BU AŞILAR HERKES VURULMADAN ÇALIŞMIYOR MU?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Melih Altınok‘ un yazısı:

Bütün dünyada aşılar karşısında haklı ve doğal şüphelerini dile getiren insanlar “aşı karşıtı” diye kategorize ediyorlar.
Henüz sonuçları anlaşılamamış korona aşılarını, denenmiş, çalıştıkları görülmüş çiçek ve kuduz aşılarıyla kıyaslayıp “Köpek ısırınca aşı olmuyor musunuz, bilim düşmanı mısınız” diye soruyorlar…
Her gün, düz dünyacıların dahi itibar etmediği “çip takıyorlar” geyiklerini ısrarla gündemde tutuyorlar.
Amaç, ikna olmak için bilimsel makalelere, bağımsız bilim adamlarının, hekimlerinin açıklamalarına dayanarak aklındaki sorularını dile getiren bireyleri bu yaftalarla sindirmek… Suskunluk sarmalını derinleştirmek.
Böyle olmaz…

DSÖ söylüyor, bilim kurulları öneriyor, küresel ana akım medya destekliyor, Şirin Payzın bu kez Sağlık Bakanını alkışlıyor, Cem Yılmaz aşı zorunlu olsun diyor diye insanların kendi bedensel bütünlükleriyle ilgili soru sormasını engelleyemezsiniz…
Güvenilirliği FDA tarafından bile yetersiz bulunup yerlerine yenisi önerilen PCR testlerini, ağırlıklı olarak aşı olmayanlara zorunlu tutup daha sonra da “aşısızlar koronaya yakalanıyor, yayıyor” tezine vatandaşı inandırmazsınız…
Yalnızca yaptıranı koruduğu iddia edilen aşıları, “başkalarının hayatını tehlikeye atmamak için bir vatandaşlık görevi” gibi ajitasyonlarla dayatamazsınız…
Yaptırmazsanız sonbaharda sizi yeniden eve kapatırız gibi” tehditlerle de “rıza üretmezsiniz.
Çünkü bu bir inat değil. İnsan kendi sağlığıyla ilgili bir konuda bilime kafa tutar mı?
Tek yapmanız gereken, Twitter’de bir vatandaşın sorduğu “Aşılar etki göstermek için herkesin aşılanmasını mı bekliyor” türünden basit sorulara bilimsel cevaplar vermek.
Çok mu zor?

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2021/07/26/bu-asilar-herkes-vurulmadan-calismiyor-mu

***

EK 1 (28.7.2021): AŞISIZLARIN PANDEMİSİYMİŞ

Önce Vuhan’da yarasa çorbası içtiğini söyledikleri kimliği belirsiz bir Çinliyi bütün dünyaya korona bulaştırmakla suçladılar.
Sonra Nobelli aerosol bilimcileri dinleyip açık havada maske takmanın işlevsiz olduğunu düşünenleri…
Bugünlerde de üretici firmanın kefil olmadığı, yapanın da “Ben bilmem” dediği bir aşının sonuçlarını görmek için bekleyenleri “aşı karşıtı” diye hedef tahtasına oturtuyorlar.
Sosyal ve konvansiyonel medyada “aşısızların pandemisi” diye bir slogan bulmuşlar…
Pandeminin tüm yükünü, Sağlık Bakanı’nın kabaca sayısını verdiği 22 milyon aşısız vatandaşın sırtına yüklemeye çalışıyorlar.
Aşıyı bulan bilim adamları bile yalnızca yaptıranı koruyan aşıların bulaşmayı engellediğini iddia etmiyor ama dert değil…
PCR’ı aşılılara değil aşısızlara şart koştuktan sonra “Testi pozitif çıkanların büyük çoğunluğu aşısızlar” demeleri de…
İslamcısı, solcusu, liberali, Ahmet Hakan’ı, Habertürk’ün küfürbazı otuz iki kısım tekmili birden gazeteci, yazar zorunlu aşı uygulamasını savunmuyor mu?

Siyaset bilimci Deniz Ülke Arıboğan, “Aşılılarla aşısızların zihin dünyaları zaten ayrıydı; şimdi fiziksel mekânları da birbirinden ayrılacak gibi görünüyor” demiyor mu?
Youtuber Cüneyt, “Bütün ünlüler aşı olun diyor, niye olmuyorsunuz” diye çıkışmıyor mu?
Doktor Şirin Payzın, Sağlık Bakanı’na aşı karnesi uygulamasına geçilmesini tavsiye etmiyor mu?
HDP’nin cezaevindeki ex başkanı Selahattin Demirtaş, daha önce “hendek kazın” dediği Kürt halkını bu kez aşıya çağırmıyor mu?
“Vahşi hayvanlar gibi aşılayacaksın bunları” diye “espri” yapan magazin yazarlarında fıkrasına gülünmeyen adamın naifliğinden eser var mı?
Daha ne tutturuyorsunuz bilim diye ey aşısızlar…
Oğuz Atay‘ın sorduğu gibi soralım, niye ikna olmuyorsun, aydınlanmıyorsun ey halkım?
Sonrasında başına ne mi geleceğini bilmiyorsun?
Zamanın MGK’sından hallice Bilim Kurulu‘nun “tavsiyelerine” bakılırsa menzil belli…
Sonbaharda vatandaşı yeniden eve kapattıracaklar… Kontrollü hayatı yeniden başlattıracaklar… Yazın biraz soluk alan esnafa, geçimini günlük sağlayan milyonlara “Bu kadar hava sana yeter” dedirtecekler…
Tüm dünyanın küresel merkez medya propagandasıyla itildiği güzergâh bu.
Enseyi karartmayın…
Planların üstünde bir plan da vardır mutlaka.

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2021/07/28/asisizlarin-pandemisiymis

***

EK 2 (31.7.2021): SURİYELİLERDEN SONRA SIRA AŞISIZLARDA MI?

Ekmek Üreticileri İşverenleri Sendikası Genel Başkanı, “Halk Ekmek, ekmeğe yüzde 25 zam yaptı, biz de önümüzdeki hafta yüzde 25 zam yapacağız. Önümüzdeki haftadan sonra İstanbul’da ekmeğimiz 2.5 lira” diyor…
Meraklanmayın, İstanbul’da yaşamamıza rağmen bu zam haberi bazılarımızı pek ilgilendirmiyor.
Espri yapmıyorum.
Benzine zam gelince, “Bana ne ben zaten hep 50 liralık alıyorum” diyen Temel‘e bağlamayacağım.

Sizi direkt Sendika Başkanı’na yönlendireceğim:
“Eğer (aşın) yoksa girme kardeşim, ben sana ekmek vermiyorum. Fırından sıcak ekmek, hamur alamayacak. Üzerine bomba yeleği giymiş adamı görsen sokakta işyerine sokar mısın, sokmazsın değil mi, bu da bana göre onun gibi. Canlı bombayı ben işyerime sokmam. Biz bu aşı olmayanların hiçbirini fırınımıza sokmayacağız; değil ekmek vermek, içeri sokmayacağız.”
“Suriyelilere yağmurlu havada suyu 10 katına satacağım” diyen Bolu Beyi’ne, Suriyelileri gönderme planlarını açıklayan partisi CHP’den bile itirazlar var ya… Gelin görün ki o bile bu kadar ileri gitmemişti.
Ama puslu havalarda depar atan faşizmin bayrak yarışının temposu budur…
Hep bir tık artar.
Sonunda da evrensel hukuka, temel insan hakları ilkelerine, Anayasa’ya ve ceza kanunlarına göre suç olan “önerileri”, bireysel tercihleri, inançları, ırkı, dili ve gündelik yaşam pratiklerini vs. gerekçe göstererek meşrulaştırırsanız ipin ucu fena kaçar.
Neyse ki tanıdığım, alışveriş yaptığım fırıncıların hepsi de ekmeğe para alırken bile mahcubiyet duyan tok gözlü insanlar.
Kazandığı parayı kasaya atarken, bir de çörek ikram edip “maksat muhabbet”i göstermek isteyen hatırlı gönüllü adamlar, kadınlar…
İnsanların korkutularak eşini, dostunu, komşusunu, ötekini tehdit olarak algılar hale getirildiği pandemide varlıklarına duacı olduklarımız.
Ve biliyorum ki hâlâ çoğuz.

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2021/07/31/sakin-olun-belki-pkk-yakmamistir

Siz de yorumunuzu paylaşın: