Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Kırmızı şarap tüketiminin uzun ömürle ilgili genlere etkisini incelemek maksadıyla manastırda yaşayan rahibeler üzerinde düzenlenen araştırmada çıkan sonuçlar beni adeta “sarhoş” etti:

Toplam 9 rahibenin 14 gün sabah akşam birer bardak (200 ml) şarap içmelerinden sonra elde edilen veriler:

BİR: Kandaki mono-nükleer hücrelerde katalaz, manganez-süperoksit dismutaz, sirtuin1 ve p53 gibi uzun ömürle ilişkili anahtar genlerin aktivitesi arttı.

İKİ: Kanda metabolik sağlığı gösteren değerlerden yağ asitleri ve kolesterol değişmezken, izolösin ve lösin azaldı, keton cisimler (aseto-asetat), kolin ve taurin seviyeleri arttı.

ÜÇ: Hiçbir aksi tesir görülmedi.

Meyve sineklerine de şarap verildi

Araştırmacıları bu neticeler kesmemiş olmalı ki bu sefer de kontrollü hayvan popülasyonu olarak seçilen meyve sineklerine (D. Melanogaster) orta seviyede kırmızı şarap vermişler ve sineklerin hayatının ortalama olarak yüzde 7 uzadığı sonucuna varmışlar.

Araştırmacılar bu iyi sonuçları kırmızı şarapta bulunan bileşiklere bilhassa da resveratrol’ e bağlıyorlar.

Araştırma şu cümle ile özetleniyor:

Günde 2 bardak kırmızı şarap tüketimi, uzun ömürlülükle ilgili anahtar genlerin aktivitesini arttırır, insanlarda metabolik sağlığı iyileştirir ve meyve sineklerinin ömrünü uzatır.

Araştırmanın eksik tarafları

Katılımcı sayısının sadece 9 olması ve kontrol grubunun olmaması araştırmanın değerini neredeyse yok ediyor.

Kontrol grubu olarak bir bardak şarap yerine bir salkım kırmızı üzüm yiyen rahibeler alınabilirdi.

Böyle bir araştırmaya katılmayı rahibeler mi kabul etmedi yoksa en az iki seneden beri şarap veya başka bir alkollü içecek içmemiş olan rahibe mi bulamadılar anlaşılmıyor.

Hangi marka kırmızı şarap içildiği, şarabın alkol oranı, şarabın hangi tür üzümden elde edildiği belirtilmiyor. Şaraptan şaraba büyük farklar var.

Rahibelerin araştırmadan sonraki akıbetleri hakkında da herhangi bir bilgi yok, vazifelerine ve şaraba devam edip etmediklerini bilmiyoruz.

NOT: Şarabın ve araştırmanın tadına tam olarak varabilmek için Ergin Kızılay’ ın kürdilihicazkar şarkısını Gönül Akkor’ un sesinden dinleyerek okumanızı hararetle tavsiye ederim:

Şarap koy kadehime kan doldurma bu akşam
Üzgün müyüm şen miyim sorup durma bu akşam
Bu ayrılık için mi seviştik bunca yıl
Dertliyim tellerime vurup durma bu akşam

Dinlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=jROJ1MfMT6A

Gelelim neticeye

İnsanın bu araştırmayı okuduktan sonra derhal bara veya meyhaneye gidesi geliyor.

Bu araştırmanın özetinin bütün meyhanelerin kapısına asılması gerekir.

Tüm hastane, muayenehane ve eczanelerin kapatılmasını, bunların yerine şarap imâlathaneleri, bar, meyhane, pavyon açılmasını teklif ediyorum.

Bu araştırmaya içilir!

Kaynak: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7920262/

Yazı için 6 yorum yapılmış:

1. Turgay Cihan dedi ki:

   11 Mart 2021, 21:40

   Tam dalganı geçmişsin Rasim Hocam.

2. Samime dedi ki:

   11 Mart 2021, 22:10

   Şarkı da muhteşem Gönül Akkor da Allah için tam hakkını vermiş. Besteciyi de tebrik etmeden olmaz.

3. Alev dedi ki:

   12 Mart 2021, 08:15

   Çok güldümmm. 🙂

4. Birol Adalığ dedi ki:

   13 Mart 2021, 19:01

   Önce 20 li yaşlarda, yemeklerde şu yerine 1 bardak kırmızı Marmara şarabı içtim.
   Takriben 8 yıldır da öğle yemeklerinde 1 bardak kırmızı şarap içiyorum.
   Genel de akşam üzerleri de, hiç dağiştirmediğim bir duble viski içiyorum.
   Sağlığım yerinde. 80 yaşındayım.

5. Fatma Apan dedi ki:

   14 Mart 2021, 09:30

   Yıllardır sizi takip ediyorum. Bir hekim olarak şarabı bu denli ovmeniz beni üzdü. Kontrol grubu olmayan bu araştırmayı bu denli kaale almanıza şaşırdım. Sirke değil de neden şarap??

6. Yıldırım dedi ki:

   14 Mart 2021, 10:51

   Fatma Hanım yazıdaki ironiyi anlamamak için ya rahibe ya şarapçı olmak lazım. Yıllardır yanlış Ahmet Hocayı takip etmiş olmalısınız.

Siz de yorumunuzu paylaşın: