İLAÇ TANITIMI DOKTORLARA HAKARETTİR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Doktorlara ilaç tanıtımı ayıp olmanın ötesinde doktorlara hakarettir.

Doktorlar ilaçlarla ilgili bilgilere ilaç mümessillerinin tanıtımı ve broşürleri vasıtasıyla değil doğrudan bilimsel kaynaklardan ulaşırlar.

Şirket ilaç tanıtımını ilacının daha çok reçete edilmesi, daha çok satılması, daha çok kazanmak için yapar.

Oysa bir doktorun esas vazifesi hastalıkların önlenmesi ve meydana gelmiş bir hastalığın da olabildiğince ilaç kullanmadan -doğru beslenme, hayat tarzındaki yanlışların düzeltilmesi gibi- tedavi edilmesidir.

İlaç mümessilleriyle ilaç tanıtımının bir hakim veya savcıya kanun tanıtımı yapmaktan, bir polis memuruna tabanca veya kurşun tanıtımı yapmaktan hiçbir farkı yoktur.

Bir şirketin bir hakim veya savcıyı, polis müdürünü, tapu memurunu tüm masraflarını üstlenerek eğitim veya başka bahanelerle bir kongreye veya herhangi bir toplantıya davet etmesi mümkün olabilir mi?

Mümessilin tanıtımıyla ilaç yazılmaz

İlaç mümessillerinin neredeyse hiçbiri tıp eğitimi almamıştır (Alsa da ne yazar!), bunların büyük çoğunluğu ilaç şirketinin birkaç aylık eğitim ile bilgilendirdiği -klişe cümlelerin ezberletildiği- kişilerdir.

Yaptıkları tanıtım da ilaçlarının etkinliğini methetmekten, yan etkilerini yokmuş gibi göstermekten başka bir şey değildir.

Mümessil ziyaretlerinin sadece ilaç tanıtımı olmadığı, tanıtımla beraber pahada hafif veya ağır bir hediye verilmesi de herkesin bildiği bir gerçektir.

Mümessilden aldığı bilgilerle reçete yazan doktorun ilaçlarından kimseye bir fayda gelmez.

Evlerdeki her 100 ilaçtan 45′ inin kutusu bile açılmadan çöpe gitmesinin sebeplerinden biri de budur.

İlaç reklâmına, tanıtımına da ve tabii ki bedava numunelere, promosyon ürünlerine, sponsorluklara tamamen karşıyım.

Bunlar kanuni olabilir ama ahlaken asla doğru değildir.

İlaç tanıtımı böyle olur

İlaç üreticileri piyasaya yeni verdikleri bir ilacı mektup, medya veya mesaj aracılığıyla hekimlere ancak şu şekilde duyurabilirler:

Firmamızın xxx miligram xxx etken madde ihtiva eden xxx isimli ilacı xxx tabletlik kutularda, xxx fiyatla eczanelere dağıtılmıştır.

Bu notla beraber ilaç ile yapılmış -sadece sonuçları ilaç lehine olanlar değil- tüm çalışmaların kaynakları bildirilir.

Büyük ilaç şirketleri doktorlarınıza hediyeler verir, doktorlar da onların ilaçlarını yazarlar

Kaliforniya Üniversitesi’nde iç hastalıkları uzmanı olan Nicole Van Groningen’ in Washington Post gazetesindeki BÜYÜK İLAÇ ŞİRKETLERİ DOKTORLARINIZA HEDİYE VERİR. DOKTORLAR DA ONLARIN İLAÇLARINI SİZE YAZAR (Big Pharma gives your doctor gifts. Then your doctor gives you Big Pharma’s drugs) başlıklı yazısını her doktorun ve her vatandaşın mutlaka dikkatle okuması gerekiyor 

Kaynak: http://ahmetrasimkucukusta.com/2017/06/17/hakkimda/buyuk-ilac-sirketleri-doktorlariniza-hediye-verir-doktorlar-da-onlarin-ilaclarini-size-yazar/

Mümessiller artık mesai saatlerinde hastaneye giremeyecekler

10 sene evvel mümessillerin hastaneye mesai saatlerinde girmesi yasaklanmış ve bu saatlerde mümesillerle görüşen doktorlar hakkında yasal işlem yapılacağı uyarısı yapılmıştı:

Çünkü Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı araştırmada, Türkiye’nin yıllık sağlık giderlerinin 10 milyar dolar ile 13 milyar dolar arasında olduğu, bunun yüzde 30’unun ise ilaç ödemelerine harcandığı belirlendi. Bakanlık, yıllık yaklaşık 4 milyar dolarlık ilaç harcamasının yüzde 40’ının ise mümessillerin doktorlara dağıttığı promosyonlar karşılığında yazılan reçetelere harcandığını tespit etti. Bakanlık, promosyon karşılığı yazılan reçetelerin ülkeye maliyetini de yıllık ortalama 1.8 milyar dolar olarak açıkladı.

Soruyorum: 10 senede ne değişti de mümessillerin doktorları ziyaret kısıtlaması kaldırıldı?

Kaynak:  http://www.hurriyet.com.tr/gundem/promosyonla-yazilan-ilaclarin-faturasi-1-8-milyar-dolari-buluyor-9110831

Gelelim neticeye

Akademi dünyasını ve meslek odalarını, mümessillerin doktor ziyaretlerine, numune ve promosyon ürünleri dağıtılmasına, bedava kongre davetlerine ve her türlü menfaat münasebetine karşı çıkmaya çağırıyorum. 

Doktorlar ve ilaç şirketleri arasındaki menfaat münasebetleri “sıfırlanmadan” doğru tıp hizmetlerinin sunulması asla mümkün değildir.

Bu ayıpları bir gün bile taşımamalıyız, yeter artık!

***

Medimagazinin haberi: 

Mümessil Dayanışma Derneği Başkanı Atay Dumlu Ankara’da Türkiye İlaç Ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz’ü makamında ziyaret etti. Gürsöz, Sağlık Bakanlığına bağlı tüm kamu hastaneleri, özel hastane, üniversite hastaneleri, vakıf hastanelerini de içeren bir genelge yayınlayacaklarını belirtti. Söz konusu genelgede mümessilerin ziyaret kısıtlamasının olmayacağı bildirildi.

TITCK Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz ile yapılan görüşmede öncelikle Lise mezunu olup 2018 yılı sonunda ÜTT belgesi almak için başvuruda bulunmuş fakat daha sonra başvuruları iptal edilmiş ilaç mümessillerinin mağduriyeti gündeme getirildi. Gürsöz yaptığı açıklamada konunun farkında olduğunu ve MÜDAD’ın da geri bildirimini dikkate alarak lise mezunlarının sertifika programına (daha önce başvurmuş ya da tarihleri kaçırmış olanlarda dahil)  1 kereye mahsus olmak üzere ,mağduriyet yaşamaması için yeniden programa alınması için yakın bir tarihte genelge yayınlanacağını belirtti.

Kamu hastaneleri ve özel hastaneler ziyaret yasakları ve bu ziyaretler karşılığında ücret istenmesi konusunun da gündeme geldiği buluşmada Dr. Gürsöz  Sağlık Bakanlığına bağlı tüm kamu hastaneleri, özel hastane, üniversite hastaneleri, vakıf hastanelerini de içeren genelge yayınlatacaklarını belirtti.

MÜDAD’dan yapılan açıklamaya göre bu genelge ile; 

  • Ürün Tanıtım Temsilcileri için makul saatlerde hastane ziyaret saatlerinin ayarlanması sağlanacak
  • Bu genelgeden sonra öğlen 12.00-13.00 saatleri ya da saat 17.00 den sonra ziyaret kısıtlaması olmayacak
  • Tüm ziyaretler mesai saatlerinde olmak kaydı ile düzenlenecek

Gürsöz konuya yönelik olarak, hasta hakları da göz önüne alınarak acil ünitelerindeki tüm doktor ziyaretleri yasaklanmış olduğunu ( Kırmızı-Yeşil ve Sarı Alan )  kadın – doğum polikliniklerinde ise kısıtlı olarak gerçekleştirilecek şekilde bir düzenleme yapılacağını belirtti.

 Dr.Gürsöz’e ilaç mümessilliğinin kanunlar nezdinde meslek kolu  olarak kabul edilmesinde Mümessil Dayanışma Derneği’nin  “Meslek Yeterlilik Kurulu” başvurusunda  ÜTT ‘lere destek olmaları talep edildi. Bu konuda derneğe ve ÜTT’lere her türlü desteğin sağlanacağı belirtilen açıklamada Dr. Gürsöz “bundan sonraki her çalışmayı Mümessil Dayanışma Derneği ile birlikte çalışarak ortak akılla yapacaklarını, Ürün Tanıtım Temsilcileri ile ilgili konularda Mümessil Dayanışma Derneği ‘ni muhatap alacaklarını belirtti.

Mümessil Dayanışma Derneğinden açıklama şöyle devam ediyor:

“Mümessil Dayanışma Derneği Başkanı Atay Dumlu TITCK ve diğer resmi kurumlar için dernek ilgili resmi komisyonlarının bu görüşmeler için hazır olduğunu belirtmiştir. Sn Dr. Gürsöz bundan sonraki görüşmeler ve geri bildirimler için, Akılcı İlaç Daire Başkanı Eczacı Mesil Aksoy ‘un derneğimizle görüşmelerde yetkili kişi olduğunu açıklamıştır.

Görüşmemizin sonunda  Dr.Hakkı Gürsöz şimdiye kadar kurumun ilk defa  Türkiye’de Ürün Tanıtım Temsilcilerini temsilen kurumsallaşmış STK tarafından ziyaret edildiğini ve bundan dolayı çok mutlu olduklarını ,bu görüşmeden sonraki süreçte mutlaka MÜMESSİL DAYANIŞMA DERNEĞİ ile birlikte hareket etmek istediklerini belirtmiştir. Benimde Ürün Tanıtım Temsilcisi meslektaşlarınızdan beklentim, birlik beraberlik içerisinde derneğinize üye olarak bu Müdad ve mesleğinizi daha üst seviyelere çıkarılmasi gerektiğini belirtmiştir.

TITCK Başkanı Dr Hakkı Gürsöz bizleri makamında kabul ettiği ve sorunlarımızı dinleyip, çözümlerine katkıda bulunmasından dolayı kendisi ve kurumuna teşekkür ederiz.”

https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-mumessillerin-hastaneye-girislerinde-yeni-donem-bekleniyor-ziyaret-kisitlamasi-olmayacak-11-681-80217.html

***
EK 1 (30.5.2021): Menfaat münasebetlerini açıklamak doktorlar, bilim adamları ve politikacılar için bir görevdir. Çok sayıda doktor, bilim adamı ve politikacının saklayacak bir şeyi var.
 
***

EK 2 (2.3.2024): BMJ: Endüstrinin doktorlara yaptığı ödemelerin ifşa edilmesine ait politika ve uygulamalar ülkeler arasında büyük farklılıklar gösteriyor. Endüstri dünyanın her ülkesinde doktorlara çeşitli adlar altında harcama yapıyor da… babasının hayrına yapmıyor herhalde. Böyle bir menfaat münasebeti varsa reçetelerin namusundan da şüphe edilir. Bir savcıya, polise, tapu memuruna böyle bir ödeme yapılabilir mi? Yapılırsa o kişinin anasını ağlatmazlar mı? Doktorlara hem de kanuni olarak böyle harcama yapılmasının akıl ve mantıkla bağdaşır bir tarafı var mı? Utanç verici bir durum!

Kaynak: https://www.bmj.com/content/384/bmj-2023-078133

Makale: Raising the bar for disclosure of industry payments to doctors

***

Yazı için 3 yorum yapılmış:

  1. Sadiye dedi ki:

    Çok ama çok haklısınız. Madem ilaç şirketleri ilaçları tanıtıyor 6 sene okumaya ne gerek var

  2. Süleyman dedi ki:

    İlaç şirketleri varken farmakoloji bölümlerine ne gerek var?

  3. CANAN KARATAY dedi ki:

    1967 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldum. Haseki Tedavi Kliniğinde İç Hastalıkları Uzmanlık eğitimine başladım. Eğitim dahil >60 yıldır bu sahada hizmet vermekteyim.

    Hastane koridorlarında yolumu kesen, ilaç temsilcilerine hep şöyle demişimdir:

    ‘Ben size karşı değilim, siz gençsiniz ve çalışarak para kazanmak zorundasınız, ama ben sizin bana önerdiğiniz hiç bir ilacı reçete edemem.Bu benim aldığım eğitime ve bana hakarettir. Size iyi günler diliyorum’

    Bütün ilaç firmaları bunu senelerden beri bilir! Temsilciler hala önüme çıkamaz, odama giremez hekimlik sanatımı icra etmeme engel olamaz!

Siz de yorumunuzu paylaşın: