BÜYÜK KOLESTEROL İKİLEMİ VE KÜRESEL BİLİNÇ UYANIŞI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Benim Büyük Kolesterol Yalanları isimli kitabımın ruh ve zihin ikizi Abdullah A. Alabdulgader’ ın “Büyük kolesterol ikilemi ve küresel bilinç uyanışı” başlıklı makalesinin özeti:

İnsanoğlu son 200.000 yıldır dünya gezegeninde en önemli besin maddesi olan hayvansal yağ ile yaşamaktadır. Sadece 1953 yılında (ki bu insanlık tarihinin önceki 2500 istasyonunun son istasyonuna denk gelmektedir) ve insanoğlunun isyanının bir parçası olarak, Ancel Keys ve işbirlikçileri insanoğlunu tarihsel enerji kaynaklarının zehirli olduğu yanılsamasına düşürmüştür.

Firavun uygarlığına ait papirüs belgeleri, 5000 yıldan önce eski insanlarda aterosklerozun varlığını kanıtlamaktadır. Michel Eugène Chevreul (1786-1889) bileşiğe “kolesterin” adını vermiştir.

Serum kolesterol seviyesi ile ateroskleroz gelişimi arasında illiyet bağı olduğu hipotezinin tarihsel arka planı, Rudolf Virchow’un (1821-1902) 1856 yılında aterosklerotik plağı tanımlamasıyla başlamıştır.

Alexander Ignatowski (1875-1955) tavşanları büyük miktarlarda et, yumurta ve sütle besleyerek kolesterolün ateroskleroz oluşumundaki rolünü kanıtlamaya çalışmıştır.

1912’de Nikolai Anichkov (1885-1964) ve Semen Chalatov (1884-1951) Ignatowski’nin çalışmasını otçullarda (tavşan) tekrarladılar, ancak etçillerde (köpekler) ve omnivorlarda (sıçanlar) yeniden üretmeyi başaramadılar.

Nobel Ödülü yarışmaları 1928, 1964 ve 1985 yıllarında kolesterol araştırmaları ve D vit sentezindeki rolünün anlaşılması, kolesterol ve yağ asidi metabolizmasının düzenlenmesi ile ilgili olarak üç kez kazanılmıştır.

Kardiyovasküler tıp tarihinde agresif bir şekilde şok edici olan şey, tüm bu gelişmelerin ve keşiflerin, insanlarda kolesterol seviyeleri ile ateroskleroz arasında sebep-sonuç ilişkisi olduğu varsayımına dayanan yanlış varsayımlara dayandığı gerçeğidir.

Brown ve Goldstein, 1985 yılında şiddetli kalıtsal ailesel hiperkolesteroleminin altında yatan mekanizmanın tamamen veya kısmen işlevsel LDL-reseptörlerinin eksikliği olduğunu tanımlamışlardır ancak 2021 yılında BMJ’nin kanıta dayalı tıp dergisinde bu varsayılan zafere meydan okuyarak Ailesel Hiperkolesterolemi için Diyet Önerilerinin “Kanıtsız Bölge” olduğunu belgeledik.

Buna ek olarak, Avrupa kalp hastalıkları tedavi kılavuzlarındaki göze çarpan önyargıyı ve yanıltıcı protokolleri ortaya çıkarmayı başardık.

John Gofman, İkinci Dünya Savaşı döneminde radyasyon güvenliği bilimine büyük katkıları olan bir fizikçi ve kimyagerdi.

Gofman’ın lipid bilimine katkısı abartılmış ve nükleer bilimlerdeki ününü insan türünde kolesterol kan seviyelerini aterosklerozla ilişkilendirmeye yönelik artan çabaları desteklemek için istismar edilmiştir

Lipidolojide, onun lipoproteinleri keşfetmesi, yanlışlıkla, kolesterolün kardiyovasküler hastalıklarla olan sıradan ilişkisinin bir kanıtı olarak kabul edilmiş gibi görünmektedir

1966’da Gofman ve arkadaşları Kan Lipid Parametrelerinden İskemik Kalp Hastalığı Riskinin Tahminini yayınlamış ve kan lipid parametrelerinin diyetle veya farmakolojik olarak değiştirilmesinin de novo iskemik kalp hastalığı riskini değiştirebileceği beklentisi için bir gerekçe bulamamıştır.

Yaşlılarda otopsi materyali kullanılarak serum lipidleri ve lipoproteinlerin arter daralması derecesi ile ilişkisinin incelenmesi, koroner arter ateroskleroz derecesinin serum kolesterolü, aterojenik İndeks veya bireysel lipoprotein sınıflarının yaşam sırasındaki kan seviyeleri ile ilişkisiz veya en iyi ihtimalle çok zayıf ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. 

Harvard’da eğitim görmüş bir fizyolog ve epidemiyolog olan Ancel Keys’in (1904-2004) 1953 ve 1958 yıllarında yaptığı iki yayın, kolesterol hipotezine olan genel inanç üzerinde muazzam bir etki yaratmıştır.

Ancel Keys’in 1953 yılında gerçekleştirdiği altı ülke çalışması, varsayımını doğrulamak için 22 ülke arasından altı ülkeyi cesurca seçmesi nedeniyle dönemin gerçek bir bilim skandalıdır.

Keys’in bir diğer başarısı ise 1958 yılında Yedi Ülke Çalışmasını başlatmasıdır.

İstatistiksel manevralarla doymuş yağın suçlu olduğunu “göstermiştir”. Keys ve arkadaşları tarafından 1986 yılında Yedi Ülke Çalışması’ nın 15 kohortu için yayınlanan bir başka yayın, nedensel ilişkilerin iddia edilmediği pişmanlık tadında geldi.

Lipid hipotezi savunucularının görünürdeki başarısına rağmen, tıp tarihi kolesterol skandalını ortaya çıkaran çok sayıda geçmiş ve çağdaş çalışmaya tanıklık etmiştir.

Düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol ile yaşlılarda mortalite arasında bir ilişki olmadığını veya ters bir ilişki olduğunu gösteren kapsamlı sistematik incelemeler yayınlanmıştır.

Statin dönemine paralel olarak insan eliyle yaratılan yeni hastalık salgınları özellikle 2006 yılından sonra çok sayıda yayına konu olmuştur.

Kolesterol miti kampanyalarında ve araştırmalarında kullanılan aldatıcı istatistiksel araçlar ifşa edildi.

Göreceli risk azaltımı (RRR) ve mutlak risk azaltımının (ARR) ikili çelişkili birleşimi ve tedavi için gereken sayının (NNT) ihmali tartışılmıştır.

Tedavinin sağkalım üzerindeki etkisi (RRR) gibi amplifikasyona ihtiyaç duyulduğunda kullanılır, ancak komplikasyonlar söz konusu olduğunda elverişli bir araç haline gelen (ARR) kullanılmaz.

Statin kullanımının önemli yan etkileri çoktur ancak en önemlileri kanser, miyopati ve MSS bozukluklarıdır. Statin araştırmalarında yan etkileri en aza indirmek veya yok etmek için alt kategorilere ayırmaya çalışan aldatıcı metodolojiler tartışılmıştır.

Hipokolesteroleminin insan türünde iyilik halinin göstergesi değil patolojik bir durum olduğu vurgulanmıştır. Özellikle tıp ve ilaç endüstrisindeki yalanlar ve çıkar çatışmaları, insanlığın merhametli birbirine bağlılığında büyük bir çatlak yaratmaktadır.

İnsanlık tarihinin doğal ve siyasi felaketlerle gerçek bir tehdit altında olduğu bir çağda, dünya ulusları tarafından insanlığın melekleri olarak kabul edilen tıp alanındaki bizler, gezegen nüfusuna, merhamete ve sevgiye katkıda bulunmalıyız.

Dünya ülkelerinin statin sağlamak için ödediği astronomik bütçeler insanlığın refahına yönlendirilmelidir.

Atan kalplerimiz, çevremizdeki evrene barış ve huzur bilgisi yayması gereken evrensel orkestrasyonun bir parçasıdır.

Gezegensel küresel bilinci yükseltmek bizim görevimizdir.

Kaynak: https://www.scirp.org/journal/paperinformation.aspx?paperid=129138

Makale: The Great Cholesterol Quandary and Global Consciousness Awakening

https://x.com/markeatsmeat/status/1727028370230169900?s=20

BÜYÜK KOLESTEROL YALANLARI - AHMET RASİM KÜÇÜKUSTA | Nadir Kitap

***

EK 1 (18.2.2024): ÖZCAN YÜCEL (Kolesterol düşürücü (statinler) ile ilgili aşağıdaki baba bilimsel çalışmalar yıllarca hep görmezden gelindi!!!) Yaklaşık 137.000 kalp krizi vakası (devasa bir rakam) hastaneye başvuruyor ve %77’sinin LDL değeri 130’un altında, %50’sinin LDL’si 100’ün altında. %15’nin LDL’si 70’in altında. Buna karşılık %2’sinin LDL’si 200’ün üzerinde. Bu çalışma düşük LDL’nin adeta bir “risk faktörü” olduğunu anlatıyor. pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19081406/

Bak bu çalışmaya göre de 60 yaşın üzerinde yaş grubunda LDL ne kadar yüksek o kadar iyi diyor. bmjopen.bmj.com/content/6/6/e0

Peki kolesterol ilaçları, bu ilacı kullananlarla ilacı kullanmayanlara göre hayatı uzatıyor mu? Öyle ya madem kolesterol ilacı kullanıyorum bari hayatımı uzatsın. Gel ona bakalım. Çok haklısın uzatıyor. Ne kadar mı ilacı kullanmayanlara göre 4 gün hayatı uzatıyor. 40 gün değil ha 4 gün!! Yazık hastalara yahu. Al bak istersen bmjopen.bmj.com/content/5/9/e0

Bak bu 21 tane RCT (Randomize Kontrollü Çalışma) verilerine göre de kolesterol ilaçları (statinler) tüm sebeplere bağlı ölümleri ancak %0.8 oranında azaltıyor. Canım bak %1 bile azaltamıyor!! Yazık hastalara. Üstelik bu verilerin çoğu bizzat ilaç firması verileridir. jamanetwork.com/journals/jamai

Bak şu çalışma da sana çok iyi fikir verebilir. 517 kalp krizi vakası acile başvuruyor. LDL’si düşük olanlar var yüksek olanlar var! Hastaneye başvuruda LDL’si düşük olanların 3 yıllık ölüm oranları çok daha yüksek. pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19437396/

Konuyu dağıtmamak adına bu ilaçların korkunç yan etkileri ile ilgili hiç veri vermedim. Profilini incelediğimde Harvard Kardiyolojide olduğunu görüyorum. Gurur ve onur duydum. Bir abin olarak bazı tavsiyelerimi lütfen kabul et. 1. LDL ne işe yarıyor iyi oku. Buraya odaklan.

Bak tüm memelilerde LDL var. Bunun bir amacının olması kazım. 2. Okside LDL (oxy-LDL) nedir bunu oku. Bana göre LDL en yararlı bio-moleküllerdendir. Ama aslında kötü değil fakat kötü olabilir! 3. Glike olmuş LDL’yi oku 4. Small dens LDL nedir bir bak 5. Mutlak risk azalması nedir, göreceli risk azalması nedir ayrımını iyi yap. Mutlak risk verileri dışındaki verileri görmezden gel. Bunlar firmacıların “keriz sarmalı” oyunlarıdır. 6. Bir de son olarak, yahuu şu ilaç firmalarına toz kondurmayan doktor konuma düşme.

15 yıldır bu firmalar laf söylerim. Firmalardan bir tane savunma gelmezken firmaları hep doktorlar savunuyor. Bırak ne halleri varsa görsünler. Çok uzattım. Gerçek bilim deyince ben de yazmak zorunda kaldım. Seni takibe aldım. Çalışmalarını merakla bekliyorum. Gözlerinden öper sana başarılar dilerim.

Kaynak: https://x.com/drozcanyucel/status/1759128011364855924?s=20

***

EK 2 (20.3.2024): Kolesterol emilimine cevap olarak ince bağırsaklardan salgılanan ve karaciğerde kolesterol sentezini baskılayarak kan kolesterol seviyesini düşüren yeni bir hormon keşfedildi. Kolesin (cholesin) adı verilen hormon hiperkolesterolemi (kolesterol yüksekliği) ve ateroskleroz (damar setliği) tedavisinde umut vaat ediyor.

Kaynak: https://www.cell.com/cell/abstract/S0092-8674(24)00226-5

Makale: A gut-derived hormone regulates cholesterol metabolism

***

EK 3 (31.3.2024): Kötü olan kötü kolesterol değil, bunun okside olmasıdır. Bunu azaltmanın yolu ise ilaç değildir, egzersizdir.

Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/9789849/

Makale: Reduced oxidized LDL levels after a 10-month exercise program

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: