“Bundan tam 10 sene evvel yayınlanmış olan bu yazımdaki görüşlerim bugün de aynen geçerlidir” deyip yazımı sunuyorum. Elektronik sigara (e-sigara), Sigarayı Bıraktırma Sektörü’ nün son numarası. Hakiki sigara kadar tehlikeli ve bağımlılık yapabilecek nitelikte bir alet. Ama, şu da gerçek ki sigara tiryakileri de böyle bir enseye sahip oldukları sürece kaçınılmaz olarak daha çok tokat yiyeceklerdir.

Elektronik sigara dumanının, solunum yolları hücrelerinde PAFR seviyesini artırarak bakterilerin solunum yolları hücrelerine bağlanmasını kolaylaştırabileceği ve böylece zatürre riskini artırabileceği gösterildi. Topluma zararsız olarak sunulan elektronik sigaraların masum olmadıkları ve tıpkı tütün sigaraları gibi uzak durulması gerektiği bir kere daha gözler önüne seriliyor.

Elektronik sigaraların akciğerlerde klasik sigara içenlerdekine benzer ve kendine has immün cevapları tetiklediği, nötrofil aktivitesinin arttığı belirlendi. Araştırmacılar, “elektronik sigaranın klasik sigaraya sağlıklı bir alternatif olamayacağını” söylüyor ama yetmez. Sigaranın iyisi kötüsü, masumu zalimi olmaz. Sigara sigaradır, hepsi birdir, hepsi birbirinden kötüdür.

Elektronik sigaranın “daha derinde ve tedavisi zor tümörlere” sebep olduğuna sıklıkla tanık olunduğu bildirildi. Elektronik sigaraya karşı çıkarken bilimsel dayanakları sunulmayan ifadelerin inandırıcılığı olmayacağı gibi tam aksine bunlardan menfaat temin edenlerin ekmeğine de yağ sürülmüş olur. Elbette, sigara böreği de dahil, tüm tütün ürünlerine hayır, hayır, hayır!

İçilen sigara sayısı, sigaraya erken yaşta başlanması ve dumanın derin olarak solunması kanser riskini artırır ama günde bir sigaranın bile risk yaratabileceği bilinmelidir. Araştırmalara göre sigaraya ait epigenetik değişikliklerden bazıları bırakılmasından 5 sene sonra düzelirken, bazıları ise 30 yıl sonra da kalıyor. En iyisi hiç sigaraya başlamamak ve içenlerin de hemen bırakmalarıdır.