AŞI YANLILARI NEDEN BU KADAR SERTLEŞTİ?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Hürriyet’ te Savaş Özbey‘ in yazısı:

Aşı olmayı reddedenleri başka insanların hayatını tehlikeye atmakla suçluyorlar. Eğer ben aşı olup salgına karşı bir koruma geliştirdiysem, başkasının aşı olmaması benim hayatımı niye riske atsın ki? Aşı olmayan kişi, en fazla kendisi gibi aşı olmayan birine bulaştırabilir hastalığı…

Sanki tıp eğitimi almışım gibi soranlar oluyor: “Aşı hakkında bir sürü iddia dolaşıyor. Sen gazetecisin, bilirsin, aşı olacak mısın? Biz de olalım mı?”

Bunu soranlar da aklı başında, üniversite falan bitirmiş insanlar.

En başından beri aşı yanlısıyım.

“Peki hangisi?” diye soranlara da “Keşke mümkün olsa Çin, Alman, Amerikan üçünü birden olsam” diye cevap veriyorum.

Bu sefer internette elden ele dolaşan aşı karşıtı videolar gönderiyorlar.

Arkadaş günde 250 kişinin ölmesinden daha kötü ne olabilir ki?

Bıktım artık sokağa çıkamamaktan, sevdiklerimle görüşememekten, sosyalleşememekten, pandemi yüzünden işi gücü altüst olan tanıdıklarımın hikâyelerini dinlemekten…

Bu aşı karşıtı cenah, kendi içinde parçalı.

Kendisi ve sevdikleri için endişelenip en iyisini anlamaya çalışanlar da var; benim gibi düşünenleri Bill Gates’in uşağı olmakla, insanlara çip takılmasının propagandasını yapmakla, şunla bunla suçlayan radikaller de…

Öte yandan bizim cephe de karışık. Daha önce aşı karşıtları aleyhinde yazılar yazmıştım.

Bugün mümkünse bizimkileri eleştirmek istiyorum.

Biliyorsunuz, bu mevzu ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez ile psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli’nin açıklamalarıyla yeniden alevlendi.

Gerçi sonradan geri adım attılar ama aşı karşıtlarını “vatan hainliği”yle suçlamaya kadar vardırdılar işi: Kız verilmeyecek, işe alınmayacak, devlet dairesine sokulmayacak, otobüse bindirilmeyecek…

Aşı olmayı reddedenleri başka insanların hayatını tehlikeye atmakla suçluyorlar.

Aşı karşıtlarının radikallerini anlamak kadar, bizim radikalleri anlamak da zor.

Çünkü şöyle bir mantık hatası var: Eğer ben aşı olup salgına karşı bir koruma geliştirdiysem, başkasının aşı olmaması benim hayatımı niye riske atsın ki?

En fazla aşı olmayan kişi, kendisi gibi aşı olmayan birine bulaştırır hastalığı…

O da artık onların bileceği iş.

Ne bu şiddet bu celal?

En fazla devlet der ki: “Kardeşim sen aşıyı reddettin, şimdi de hasta oldun. Bu senin tercihin. Ama madem ki bunu tercih ettin, o zaman sigorta migorta geçersiz. Tedavi masraflarını kendin üstleneceksin.”

Bitti, gitti…

Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/savas-ozbey/asi-yanlilari-neden-bu-kadar-sertlesti-41700556

***

EK 1 (15.7.2021): Kapadokya Üniversitesi, Alev Alatlı ve Prof. Dr. Hasan Ali Karasar’ ın katıldığı programda BİNGÜR SÖNMEZ: “Her yıl aşı olacağız çünkü virüs her yıl mutasyona uğrayacak değişecek grip aşıları gibi her yıl korona aşısı olacağız. Ha, olmayanlar ne olacak, olmayanlar hani köpeklere aşınız var mı diye soruluyordu ve artık insanlara da sorulacak aşınız var mı?  Uçağa binemeyecekler, pasaport alamayacaklar, toplu taşıta giremeyecekler, ben bir kanalda bu konuda bir anons yaptım diye linç ettiler beni, 32 bin tivit geldi, nasıl böyle söylersin diye, ama bekleyip görecekler. Şu anda aşı olmayanlar İngiltere’ ye giremiyorlar hatta Biontek aşısı olmasını talep ediyor İngiltere. Uluslararası seyahat yapamayacaklar, İstanbul’ da toplu taşıta dahi binemeyecekler, HES kodları gibi kodlar olacak. Aşı olamayanlara yaşama şansı verilmeyecek”. Kaynak: https://twitter.com/somakhand/status/1415632662367195139?s=20

***

Yazı için 10 yorum yapılmış:

  1. Ogün Yılmaz dedi ki:

    Bir kere ölenlerin çoğu zaten ağır hastalığı olanlar yani korona olmasa bile ölecek insanlar. Türkiyede her gün 1200-1300 kişi ölüyor. BU 250 kişi geçen yıl ölmüş olsalardı ölüm nedeni olarak kanser kalp hastalığı beyin kanaması vs gibi tanılar yazılacaktı. Özetle ölen 250 kadar kişiden çok azı gerçekten korona yüzünden kaybedilmiş oldu. Bu gerçeğin dikkate alınması gerekir.

  2. aziz kerim dedi ki:

    sertlik şiddet olmayınca para yok

    o konuşacak sen yazacaksın ki ekmek yiyebilesin

  3. Sibel dedi ki:

    Aşı yaptıranlar demek ki aşının koruyuculuğundan emin değiller. Emin olsalar yaptırmayan yaptırmasın bana ne derler.

  4. Alişan Yıldıran, Çocuk İmmünoloji-Allerji Mütehassısı dedi ki:

    Gazeteci arkadaş fevkalade isabetli bir yazı yazmış, teşekkür ederim.
    Elbette aşı olmak da bir hakdır.
    Aşı olmayı reddedenlerin çeşitli dinî, tıbbî, siyasî sebebleri olabilir.
    Burada izah edilmesi gereken nokta aşı olanların, aşı olmayı reddetmeyi kabul etmemeleridir.
    Bunun için mecburî aşı kanunu çıkarmaya çalışdılar ve çalışacaklar.
    Rockefeller tıbbının ve buna inananların aşı olmayanlardan bu kadar korkmaları zımnen aşıya güvenmemelerinden, onlara herd immünite denilen şeyin toplumun aşılanma oranının %95’in altında olduğunda dolaşımda virüsün kalkmayacağı ve elimine edilemeyeceğinden korkmalarıdır.
    Esasen ilmen ve mantıken bunun da yanlış olduğu net olarak ortaya çıkdı. Kendileri %60-70 aşılama yeterli olacak demeye başladılar.
    Bir diğer mantıksızlıkları da hayatın ilk iki yılında aşı yaparak toplumun tamamını bağışıkladıklarını zannetmeleridir, böyle bir şey ilmen ve pratik olarak mümkün değildir.
    Üstelikde maç oynanırken kural değişdirmeye kalkdılar (1).
    RFve DSÖ’nğn ipi ile kuyuya inilmeyeceğinin artık anlaşılmasını ümid ediyorum.

    (1) https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/12/25/yazilar/tip-yazilari/koronavirus-medya/who-suru-bagisikligi-sadece-asilama-ile-saglanabilir/

  5. Fuzûlî dedi ki:

    Aşılar 18. asırın geri, cahilane uygulamalarıdır.

    Tarihi ve tamamen duygusal sebebleri var.

    Enfeksiyonlar tedavisi kolay sorunlardır.

    Aşıların ortaya çıkardığı sorunların ise çözülmesi çoğu zaman mümkün olmamakdadır.

    Ogün beyin tesbiti gayet yerindedir.

  6. Ünsal ÇIPLAK dedi ki:

    Aşıyı reddettiği için korona olursa masrafları kişinin kendisi karşılaşın, kabul. O halde “her türlü sağlıksız beslenme ortamına karşı sağlığını korumuş kendine iyi bakmış hasyaneye yolu bilmeyen kişilerden yapılan kesintiler de iade edilsin” demezler mi?

  7. Mustafa dedi ki:

    Yazar aşı yanlılarının sert tutumlarını eleştiriyor. Yazının sonuna doğru ne bu şiddet bu celal diye soruyor. Ama hemen arkasındaki paragrafta kendisi de celal yapıyor. Aşı olmayan hasta olan kişi tedavi masraflarını kendi üstlensin diyor.

    O zaman “sen sigara içtin şimdi de kanser oldun, sen sağlıksız beslendin şimdi de diyabet oldun. Bu senin tercihin. Ama madem ki bunu tercih ettin, o zaman sigorta migorta geçersiz. Tedavi masraflarını kendin üstleneceksin.” mi diyelim.

    Yani bu işin yolu illa celallenmekten mi geçiyor. Aşı olmak istemeyenler tatlı bir dille ikna edilemezler mi?

  8. Burak dedi ki:

    Madem aşı olmayanların kovide yakalanırlarsa hastane masrafları karşılanmayacak, o halde bu kişilerin maaşlarından da bu konuya ilişkin sağlık sigortası kesintisi yapılmamalı.

  9. Burak dedi ki:

    Her yıl Türkiyede 80bin civarında insan grip ve onun tetiklediği pnömaniden hayatını kaybederken bu 80bin ölümün 4-11bin civarı o seneki mutant korona virüs kaynaklı. Bunlar her yılki rakamlar. Öyleyse bu seneki gürültü patırtı neden? Neden Uğur Şahin’in korona daha 10 yıl bizlerle diyen açıklamalarına muhatap oluyorum? Ne yapılmak isteniyor? Hastalığı %80 belirtisiz atlatıyor deniyor. MAdem belirti yok bu hastaların sayısının %80’e tekamül ettiği nasıl belirlendi? Belki %90 kişi çoktan bağışıklık kazanmıştır. Hem sonra belirti vermeyene hasta denir mi? Kendi hasta olmayan başkasına gerçekten hastalık bulaştırır mı? Gerçeğe saygısı olan hekimler şimdi çıkıp konuşmazsa ilerleyen yıllarda konuşmasının bir anlamı kalmayabilir.

  10. Soner Karadağ dedi ki:

    Demek ki aşılar koruyucu değil. Koruyucu olsa aşı olanlar olmayanlara neden saldırsınlar ki???

Siz de yorumunuzu paylaşın: