Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Haşmet Babaoğlu‘ nun yazısı:

Ufka doğru bakınca…
Epeyce uzun bir süredir virüs görüyoruz, yeni varyantlar, aşılar, yeni kısıtlamalar görüyoruz.
Ya da bazen..
Pek de uzak olmayan yerde teyakkuz halinde ordular ve muhtemel yeni çatışma alanları görünüyor.
Oysa doğruya doğru…
“Sahne”nin arkası çok daha kalabalık, ufkun ötesi kaynıyor, krizler sıraya girmiş zamanlarını bekliyorlar.

***

Onlarca yıl kafayı “sağlıklı yaşam” teorileriyle bozduk, sonunda bir virüsün ölümcül cilvelerine takılıp kaldık.
Gelişmelere karşı kitlelerin “Böyle olmaz ama!” deme şansı var mı? Yok!
Eh, maske dediğimiz de nedir ki eninde sonunda?
Nihayetinde “Fazla uzatma, çeneni kapa!” emrinin tıbbi dönüşüme uğratılmış hali değil mi?
Merak ediyorum…
Yeme içme modalarıyla Nusret restoranlarına dönmüş bir dünyayı şimdi de yapay et yemeye mecbur bıraktıklarında, çeneler nasıl kapatılacak?

***

Şaka değil, pandemi biraz sönüp iklim mücadelesine iyice gaz verildiğinde et yemek dünyaya düşmanlık etmek gibi gösterilecek.
Yiyecek olarak un kurtları ve böcek piyasasının oluşmasını hâlâ fantezi sananlar var.
Biliyorum, “İklim konusundaki iddialar doğru mu?” diye soracaksınız…
Orayı geçiniz mi desem acaba?
Önümüzdeki günlerde bunu sık sık tartışacağız ama faydası olmayacak, çünkü atı alanlar çoktan Üsküdar’ı geçtiler…
“İklim insan eliyle değil, tabii döngüselliği içinde değişiyor” diyen veya iklim rakamlarıyla “oynandığını” iddia eden bilim adamları çoktan “iletişim sahası”nın dışına itildiler.
Şu sıralarda “Aşılama varyantlara sebep oluyor” diyen Nobelli virologlarla birlikte evlerine kapanmış dünyanın haline yanıyorlar.

***

İddia malum…
Özellikle büyükbaş hayvan üretiminin sera gazı etkisi çok yüksek. O yüzden endüstriyel hayvancılığın derhal tasfiyesi ve kitlelerin yapay et veya vegan beslenmeye alıştırılması gerek.
Ama bir dakika!
Olay gerçekten bu mu?
2019 yılında Bill Gates “İklim Felaketi Nasıl Önlenir” kitabını tanıtırken çok huylandırıcı bir laf etmişti, bir kenara not etmiştim.
“Hayvancılığa gerek kalmadığında çok iyi bir şey olacak, o alanlar tarım için kullanılacak.“
İnsanın aklına ne sorular geliyor…
Mesela şu…
Yoksa, iklim mücadelesi dedikleri aslında devasa bir gıda krizinin üzerine çekilmiş örtü mü?

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/babaoglu/2021/07/22/dunyayi-ne-bekliyor

Siz de yorumunuzu paylaşın: