Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Bizim “sağlıklı süt” dediğimiz, endüstri ve onların beslenme uzmanları tarafından “sokak sütü” diye aşağılanmaya çalışılan “işlenmemiş sütün” alerjik hastalıkları ve enfeksiyonları yüzde 30 önlediği tespit edildi.

Araştırma, Münih’ te Ludwig-Maximilians- Üniversitesi tarafından, Avusturya, Finlandiya, Fransa, Almanya ve İsviçre’ nin kırsal alanında doğumlarından itibaren “PASTEURE araştırması” kapsamında takip edilen 983 bebek üzerinde gerçekleştirildi.

Çocukların 10 yaşlarına kadar takip edilecekleri uzun vadeli PASTEUR çalışmasında, alerjik hastalıklarda beslenme ve çevresel faktörlerin rolleri araştırılıyor.

12 ay süreyle çeşitli inek sütü tüketimiyle rinit, solunum yolu enfeksiyonları, kulak iltihabı, ateş gibi hastalıklar günlüklerle belirlendi. CRP seviyeleri ölçüldü.

İşlenmemiş süt yüzde 30 koruyor

UHT süt ile kıyaslandığında işlenmemiş süt içen bebeklerde rinit, solunum yolu enfeksiyonları ve ateşe yüzde 30 daha az rastlandığı görüldü.

Kaynatılmış olan sütün de daha zayıf olmakla beraber işlenmemiş süt gibi etkili olduğu, pastörize sütlerin ateşi önleyebileceği ama UHT sütlerin bu tür etkilerinin olmadığı belirlendi.

Journal of Allergy and Clinical Immunology isimli dergide yayınlanan araştırma, işlenmemiş taze süt içen çocuklarda 12. aydaki CRP seviyelerin de düşük olduğunu ortaya koyuyor.

CRP, enflamasyonla seyreden hastalıkların bir göstergesi olarak kabul ediliyor ve yüksek CRP seviyeleri olan çocuklarda obezite ve astım gibi kronik hastalıkların görülme ihtimalinin fazla olduğu biliniyor.

Hayatın ilk senesinde solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı ve bununla ilgili dolaylı ve dolaysız masraflar hesaba katıldığında, çok az işlenmiş mikropsuz sütün toplum sağlığı bakımından çok önemli olduğu anlaşılıyor.

UHT ve pastörizasyon sütü bozuyor

Araştırmanın başı olan Georg Loss “Taze sütün alerjik ve ateşli hastalıklara karşı koruyuculuğunun sütün işlenmesi sırasında harap olan esin ögeleriyle ilgili olduğunu düşünüyoruz” diyor ve ekliyor:

“Süt endüstri tarafından iki şekilde işleniyor.

Pastörizasyon işleminde süt 15 saniye süreyle 72-75°C’ ye, UHT’ de ise birkaç saniye süreyle 135 °C’ ye maruz bırakılıyor.

UHT süt ayrıca süt yağlarının dağıtılmasıyla homojenize ediliyor, bu da kaymak oluşumunu önlüyor.

Bu ısıl işlemler, hastalık yapıcı mikroplarla beraber, faydalı mikropları, enzim ve diğer proteinleri de yok ediyor.

İşlenmemiş sütün tamamen risksiz olduğunu söylemek de mümkün değil, bunlarda e. coli, tüberküloz, salmonella, listeria gibi mikroplar bulunabilir.

Endüstrinin, sütün faydalı olmasını sağlayan unsurlarını koruyan ama hastalık yapan mikroları da barındırmayan işleme metotları üzerinde çalışması şart”.

İnek sütü de anne sütü gibi koruyor

Yağ ve karbonhidratlara ilaveten sütte bağışıklık sistemi fonksiyonlarını düzenleyen başka proteinler de var.

İnek sütü nün bileşimi anne sütüne çok benziyor.

Anne sütünün de hem alerjik hem enfeksiyon hastalıklarına karşı koruyuculuğunu gösteren sayısız araştırma var ama bunun mekanizmaları tam olarak bilinemiyor ama süt muhtemelen doğrudan virüslerin çoğalmasını engelleyerek veya bağırsak mikrobiyotasını düzenleyerek etkili oluyor.

Çiftliklerde ve köylerde doğup büyüyen çocuklarda alerjik hastalıkların daha az görülmesinde beslenmenin ve çevresel faktörlerin önemi bir kere daha gözler önüne serilmiş oluyor.

Gelelim neticeye

Alman araştırmacılar, sağ olsunlar bizim senelerdir tekrarladığımız gerçeğe bilimsel bir destek sunuyorlar.

BİR: Teknolojinin bu kadar ilerlediği günümüzde sağlıklı sütün işlenmeden evlere kadar ulaştırılması aslında çok kolaydır ama bu endüstrinin işine gelmiyor.

İKİ: Birkaç ay dayanıklı UHT sütlerin hastalıklara karşı koruyucu tesirleri olmadığı gibi bunların besin değerleri de çok şüphelidir.

ÜÇ: Beslemme uzmanları, insanlara faydalı olmak istiyorlarsa UHT süte methiyeler düzmeyi bırakıp kafayı işlenmemiş kontrolden geçmiş sütün güvenle dağıtılmasına yormalıdırlar.

Kaynaklar:

1. http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0091674914012743

2. http://www.ad-hoc-news.de/schutz-vor-infektionen-rohmilch-macht-den-unterschied–/de/News/39624622

Yazı için 2 yorum yapılmış:

1. bahtiyar baysan dedi ki:

   23 Ekim 2014, 07:59

   Görüşünüze saygılıyım. Ancak uzun yıllardır UHT veya pastörizasyon ile süt kullananlar için tıbbi sonuçları da merak ediyoruz.

2. mustafa dedi ki:

   26 Ekim 2014, 12:25

   Sn Bahtiyar Baysan Benim iki çoçuğum Allahım sağlık versin.Bu çoçuklar sütü çok sever paket Sütü hergün üst üste içtikleri dönem Çocuklar Ne yoruluyorlar ne acıkıyorlar Ne uyuyorlar Hiperaktif oluyorlar ve sorunlar başlıyor
   Sokak (köy) sütünü içtiklerinde hiç bunlar olmuyor bizim yaşadığımız.Bir süt 12 ay nasıl dayanır bunu siz açıklayın

Siz de yorumunuzu paylaşın: