FATİH ALTAYLI NEDEN SİNİRLİ, NEDEN BİZE HAKARET EDİYOR
Habertürk internet sitesi yazarlarından Fatih Altaylı, “Canan Hocam, bunlar bilimsel yayın mı!” başlıklı yazısında Karatay’ ı tenkit etmeyi sürdürüyor (1).
Sürdürebilir, hiç mesele değil aksine çok iyi oluyor, Karatay’ ın fikirlerini tekrarlamasına, sağır sultanların da duymasına vesile oluyor.
Tabii ki Karatay Hoca ona gereken cevabı verecektir ama önce onun hakkında yazdıkları üzerine birkaç kelâm edip daha sonra köşesinde yayınladığı Prof. Dr. Cumali Aktolun’ un mektubuyla alâkalı düşüncelerimi teferruatlı olarak dile getireceğim.
BİR: Yazısında “Her fırsatta bana saldırmayı kendine görev edinmiş, alanı dışında her şeyin uzmanı bazı küçük profesörümsüler de var ama onlar kayda değer değil. Adlarını anarak onları sevindirme niyetinde değilim.” sözleriyle kast ettiği kişilerin Yavuz Dizdar ve ben olduğuma hiç şüphe yok.
Bu hakaretamiz sözlere onun adına üzüldüm, çünkü bu ifadesiyle bir taraftan tenkitlerime “cevap verememenin ezikliğini” ortaya koymuş oluyor, bir taraftan da sevinmemize engel olarak biz garibanlardan alacağı muhtemel duadan mahrum kalıyor.
Kendi bilir, inşallah yeteri kadar duacısı vardır.
İKİ: Ben göğüs hastalıkları uzmanı olmakla beraber “önce hekimim”, halk sağlığını ilgilendiren her mevzuda da çıkar “çatır çatır” konuşurum, yazarım.
Halkın sağlığı, halkı tam ve doğru bilgilendirmek, halktan saklanan veya saklanmaya çalışılan gerçekleri bilimsel kaynaklarıyla beraber dile getirmek benim için göğüs hastalıkları uzmanlığından çok ama çok önce gelir.
Başkalarını bilemem fakat yazmak veya konuşmak için kimseden “icazet alacak biri değilim”; bunu böyle bilsin.
Dilsiz şeytan da olamam.
ÜÇ: Karatay’ ın ona ne yazdığını bilmediğim için cevabındaki bilimselliği değerlendirmem mümkün olmadığı gibi “entelektüel biri olmadığını” söyleyen Altaylı’ nın “bilimsellikten ne anladığı” da benim için meçhuldür.
Altaylı “bir şeyi bilmediği zaman sinirleniyor”, bu kesin (2).
Bize sinirlenmesinin sebebi de bu, yani bilmemek, bilememek ve cevap verememek!
DÖRT: Altaylı, Karatay’ ın gönderdiği sunumun nerede yapıldığına da takılmış ki soruyor: “Sunum bir bilimsel toplantıda mı, yoksa bir 5 çayında mı yapılmış bir bilgi yok”.
Bilimsel bir toplantı ise sunum geçerli olacak, 5 çayında ise geçersiz, öyle mi?
Önce, önemli olanının sunumun mahiyeti olduğunu, bunun yapıldığı yerin bir ehemmiyeti olmadığını ona hatırlatırım ve bilimsel toplantıdan ne anladığını da sormak isterim.
Onun bilimsel toplantı zannettiği şey, muhtemelen, katılımcıların neredeyse tamamının tüm masrafları (toplantısına göre maliyet birkaç bin doları bulabilir) ilaç endüstrisi tarafından karşılanan bir tür “bayi toplantıları” dır.
Kusuruma bakmasın, ben herkesin kendi çay parasını kendi ödediği 5 çaylarındaki sunumları onun dünya çapında büyük bilimsel kongrelerine tercih ederim.
BEŞ: “Sunumu şeker ve doymuş yağlardan uzak durulması gerektiğini söyleyerek bitiriyor” sözleri de Altaylı’ nın bu basit 5 çayı sunumunu bile anlamadığını gösteriyor.
Bilimsel bir sunumu nasıl anlayacak, merak etmemek mümkün değil ama şunu da bilsin ve kalbi ferah olsun: 46 senedir tıbbın içinde olan biri olarak benim de defalarca okumama rağmen çok zor anlayabildiğim bilimsel makaleler olduğunu açık yüreklilikle her zaman söylerim.
ALTI: Karatay’ ın ona göndermiş olduğu bilimsel kaynaklardan birini de hem “Dr. Zoe Harcombie adındaki bir doktorun yazdıkları” diye ve hem de bunlar saygın bir bilimsel dergide değil bir blog’ da yayınlanmış diye küçümsüyor.
Unvanlar ve yazıların yayınlandığı yer zerre kadar önemli değildir. Koca unvanlı kişilerin en muteber dergilerden geri çekilen yüzlerce makalesi vardır.
Ona tam da istediği gibi muteber bir dergide yayınlanan bir makaleyi sunuyorum, bunu okuyup anlaması da yeterlidir ama dilerse sitemde “İlaç Endüstrisi” bölümünde araştırmacıların, tıp dergilerinin, bilimsel araştırmaların, kılavuzların iç yüzleri ile ilgili onlarca yazıma da bakabilir (3, 4).
Bunları dikkatle okuduğunda “yayınlanmış ve atıf almış” bilimsel makalelerin bazılarının gerçek mahiyetini anlayacaktır.
YEDİ: Bilimsellikten dem vurup yayınlanmış ve atıf almış makale talep eden Altaylı, bir söylentiye dayalı vakayı da (Tuncer Bahçıvan) fikirlerine destek olarak öne sürerek tüm “bilimselliğine gölge düşürüyor”.
Hiç değilse birkaç yayınlanmış ve atıf almış makale sunarak Karatay’ ı mahcup etmeye çalışsa daha doğru olurdu.
Bir tek kişinin de kalp krizi geçirmesi tabii ki önemlidir ama Dünya Sağlık Örgütü’ nün “senede 550 bin kişinin ölümüne” yol açtığı gerekçesiyle tamamen yasaklanmasını istediği “trans yağlar” için kendi de ona akıl veren kardiyologları da bu yağların ve ayrıca da şekerin, mısır şurubunun, katkı maddelerinin, hazır gıdaların zararları üzerine neden tek kelime etmiyorlar (5)?
Becel sponsorluğunda Dünya Kalp Günü öncesi yeni bir kampanyaya başlayacağını duyuran Türk Kardiyoloji Derneği’ ne ne diyor (6)?
Asıl suçlu işkembe, kokoreç ve et mi? Yoksa trans yağlar mı?
Tekrar hatırlatıyorum: Tüm dünya Altaylı’ nın da çok meraklı olduğu binlerce atıf almış yüzlerce bilimsel araştırma vasıtasıyla kolesterol ve doymuş yağlarla korkutulup trans yağlara ve şekere dadandırıldı.
Senede 550 bin insanın kalp-damar hastalıkları yüzünden ölmesinin sebebi 5 çayında yapılan sunumlar veya sıradan bir doktorun blog yazıları değil dünyanın en muteber bilim adamlarının en muteber hakemli dergilerde yayınlanmış “bilimsel (!) araştırmalarıdır (7, 8, 9, 10, 11).
Gelelim neticeye
Yol ve yöntemlerimiz farklı da olsa benim ve muhtemelen diğer iki arkadaşımın esas maksadı halkın sağlığının korunması, gıda ve ilaç endüstrisi tarafından sömürülmesinin engellenmesidir.
Bizlerin iddia ve görüşlerini bilimsel olarak çürütemeyenlerin düştükleri durumu değerli okuyucularımın ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Kaynaklar:
1.https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/2395237-canan-hocam-bunlar-bilimsel-yayin-mi
2.https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/2345083-agzinizi-alistirin
3.https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(15)60696-1/fulltext
4.http://ahmetrasimkucukusta.com/kategoriler/yazilar/tip-yazilari/ilac-endustrisi/
6.https://www.tkd.org.tr/menu/79/2009-dunya-kalp-gunu-kalbini-sev-degerini-bil
Fatih beyin birçok bakımdan zor durumda olduğu netve aşikar. Zaten bir tuhaftı ama bu durum iyice derinleşti. Onu dikkate almamak en iyisi muhatap almamak daha doğru olur
Bu adamı bu kadar kale almayın Ahmet bey çünkü onun dediğinin tam tersine o aizin üzermizden prim yapma peşinde. Gazeteciliği bitmiş artık uzatmaların da sonuna gelmiş yakında da kaçar demişti dersiniz
Hocam kaleminize sağlık…iyi ki varsınız. Tek başınıza bir tabur “asker”e yetiyorsunuz.
Fatih Altaylı’nın yazısının sonunda bir teklifi var.
İsterse benim programımda, istemezse başka bir yerde, gelin oturun tartışın diyor.
Ben şöyle hayal ediyorum. Masanın bir tarafında Prof.Dr.Canan Efendigil Karatay, Prof.Dr.Ahmet Rasim Küçükusta, Dr.Yavuz Dizdar. Masanın diğer tarafında modern tıp temsilcileri.
Keşke Ahmet Aydın hoca sağ olsaydı bu tartışmalarda yerini alsaydı ne iyi olurdu. Allah rahmet eylesin.
Eski programlarda çok güzel tartışmalar oluyor ve çok fayda sağlıyordu. Bunlar youtube’ta bulunabilir.
Mesela birinin linki : https://www.youtube.com/watch?v=e32kb_eOPDA
Bir de Altaylı’nın yazısında geçen Prof. Dr. Cumali Aktolun’un açıklamalarına vereceğiniz cevabı bekliyoruz.
Bilimsel kongre=bedavacılar toplantısı
Umit Kurtuluş
goruslerinize yuzde yuz katiliyorum yurekli davranisinizi takdirle,saygiyla karsiliyorum ama aklini kiraya vermis konuyu bilmeyen insanlarla hele bu ulkede tartismak icin sinir sistemi cikarilmis,robot olmak gerekir …lutfen anlamayan insana anlatmaya calismayin nafile gayret…sagliginiza malolmasin,cok sevdigimiz ,saygi duydugumuz ,ulkenin yuzaki doktorumuzsunuz …sizi anlamalari icin sizin vicdaniniza,bilginize,insanliginiza,durustlugunuze,yureginize sahip olmalari gerekiyor…
altinin degerinden sarraf anlar ..lutfen sinirlenmeyin sagliginizi koruyun cunku ulkemizde cirkeflik kavga gecerli bizler yapimiz geregi boyle olamayiz.. Size hakaret ederek sozum ona cevap veren bir doktora (hekim demiyorum) hangi hasta bu duzeysizlige ragmen guvenip gider merak ediyorum.saygilarimla…
Sukran Yavuz Günes
Altaylı hasta psikolojisine uğramış,kendini beğenmiş olduğundan hasta olmayı kabullenemedi saldıracak birini aramış?
İnci Şen
Gazeteci tarafsız ve araştırıcı olur
bu bir seçenek öbür taraftan ilaç endüstri sinin etkisinde kalmış ve kazançlı düzenlerinin bozulmasını istemeyenler var bilimin sürekli geliştiğinede hala ayak direyenler işte onlar bu durumdan feci rahatsız çünkü halk sizlerin sayesinde bilinçlenmeye başladı;bu durumdanda bazıları popüler haber yapma ön planda olma derdinde
Yeni ve faydalı fikirlere karşı bilime karşı tarihte hep böyle olmuş yeniliklere direnenler olmuştur bu yüzden doğruya devam Hocam
Sümbül Turan
Bu adamı kale almayın
https://www.facebook.com/profile.php?id=100005548593421&ref=bookmarks
Hülya Özçevik
Hocam bu kadar güzel bir yazının üzerine güzel bir beş çayı içilir,lakin Fatih Altaylı ne içer artık onu hiç düşünemiyorum???
Havva Mendeş
Fatih Altaylı dünya onun merkezinde dönüyor sanıyor. Canan Hoca fikirleri kötü ise neden araştırmadan hangı kriterle program yaptı ve halkın sağlığını riske attı. Programını kendi kişisel ölçeklerinde mi kullanıyor diye soruyorum
Yeliz Işık
???çok güzel yazmışsınız. İnş yazınızı okur ve utanır gerçi utanmaz o sinirlenir
Yelda Revnak
Gerçeklerin göz göre göre yadsınmasını hayretle izliyorum. Altaylı gazeteci olduğu için anlatabiliyor ya bu deneyimi anlatamayanlar?
Zeynep N Asurer
Kime güveneceğimiz zaten belli! Güvenmeyeceğimiz kaynakları da öğrenmiş oluyoruz.
Ahmet Oğuz
Bu şahıs daha öncede durup dururken Pet Şişeleri kafaya takmıştı. Daha sonra anlaşıldı ki o tarihlerde patronu Cam Şişe işine girmiş. Kafanıza takmanıza gerek yok hocam.
Hakan Erol
Hocam meyve veren agacı taslıyor bunun gibiler dogru bılgıler veren sayılı ınsanlardansınız ticari lobilerin masacıları cok Allah sızın gıbı insanları basımızdan eksik etmesin
TC Derya Isıtan
Susmayan halkdan saklanan gercekleri dile getiren aydınlatan gözümü açan hocalarımızdan yararlanmak yerine endüstrinin kuklalarına karşı duruş sergileyen siz değerli hocalarım dan RABBİM SONSUZ RAZI OLSUN. Güneş balcıkla sıvanmaz. Rahatsız para babaları
Tuba Erdem Korkmaz
Umarım okursunuz
Doktorluk ülkemizde “elitizm”in temsili halinde. Neden bilmiyorum dün bahçede çamurdan pasta yaptığımız arkadaşımız yarın doktor olunca kaşığı sağ eliyle tutmaktan utanır, bize selam vermeye yüksünür hale geliyor.
Halkı ürün/kobay/pazar olarak gören ve aşağılayarak yükselen herkes zavallıdır. Topluma da zerre faydası olmaz.
İnanır mısınız yeni aile hekimimiz mütevazi diye diplomasindan şüpheye düştüğümüz oldu.
Bu yüzden kariyer, daha cok para, daha luks yasamak icin degil halk için şifa sunan çok hekim tanımıyoruz.
Hele ki siz, Canan Karatay Hanimefendi ve Yavuz Dizdar beyefendi bizim en kiymetlilerimizsiniz. Çıktığınız her programda sizi hürmet muhabbet ve derin bi saygıyla takip ediyoruz. Allah sizden razı olsun. Umarım sizi örnek alan çok daha fazla hekimimiz olur.
Halise Yılmaz Toker
Kim takar Fatih Altaylı’yı Hocam. Ne konuştuğu belli olmayan biri.
Meral Topbas
Hocam görmüyormusumuz magazin medyasını ,adam unutulmuş gündeme gelmek için sunni kavgalar çıkarıyorlar kendi reklamı için ha birde o kişi başkaları adınada saldırır ,hiç unutmam doğan grubundayken Aydın Doğan adına Uzanlarla kavgasını ,bırakın boşverin reklamını yaptırmayın hocammmm
Saliha Gencer
Bizleri bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederiz siz bildiklerinizi anlatmaya devam edin bizler de sizi takibe devam
AE Korkmaz
Ukala bir adam Altaylı önce konuşması anlasilmiyorki önce onu duzeltsin
Şerife Şahin
İyiki sizin gibi hocalarımız var güzel insanlar
Hatice Ozgur
Sizin gibi halkı bilgilendiriyorsunuz Allah yar ve yardımcınız olsun .!
Filiz Gülşen
Ahmet bey sizde abarttiniz yani
Bunu sizde biiyorsunuz
Zerrin Efendioğlu Sizinleyiz,bizi bilgilendirmeye devam edin. Teşekkürler
Zehra Marmaraligil
SAĞOLUN ÜLKESİNE HİZMETTEN VAZGEÇMEYENLERE ??
Elif Aslantürk
Fatih Altaylı işte öylede başımızın üstünde değildi aslına dönüyor seyredelim
Nimet Özdemir-Özcan
Ahmet Rasim Küçükusta Hocam siz ve Canan hocamız iyi ki varsınız
Nurhan Ekiz
Ahmet Rasim Küçükusta hocam siz çok yaşayın ?
Ramazan Akbay
Altaylı bilgi fakiri…yazılarında ve konuşmalarında tutarlı bir durum yok. Hep negatif ve akresif….
Topuz Canan
Fatih Altaylı 45-55 yaş aralığının erkeklerde kalp ve damar sağlığı açısından önemini de unutmuş görünüyor!
Neslihan Üstündağ
Hiç merak etmeyin, çok bilmiş değil halk, Fatih Altaylı gibi, ama kimin doğru, kimin dürüst olduğunu, çok iyi bilir.
Çok güzel ezmissiniz, lâyığını bulmuş, tabii anlarsa…
Sevgi Arısoy Fatih Altaylı ‘yı sevmem beğenmem bu defa çok kızdım üstelik.
Hatice Özer
Canan Karatay çok değerli bir bilim insanı onu eleştirmek için seviyesi yetmez
Bugün herkes bir yazı yazabilir bilim insanı olmak herkese nasip olmaz
Hasan Karatepe
Canan hocaya karşı iyi kalem silahşörü gerekli ki vatandaşın algısını değiştirip ,Canan hoca karşıtlığı ile vatandaşları telkin etsin.
F.Altaylı nın arkadasında kim var veya kime hizmet amacı güdüyor?
Koray Kobal
Levent Kırca giderayak gerekeni yaptı ondandır
Hulya Ataoglu Kahraman
Canan hanım üzerinden, çapsiz bir sürü insan prim yapmaya çalışıyor
Zuhal Muti
Canan hocayı tv programları basitlestirmeye çalışıyor, oysa kıymetli bilgili insan ama insanların çoğu onu şunu yeme bunu yeme diyen biri olarak tanıyor nedeni bilgisiz spikerler. Veya çomak soktuğu kanalların reklam aldığı sirketler bunlara ters kaliyor.
Ilham Kırklar
Yalnış yapıyorsun Altay
lı.Agresif yapınla,bilgiç tavrınla çok itici oluyorsun,yakışmıyor.
Karşındakileri küçümseme huyun da hiç doğru değil.onlar ço
cuk değil bilim insanı
Doktorlar ve üstelik doğrular.
Bulent Peker
Rasim Kardeşim, ikna edeceğim diye kendini bu kadar yorma. Canan Karatay’ın dieti onu böyle hasta ettiyse, bırak bildiği gibi yapsın. Hatta Canan Hoca yüzünden hasta olduysa, onun dediklerinin tam tersini yapsın. Şifa bulsun. Ben şahsen onun gibi düşünüyor olsam öyle yapardım.
medyada uzatmaları oynuyor yakında kapının önüne koyarlar bunun da
yazıyı ben yeni okudum çok güzel yazmışsınız başka bir söze gerek kalmamış
Sinirlilik ve hakaret bunun normal ruh halidir
Ben bu kadar güzel ve bilgi dolu bir eleştiri yazısı okumamıştım açıkçası. Bir mizah eseri gibi. İyi dalga geçmişsiniz onunla ama onun da bunu hakettiği kuşkusuz.