İLAÇLI TAVUĞUN MUCİDİ KİM?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
ilaçlı gazoz

Sevgili Ahmet  Bey,

İlaçlı tavuklarla ilgili yazınızı okudum. Öyle bir başlık atmışsınız ki insanların kafasını bence hedeflediğiniz gibi on numara bulandırdınız. Çünkü biliyorsunuz ki Türkiye’ de biz genelde haberin başlığını okuruz ve hemen kesin yargıya varırız ama yazdığın yazının tamamı okunduğunda olan bitenin Amerika’ da olduğunu anlatıyorsun.

Ben size bu maili atma ihtiyacını duydum çünkü birkaç sene önce salatalığı yerden yere vurdunuz şimdi bakıyoruz siz tavuğu yerden yere vuruyorsun, sizin yazının karşısında salatalığı öve öve bitiremiyorsunuz.

Ayrıca 15 Nisan 2012 yani bugünkü Zaman gazetesi 22. sayfada “Gıda ürünlerine yönelik hurafeler ve gerçekler” adlı yazıyı okudum. Yorum sizin Amerika’da ki durumu yazmışısın birde sonunda bizdeki durum nedir bilmem demişsin. Madem bu yazıyı yazıyorsun tavuğu alın inceletin varsa Türkiye’ de anormal bir durum herkes bilsin.

Yani artık şunu çok iyi biliyoruz ki Türkiye’ de olaylar her zaman ekonomik çerçevede değerlendiriliyor. Yani ekonomik duruma göre piyasa yaratılıyor. İnsan sağlığı bence ikinci planda. Eğer ekonomik getirisi varsa ürün öve öve bitirilemiyor yok o an o ürün ekonomiye zarar veriyorsa o ürün yerden yere vuruluyor. Mesela tavuğun enflasyonu yükseltmesi gibi.

Mailimi okumanız dileğimle çalışmalarınızda başarılar dileklerimle.

**

Değerli okurum,

BİR: Hedefimin insanların kafasını bulandırmak olduğu bana kalırsa sizin baştan bulanık olan kafanızdan çıkan bir düşünce. Bu yazıları sadece başlıkları okunsun diye değil tamamı okunsun diye yazıyorum. Yazımı baştan sona okuyan bir kimsenin kafasının karışması bir tarafa, aydınlanacağı kanaatindeyim.

Kafa bulandırmanın derecelerinin olduğunu sizden öğreniyorum. ‘On numara bulandırma’ bulandırmanın en üst mertebesi olmalı, yanılıyor muyum?

İKİ: Türk halkı artık sadece başlık değil yazının tamamını okumaya alışmalıdır. Bulanmak isteyen kafa her şeyden bulanır. Bunun yanında boş veya tek taraflı doldurulmuş, düşünemeyen bir kafa yerine karışık kafayı her zaman tercih ederim.

ÜÇ: Salatalıkla ilgili yazı yazdığımı hatırlamıyorum. Bu yazımda ‘zavallı tavuklara’ da en ufak bir sözüm yok. Burada bilimsel dergilerinde yayınlanan araştırmalardan bahsediyor ve bunları yorumluyorum.

DÖRT: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı için, fabrika tavukçuları için bundan güzel bir fırsat olabilir mi? Ben bizdeki durumu bilmediğimi ifade ediyorum. Onlar da çıksınlar ‘bizdeki durumu’ belgeleriyle açıklasınlar. ‘Bu ilaçların hiçbiri bizde kullanılmıyor’ desinler. Bunlar benim değil onların vazifesi.

BEŞ: Her olayın bir ekonomik çerçevesi olduğu ve insan sağlığının ikinci planda olduğu fikrinize aynen katılıyorum fakat bu durum sadece Türkiye için değil tüm dünya için geçerlidir.

Yazılarımın hiçbir ekonomik hedefi yoktur; tek amacım insanlara doğru bildiklerimi anlatmak, onları aydınlatmaktır. Benim içi ekonomi değil, insan sağlığı her zaman birinci plândadır.

Başlığı okuyup kafası karışanlardan sorumlu olmadığım gibi yazılarımın ekonomik olarak bazılarının işine gelmesi veya tam aksine bazılarının işini bozmasıyla da hiç mi hiç ilgili değilim.

Gelelim neticeye

Seneler önce ilaçlı gazozu keşfeden Tecavüzcü Coşkun Bey çok ileri görüşlü bir şahıs olarak da tesmiye edilebilir bugünkü ilaçlı tavuğun müsebbibi olarak da.

Her neyse. Coşkun Bey’in pek de iyi niyetli olmadığını dünya âlem biliyor. İlaçlı tavuk mucitlerinin daha çok kazanmaktan başka kötü bir niyetleri olmamasını temenni ediyor, genç kızlara her ihtimale karşı gazozdan da tavuktan da uzak durmalarını tavsiye ediyorum!

Yazı için 7 yorum yapılmış:

  1. seher dedi ki:

    Kıymetli hocam,öncelikle çok kritik bir mevzu olan gıda güvenliği konusunda bizi sürekli aydınlattığınız için size ne kadar teşekkür edtsem azdır.Biri 4 buçuk yaşında diğeri 2 buçuk aylık iki çocuk annesiyim.Her hafta gazeteyi büyük bir heyecanla açıyor ve yazınızı bir solukta okuyup bitiriyorum.Ancak ortaya çıkan her bir acı gerçek çok düşündürüyo beni.Haftada en az iki kez tavuk tüketilen evimizde bu haber büyük bir moral bozukluğu oluşturdu.
    Bu gıda canavarlarına kim dur diyecek?Minicik bedenlerini en ağır ilaç ve zararlı katkı maddelerinin istila ettiği zavallı yavrularımızı kim kurtaracak?
    Hocam sağlıklı sandığımız favori yiyeceklerimiz mutfağımızda yerle yeksan olurken lütfen söyler misiniz biz artık ne yiyeceğiz????

  2. Kamil Durmaz – 18.04.2012 06:56
    Hocam size tüm vatandaşlar adına teşekkür ediyorum. Sizin gibi birkaç kişi daha olsa ne iyi olurdu. Belki sesimiz çıkmıyor ama arkanızda olduğumuzu bilin. Allah yardımcınız olsun. Allah sizi nazardan kötülüklerden saklasın. Size çok ihtiyacımız var.

  3. Dr – 19.04.2012 09:26

    Hoca hoca. Tavukla uğraşacağına bak bir doktor öldürüldü. Ayakta uyuma. Yazacaksan onu yaz.

  4. – 27.04.2012 11:18

    Muhterem Ahmet Bey Hocamızın bu millete çok büyük hizmeti var.Günümüzde vicdan ve mesuliyet sahibi hocalarımız bu milletin gözünü açmak için yazıyorlar,anlatıyorlar.Hepsi de çok öğretici.Mesela bizim evimize çoktandır gerek tavuk ve gerek hazır gıdalar girmiyor:Ooooh be dünya varmış.Kendimize saygının farkına vardık .Allah hocamıza hayırlı ömürler versin.Bize de daha çok öğrenme azmi versin.

  5. Civanım – 28.04.2012 02:00

    Dr Dr Ahmet Hocayla uğraşacağına oy verdiğin vekilleri uyar.

    *Tavukçuları ve tavukları bile denetleyemeyen iktidar Osloda Kck ile gizli görüşmeler yaparak Milli Hakimiyete tavuk tüyü dikmişti haberin olmadı mı?

    *Kuş Gribi bahanesiyle köylerdeki tüm tavuklar toplanıp canlı canlı soyları kırılmış, meydan ilaçlı tavukçulara ve Kırım-Kongo Kenelerine bırakılmıştı hatırlayamıyormusun?O kenelerden kaç kişi ölmüştü hiç mi duyamadın?

    *20 bin faili mechul cinayet,50 bin terör maktülü,100 bin yaralı ve sakat vatandaş varken sen uzaydamıydın?Yoksa uyaramadığın seçkinlerin yolunda uyuyor muydun?

    Şehit ve gazi doktorları hasta seçkinlerin ve seçmenlerin kurtaracağına inanıyorsan işte meydan.

    Bitkilerin şifalarına inamayan doktorlar buyrun meydanlara da seçkinleriniz boylarınızı görsün!…

  6. Fasih Fatih DEMİRTAŞ – 28.04.2012 17:42

    Ahmet Bey,
    Geçen gün bir arkadaşım vesilesiyle tamamen doğal ortamda büyümüş 7 aylık bir tavuk geçti elime. Yıllardır marketlerden aldığımız ve 45 günde kesime götürülen tavuk ile arasında ne fark var acaba diyerek satın aldım. Tavuk temizlenmiş, tüyleri yolunmuş, vs.. Eşim tam 1,5 saat düdüklü tencerede pişirdi. Daha sonra da onu bir güzel afiyetle yedik. Kokusu mu, tadı mı, rengi mi, yerken verdiği lezzet mi hangisini anlatayım? “Meğer biz yıllardır tavuk yediğimizi zannediyormuşuz” dedik. Şimdi marketlerde satılan ve ilaçlarla büyütülmüş/şişirilmiş olan ve 45 günlük iken kesime giden tavuklar için olumlu görüş bildirmek ve bu yazıların ekonomik yönden yazılan yazılardan sayılmaması mümkün değildir zira aksi yönde yazılar yazmak o sektöre darbe vurdurur… Tamamen ekonomik düşünceyle yazılan yazılar için vereceğim tek cevap lütfen o yazıyı yazanların benim gibi hiç olmazsa 1 defa tamamen doğal ortamda büyümüş bir tavuğun tadına baksınlar sonra da ellerini vicdanlarına koysunlar diyorum..

  7. SADİYE ÖZAYDIN dedi ki:

    valla hocam bayıldım yorumunuza o ne güzel sözler öyle eeee hak ediyorlar valla sizi tv de izliyorum her zaman da görmek isterim yılmadan yorumlarınızı bekliyorum tşk ler slmlar

Siz de yorumunuzu paylaşın: