-enflamatuar etkileri de vardır ve asit aspirasyonuna bağlı akut solunum sıkıntısı sendromuna (ARDS) karşı koruyucu olduğu da unutulmamalıdır.

One Tonne of Salt banned from Import in BiH - Sarajevo Times

Tuz alımı kadar tuz kayıpları da dikkate alınmalı

Mutat tuz alımından başka sodyum dengesindeki akut değişiklikler de ACE-2 reseptör aktivitesini etkileyebilir.

İshal, kusma veya terlemeye bağlı aralıklı sodyum kayıpları koronavirüs bulaşan hastaları daha şiddetli veya ölümcül bir hastalık gelişimi için daha yüksek riske sokabilir.

Buna göre sodyum alımının takibi ve ağır KOVİD seyrinde erken dönemde sodyum ve sıvı resüsitasyonu akıllıca olabilir.

KOVİD salgınında aşırı sodyum kısıtlamasından kaçınılması gerekir.

Gelelim neticeye

BİR: Bilim dünyasının çok fazla umurunda değil ama hem KOVİD’ e yakalanmada hem ağır tablo ve ölümlerin önlenmesinde beslenmenin büyük önemi vardır.

İKİ: Tuz çok önemli bir besin unsurudur ve bunun yeterince alınmaması da gereğinden fazla tüketilmesi de aynı derecede risklidir. Bu araştırmaya bakıp da tuzluğa saldırmayın.

ÜÇ: KOVİD’ de hastaların su, sodyum ve elektrolit dengesi bakımından yakından takipleri gerekir.

DÖRT: Rafine yani işlenmiş tuz yerine kaya tuzu tercih edilmelidir.

Kaynaklar:

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7141546/

https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0168170220305724

https://journals.sagepub.com/doi/full/10.1177/0004563220922255

***

EK 1 (12.9.201): Farelerde yapılan yeni bir araştırmaya göre, yüksek tuzlu bir diyet, bağırsak mikrobiyomunu modüle ederek tümörleri baskılamaya yardımcı olabilir. Kaynak: https://www.science.org/doi/10.1126/sciadv.abg5016

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: