BİTKİSEL İLAÇLAR ÖLDÜREBİLİR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
bitkisel ilaçlara dur demek lazım

Tüm dünyada bitkisel ilaçlara karşı büyük ilgi var. Giderek daha çok insan hastalıklarının çaresini modern tıpta değil alternatif tıpta arıyor. İlaç yerine bitkisel ürünlerden medet umuyor.

Durum ülkemizde de farklı değil. Önüne gelen alternatif tıp uzmanıyım diye fink attığı gibi, reyting peşindeki medya sayesinde de hem kendilerinin hem abuk-subuk ürünlerinin serbestçe reklâmlarını yapıyorlar.

Neyse ki Sağlık Bakanlığı bu yanlışa ‘dur’ dedi. Bundan böyle Bitkisel tıbbi ürünler sadece eczanelerde satılabilecek’ ve ‘Geleneksel tıbba Sağlık Bakanlığının ruhsat verecek’!

Journal of the American College of Cardiology isimli dergide yayınlanan bir araştırma bu kararın ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Bu araştırmaya göre, tüm dünyada zararsız oldukları sanılan birçok bitkisel ilacın ölüme kadar gidebilen riskleri var.

Kalp ve damar hastalıkları tedavisinde kullanılan ilaçlarla beraber alındıklarında çok ciddi komplikasyonlara yol açtıkları belirlenen 25 ürün içinde ginseng, ginkgo, sarımsak, karayılan otu, kantaron, akdiken, ekinezya gibi ülkemizde de çok iyi tanınan bitkiler yer alıyor.

Bu bitkisel ilaçların bazılarının kalp hızı ve kan basıncını artırıcı özellikleri var; bazıları ise kanı sulandıran ve kolesterolü düşüren ilaçların metabolizmalarını etkiliyorlar.

Mesela, depresyon, anksiyete ve uyku bozuklukları tedavisinde kullanılan kantaron, kolesterol düşrücü ilaçların (statinler) ve ritim bozuklukları ve yüksek tansiyon tedavisinde yararlanılan beta-bloker ilaçların etkinliklerini azaltıyor. Bu durumda beklenen etkinin sağlanabilmesi için ilaç dozlarının artırılması gerekiyor.

Sarmısak hapları ve ginkgo ise kan sulandıran ilaçların (warfarin) etkinliklerini artırarak kanamalara yol açabiliyor. Bu durumda ise kan sulandırıcı ilaçların dozlarının azaltılması icap ediyor.

Geçen hafta yapılan Alman Sindirim ve Metabolizma Hastalıkları Derneğinin yıllık toplantısında da bitkisel ürünlerden bazılarının karaciğer nakline kadar giden karaciğer ifalasına yol açabildiklerinin belirlendiği bildirilerek bu tür ilaçlardan uzak durulması uyarısında bulunuldu.

Bitkisel ilaçlar hakkında her eve lâzım bilgiler

Bitkisel ilaçlar konusundaki uyarılarımı tekrarlamak istiyorum:

BİR: Fabrikaya girerek bir takım fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçen, katkı maddeleri eklenen, şurup, tablet, kapsül veya draje haline getirilip şişeye konan bir ‘bitkisel ilacın’ o çekindiğimiz ilaçlardan hiçbir farkı kalmıyor.

İKİ: Bitkisel ilaçların etkinlikleri bilimsel araştırmalara değil gözlemlere dayanıyor. Bunların neredeyse hiçbirinin bir hastalığı tedavi ettiğini gösteren kesin bilimsel deliller mevcut değil. Üzerinde senelerce çalışılan, yüzlerce araştırma yapılan ilaçların bile yaygın kullanımda ya beklendikleri kadar etkili olmadıkları ya da ciddi yan etkileri olduğu anlaşılıp piyasadan çekildikleri unutulmamalı.

ÜÇ: Farklı yerlerde yetişen bitkilerin kimyasal muhtevaları ve dolayısıyla da etkileri farklı olabilir. Bitkileri standardize etmek mümkün değildir.

DÖRT: Bitkisel ilaçların faydası olmasa da zararlı olmadıkları düşüncesi de tamamen yanlıştır. Her bitkide onlarca kimyasal madde vardır ve bunların yakın ve uzun vadede ne gibi olumsuzluklara yol açabilecekleri iyi bilinmemektedir.

BEŞ: Bitkisel ilaçların hastaların sürekli olarak kullandıkları ilaçlarla etkileşimleri de önemlidir. Bu yüzden esas ilaç etkisiz kalabileceği gibi, kanda birikerek toksik yani zehirleyici etki de gösterebilir.

Doktorlar da bilgisiz!

Hastalar bitkisel ilaçların zararlı olmadıklarını sanıyorlar ve bu tür ilaçları aldıklarını da çoğu zaman doktorlarından saklıyorlar. Aslında bu konuda doktorlarına bilgi verseler de durum çok fazla değişmiyor. Çünkü birçok doktorun bitkisel ürünlerin ilaçlarla etkileşimleri konusunda bilgileri yetersiz. Asıl önemlisi de bu tür etkileşimler konusunda başvurulabilecek güvenilir bir kaynak olmaması.

Gelelim neticeye

Şunlar aklınızda bulunsun:

BİR: Bitkisel ürünlerin ilaçlarla etkileşimleri hakkındaki bilgilerimiz çok yetersiz.

İKİ: Doktorunuz size bir ilaç yazdığında, bitkisel ilaç, vitamin, antioksidan kullandığınızı mutlaka bildirin ama onun da bu bakımdan sizden pek farklı olmadığını unutmayın.

ÜÇ: Sağlık Bakanlığının bitkisel ilaçların sadece eczanelerde satılması kararı çok doğru da, eczacılar bu konuda yeterli bilgiye sahip değiller ki!

DÖRT: En doğrusu şu: Bitkisel ürünlerden hepten uzak durun.

KAYNAKLAR

  1. Ara Tachjian, Viqar Maria, and Arshad Jahangir: Use of Herbal Products and Potential Interactions in Patients With Cardiovascular Diseases. J Am Coll Cardiol 2010 55: 515-525. http://content.onlinejacc.org/cgi/content/abstract/55/6/515.
  2. Wenn Wellness auf die Leber schlägt: http://www.faz.net

Yazı için 6 yorum yapılmış:

  1. turgay şenen dedi ki:

    BİTKİSEL İLAÇ FORMUNDA DEĞİL DE BİTKİYLE TEDAVİ KONUSUNDA
    NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ ?
    MESALA ENGİNARIN BAZI KARACİĞER HASTALIKLARINA İYİ GELDİĞİ DÜŞÜNCESİ GİBİ

  2. Bitkilerle tedaviye değil insanların “bitkilerle aldatılmasına” ve “bitki ticaretine” karşıyım. Bitkilerin de ilaçlar kadar etkili olduğunu söyleyebilmek için ilaçlara uygulananlara eş-değer sayılabilecek araştırmalar yapılması gerekir.

  3. galip altıntaş dedi ki:

    peki hocam bir bitkinin diğer ilaçları bloke edecek kadar var olan etkisi ve ülkemizde araştırılmaması bitkinin mi ayıbı bilim ve bilim adamlarınınmı.sizinle hem fikir im bilinçsizce kullanılan ne olursa olsun zarar verebilir.örneğin zeytin yaprağı,zerdeçal üzüm çekirdeği, yeşil çay bilimsel olarak literatüre girmiş bitkiler değilmidir.bunlarıdamı nkar edicez.amerikan ilaç sanayi insanlarımızı kobay olarak kullanırken ve dünya ülkemizde bitkilere göz dikip bunlar hakkında araştırma yaparken biz boşvermi diycez.mevlananın güzel bir sözü var.felsefecei herşeyi akılla izaha kalkar,aklının ermediği herşeyide inkar eder.insan vücudunun işleyişini nekadarını biliyoruzki bilmediğimiz şeyleri tedaviye kalkıyoruz.

  4. ayşe altınok dedi ki:

    hocam merhaba. sülük ve hacamat konusunda görüşleriniz nelerdir.

  5. saliha dedi ki:

    isminiz ahmed..kaynağını nerden alıyor? peygamberimizden..pekii peygamberimiz ne diyor bitkiler hakkında? ya kur’an? bitkiler övülmüyor mu? şifalarından bahsedilmiyor mu? isminizin inceliklerine dalmanızı dilerim..

  6. Cemalettin GÖZENELİ dedi ki:

    Japonya bitkisel tedavide % 70 de,Avrupanın gelişmiş ülkeleri bitkisel tedavide $ 60 da, Amerika bitkisel tedavide $ de 50 lerde, İsrail bir çok tedavilerde bitkisel ve doğal yöntemler kullanıyır.Kemoterapiyi Amerikan Yahudi ilaç firmaları çıkarmış ama hiç bir Yahudiye kemoterpi ilacı kullandırılmıyor.Ya biz de ………..

Siz de yorumunuzu paylaşın: