DOĞUM KONTROL HAPI KULLANAN KADINLAR YANLIŞ EŞ SEÇİYORLAR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
koku küçükusta

Henüz kendilerine hayat arkadaşlarını seçmemiş olan hanımlara önemli bir uyarım var. Herhangi bir sebeple doğum kontrol hapı kullanıyorlarsa çok dikkatli olmalılar çünkü yeni bir araştırmaya göre “Doğum kontrol hapı (DKH) kullanan kadınlar yanlış eş seçiyorlar.”

Kadınlarımızın “Ne alâka” dediklerini duyar gibiyim ama bu Liverpool Üniversitesi tarafından yapılan bilimsel bir araştırmadan çıkan bir sonuç; benim buluşum değil.

Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için araştırmadan bahsetmeden önce kısaca bazı temel bilgiler vermek istiyorum.

Eş seçiminde koku çok önemli

Eş seçiminde “koku” nun çok önemli bir rolü olduğu çoktandır biliniyor.

Gerçi “Hayvanlar koklaşa koklaşa insanlar konuşa konuşa anlaşırlar” diye bir söz vardır ama bilimsel veriler insanların da koklaşarak anlaştıklarını gösteriyor. 

Kısaca MHC (major histocompatibility complex) denilen bir grup gen hayvanların olduğu gibi insanların koku tercihlerini belirliyor.  

Kadınlar genel olarak farklı MHC genlerine sahip olan erkeklerin kokusunu tercih ediyorlar. Eşlerin farklı MHC genlerine sahip olmaları üreme ve genetik çeşitliliğin sürdürülebilmesi için çok önemli. Bu sayede akraba evlilikleri de önlenmiş oluyor.

MHC genlerinin vücudun bağışıklığında önemli olan proteinlerin yapımında rolleri olduğu gibi deri bakterileri vasıtasıyla koku oluşumunda da etkili oluyor. Bu şekilde de kimin kim için çekici olduğu belirleniyor.

Kadınların genetik olarak farklı erkelere içgüdüsel çekiciliğinin bozulmasının hem üremeyi (gebe kalmayı) etkilediği ve düşük riskini artırdığı da biliniyor. Çocuğa farklı genlerin geçmemesi çocuğun bağışıklık sistemini de zayıf düşürüyor.

Kısaca diyebiliriz ki sağlıklı üreme ve sağlıklı nesiller için kadın ve erkeğin farklı MHC genlerine sahip olmaları gerekiyor.

Kadınları çeken kokular

Kadınların erkekleri çekici bulmalarını sağlayan kokular her zaman insan burnunun hissedebildiği, bildiğimiz türden kokular değil. Bazıları buna “6. his” de diyorlar.

Feromon adı verilen bu kimyasal maddeler ilk önce ipek böceklerinde bulundu. Daha sonra örümcek, kurbağa, sürüngen ve memelilerin de feromon salgıladıkları ortaya çıktı.

Feromonlar burnun iç kısmında bulunan bir reseptör tarafından algılanarak “O siniri” adı verilen bir sinirle beyne iletiliyor ve buradaki seks merkezlerinde değerlendiriliyor.   

Yunancada hormon taşıyan manasına gelen feromonlar aynı türün üyeleri arasındaki sosyal ilişkileri düzenleyen kimyasal maddeler olarak da tanımlanıyor.

Araştırma nasıl yapıldı?

Liverpool Üniversitesinde doğum kontrol haplarının kadınların koku tercihini nasıl etkilediği araştırıldı.

Düzenli adet gören, gebe olmayan ve doğum kontrol hapı kullanmayan 193 kadın iki gruba ayrıldı. Birinci gruba ilk değerlendirmeden sonra doğum kontrol hapı (DKH) verildi, diğer gruptakilere ise verilmedi.

Araştırmaya katılan kadınların MHC gen tipleri belirlendi ve üç erkeğinkiyle karşılaştırıldı.

MHC genleri kadınlarla benzer olan 3 erkekle farklı olan 3 erkek, araştırmacılar tarafından verilen tişörtleri 2 gece üst üste giydiler.

Kadınlardan bu tişörtlerin kokusunun hoşluğu, çekiciliği ve keskinliğini değerlendirmeleri istendi. Bu değerlendirme kadının adet döneminin 10-14. günleri arasında yapıldı ve 3 ay sonra aynı dönemde tekrarlandı.

Sonuçta DKH alan kadınlarla, DKH almayan kadınların erkeklerin kokularına farklı tepkiler gösterdikleri ortaya çıktı.

DKH alan kadınlar benzer MHC genlerine sahip olan erkeklerin kokusunu beğenirken; DKH kullanmayan kadınlar farklı MHC genlerine sahip olan erkeklerin kokusunu tercih ettiler.

Kadın ve erkeğin MHC genlerinin benzerliğinin üreme problemlerine yol açması yanında, kadın DKH’ nı bıraktığında aralarındaki ilişkinin bozulmasına da sebep olabiliyor. Çünkü koku tercihi eşler arasındaki çekimin sürdürülmesinde de çok önemli rol oynuyor.

Gelelim neticeye

İngiliz bilim adamlarının bu araştırmasının bize öğrettikleri şunlar:

BİR: Kadınlar normal şartlarda kendilerininkine benzemeyen genetik yapıda olan erkekleri daha çekici buluyorlar. Bu sayede yakın akraba evlilikleri de önlenmiş oluyor.

Buna karşılık doğum kontrol hapı kullanan kadınlar kendilerininkine benzeyen genetik yapıdaki erkekleri beğeniyorlar. Bu başta üreme olmak üzere birçok bakımdan sorunlar yaratıyor. Çünkü kadın ve erkeğin üreme ve sağlıklı nesiller yetiştirmeleri bakımından farklı genetik yapılarda olmaları gerekiyor.

İKİ: Bu araştırmaya göre herhangi bir sebeple evlenmeden önce doğum kontrol hapı kullanan kadınlar eş seçme aşamasında bu tedaviye ara vermelidir. Aksi takdirde kendisine genetik olarak benzeyen birini cazip bulup evlenir ama bu ilişki pek çok problemi de beraberinde getirir.

ÜÇ:  “Özledim teninin kokusunu özledim” diye ağlayan Selami Şahin de “Sevdiğim o koku yok artık bu evde” diye eşyaları toplanmış odada sızlanan Tanju Okan da “Bulutlar kokunu getirir bana” diye göklerin koynunda yatmaya kalkan Saadettin Kaynak da feromon nedir bilmeyen ama kadın kokusunu çok iyi alan kişilermiş.

KAYNAK

http://rspb.royalsocietypublishing.org/content/275/1652/2715.full?sid=78336b4c-a8ec-4c21-bbcb-5101cd6c543d

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. tuna erincler dedi ki:

    Türkiye’de bugün dahi pek çok kız evleneceği erkeği kendisi seçemediğine göre bu araştırma Türkiye için İngiltere’de olduğu kadar önemli değildir sanırım.

Siz de yorumunuzu paylaşın: