70’ İNDE 20 YAŞINDAKİ BİRİNİN DAMARLARINA SAHİP OLMAK MÜMKÜN

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Amerikan Kalp Derneği tarafından yayınlanan Hypertension isimli dergide yayınlanan araştırmaya göre 70 yaşında olan biri 20 yaşındaki birinin sağlıklı damarlarına sahip olabilir (1).

Framingham Kalp Çalışması kapsamındaki yaşları 50’ nin üzerinde olan 3196 kişiden 566’ sında sağlıklı damar yaşlanması tespit edildi ve bunların çoğu daha genç yaş grubunda yer alıyordu.

50-59 yaş arasında olanların yüzde 30’ dan fazlası sağlıklı damar yaşlanmasına sahipken 70 yaş üzerindekilerde bu oran sadece yüzde 1 idi ve bunların da çoğu kadındı.

50 yaşın üzerindekilerde sağlıklı damar yaşlanması, normal kan basıncına ve 30 yaşındaki bir kişinin nabız dalga hızına sahip olmak olarak tanımlanıyor.

Nabız dalga hızı kan damarlarının sertliğini gösteren bir ölçüdür.

Sağlıklı damarlar için en önemli faktörler olarak zayıflık veya vücut kitle endeksinin düşüklüğü ve diyabetin olmaması öne çıkıyor.

Amerikan Kalp Derneği tarafından Life’ s Simple 7” adıyla bildirilen 7 faktörden 6’ sına sahip olanların sağlıklı damarlar olması ihtimali bu faktörlere sahip olmayanlara göre 10 misli daha fazla bulundu.

Sağlıklı damarları olanlarda kalp-damar hastalığı gelişme riski de yüzde 55 daha az.

Life’s Simple 7, kan basıncı, kolesterol ve kan şekerinin normal olması, aktif olmak, sağlıklı beslenme, fazla kiloları vermek ve sigara içmemeyi ihtiva ediyor.

Genlere değil hayat tarzınıza bakın

Araştırmanın uzmanlarından T.J. Niiranen “Damarların yaşlanmayla sertleşmesine sebep olan faktörlerin çoğu genlerle değil değiştirilebilen hayat tarzı özellikleri ile ilgili” diyor (2):

Damar yaşlanması da normal yaşlanma gibi normal bir süreçtir. İnsanlar yaşlandıkça damarları sertleşir ve tansiyonları da yükselmeye başlar. Maalesef damar yaşlanmasını önleyebilecek sihir bir ilaç yok”.

Gelelim neticeye

Aklın yolu birdir.

Sağlık yaşamak doktorla, hastaneyle, ilaçla, aşıyla, çekapla, taramalarla değil adam gibi beslenmek ve hareketle mümkündür.

Kaynaklar:

1. http://hyper.ahajournals.org/content/early/2017/05/30/HYPERTENSIONAHA.117.09026

2. http://newsroom.heart.org/news/healthy-arteries-may-be-possible-with-aging

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Yavuz Eryılmaz dedi ki:

    Merhabalar değerli dostum, meslektaşım. Uzun zaman once emekli oldum ve tabir-i caizse kabuğuma çekilip çok sevdiğim mesleğimi bıraktım. Zaman zaman eşimle birlikte Amerika’da Asos.Prof olan oğlumun yanına gidip emekliliğin tadını çıkarıyorum.. Severek okuduğum yazılarını ve fikirlerini ve Cankat Tolunay hocanın sitesini de aksatmadan izlemeye devam ediyorum.
    Bu damar yapısı hakkında zamanında asistanlarıma ve konferanslarımda konuyu şu şekilde anlattığımda daha iyi anlaşılıyordu.
    Bir ateşli silah nasıl aktive olur ve karşısındaki canlıyı öldürür ??..

    1. Her şeyden once silahın namlusunda bir mermi olması gerekir. İşte bu mermi , bizim gen yapımızdır. Dünyada hiç bir kimsenin gen yapısı %100 saf değildir ve aralarında inaktif “mutant genler” vardır. Bütün genler aktif ve birbirlerinin aynisi olsaydı bu doğaya aykırı bir durum olurdu. Demek ki mermimiz bir inaktif mutant gendir.
    2. Şimdi, silahı düşününüz; merminin ateşlenebilmesi için silahın horozunun kalkık ve merminin kapsülünün üzerine düşmesi gerekir. İşte bu kalkık horoz çevre sağlığı, temizliği ve doğal yaşam alanıdır. Beton ormanı değil, oksijen üreten gerçek ormanlar , temiz nehirler ve denizler olmalıdır.
    3. Horozu merminin üzerine düşüren ise, bilidiği gibi silahın tetiğidir. İşte bu tetik bizim yaşam biçimimizdir. Düzensiz yaşam, sigara , işret , gece alemleri ve sağlığımıza önem vermemek bu tetiği düşürür ve o uyuyan mutant geni aktive eder. Sonunda silah canlıyı öldürür.
    Evet, değerli dostum meslektaşım; 70 yaşına geldiğimizde 20 yaşındaki bir kişinin dammar yapısına sahip olmamız için anlattığım bu üç faktörü bir füzyon olayı gibi zincirleme çalıştırmamamız gerekir. Yani, sağlıklı cevre, sağlıklı bir yaşam tarzı ilâçlardan daha çok bizim koruyucu faktörümüzdür. Yoksa, al şu ilacı al şu vitamin takviyesini diyerek kendimizi kandırmamızın sonu yoktur. Rahmetli Celal Şahin sahnede arasıra söyleyip izleyicileri güldürürdü: Aldın mı bu hapı, yarın sabah doğru Edirnekapı..
    Saygı ve sevgilerimle, hoşça kal..

  2. Asistan doktor dedi ki:

    Sayın Yavuz Hocam, böyle yorum yazmakla olmaz, sizden makale bekliyoruz biz okuyucularınızı mahrum bırakmayın. Emekli oldum sözünü de duymamış olalım.

Siz de yorumunuzu paylaşın: