ÇOCUKLARIN MARKETE GİRMELERİ YASAKLANMALIDIR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Trans yağların damar sertliğine yol açtığı 1950′ lerden beri biliniyordu ama margarin ve bitkisel yağ satışını artırmak için bunlar halktan gizlendi.

Çocuklara verilen hazır mamalarda şeker var, bunları asla kullanmamak lazım.

Şekerli, trans yağlıi katkı maddeli hazır gıdaların paketleri üzerine “sağlığa zararlıdır” ibaresi yazılmalıdır.

Çocukların markete girmeleri yasaklanmalıdır.

Hiçbir şekilde yiyecek içecek reklamı yapılmamalıdır.

Endüstri şirketleri devletlerden daha büyüktür, devletlerin değil onların dediği olur.

Diş macunlarını ağzı ve diş sağlığına faydalı olduğunu gösteren net ve güvenilir bir bilgi yoktur, aksine diş macunlarında ona yakın kimyasallar vardır.

Diş hekimlerinin diş macunu reklamlarında rol almaları yanlıştır.

Islak mendillerde yasaklanan triklosan diş macunlarında hala var, üstelik macun ağza alınıyor.

Ağzı temizliği için ağzın çalkalanması, kuru fırça ve diş ipleri yeterlidir.

Seyretmek için: https://www.cnnturk.com/video/tv-cnn-turk/programlar/hafta-sonu/prof-dr-kucukusta-toplum-sagligini-neyin-bozdugunu-acikladi

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. Selen dedi ki:

    iyi de hocam o zaman bu big şirketler mallarını kimse satacaklar, bunu da yazsaydın söyleseydin de bir anlamı olurdu

  2. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    GERÇEK TIP TEMSİLCİLERİNİN ÇABALARI MEYVELERİNİ VERMEYE BAŞLADI

    2011 yılında 4 idealist hekimin (Prof. Dr. Ahmet Aydın, Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta ve Uz.Biyolog Mevlüt Durmuş) başlattığı SAĞLIKLI YAŞAM YÜRÜYÜŞÜ aykırı sesler olsa da, çelmelemek isteyenler olsa da, geniş toplum kesimleri tarafından rağbet görüyor, destekleniyor.

    Öyle ki artık herkes birer KARATAY, birer KÜÇÜKUSTA gibi yakın çevrelerini uyarıyorlar, sağlıklarına özen göstermeye, yanlış beslenme tuzaklarından kurtulmaya çalışıyorlar. Onkoloji alanı hekimlerimizden Prof.Dr.Erkan TOPUZ ve Doç.Dr.Yavuz DİZDAR da kanserojen çevre ve beslenme uyarılarıyla halk sağlığına önemli katkı sağlıyorlar. İsimlerini burada sayamadığımız diğer değerli hekimlerimizi de bu çabaların içinde görüyoruz.

    Bunca yıldır bıkmadan usanmadan adeta sabır taşı çatlatırcasına yapılan toplumu bilinçlendirme, uyandırma, aklını başına getirme çabaları meyvelerini vermeye başladı.

    Artık kronik hastalıkların İNSÜLİN YÜKSEKLİĞİ’nden meydana geldiğini, bu yüzden KANDA ŞEKER SEVİYESİNİ ÇOK YÜKSELTEN, bu çok yükselen şekeri düşürmek için YÜKSEK İNSÜLİN SALINIMINA NEDEN OLAN YİYECEKLERDEN UZAK DURULMASI gerektiğini, sağlıklı beslenmenin önemini çoğunluk kavramaya başladı.

    Geleceğin altın standardı İNSÜLİN SEVİYESİ olacaktır.

    Yazılı ve görsel medya bu konuları giderek artan bir oranda gündemde tutarak halk sağlığına katkı sağlıyorlar.

    Örneğin, TRT 1 ekranlarında gösterilen ELİMİ BIRAKMA adlı dizi içinde sağlıklı yaşam mesajları verilmeye başlandı.

    Dizinin 9 ncu bölümünün bir sahnesinde, anne rolündeki oyuncu evden çıkarken bakıcı rolündeki oyuncuya çocuğunu teslim ederken “ÇOCUĞA AĞIR, GLUTENLİ, KAKAOLU ŞEYLER VERME” şeklinde talimat vermesi anne ve çocuk izleyiciler için akılda kalıcı bir mesaj olmuştur.

    Yine aynı bölümde başka bir sahnede çocuk oyuncu masa üzerindeki kurabiyelerden yemek ister, anne oyuncu “ONLAR MARKET KURABİYELERİ, ZARARLI ONLAR SANA, ONLARDAN YEMEYECEKSİN, BEN SANA SAĞLIKLI OLAN YİYECEKLERDEN SİPARİŞ VERECEĞİM” şeklinde bir replik izlettirilir.

    Bunlar daha önceleri hiç rastlamadığımız, çok güzel, çok sevindirici gelişmeler. Dizi senaristlerinin, böyle mesajların verilmesi ihtiyacını hissetmeleri ne güzel.

    Ulaştığımız bu güzel durum; insanlarımıza çaresiz olmadıklarını söyleyerek, tedavi olabileceklerini, ilaçlarından kurtulabileceklerini belirten GERÇEK TIP TEMSİLCİLERİNİN tırnaklarıyla kazıyarak, sabırla, azimle yaptıkları çıkarsız çabaların sonucu… Hepsinden Allah razı olsun.

  3. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    MEYVELERİ ARTIK HAYVANLARA BİLE YEDİREMİYORSAK SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ

    GERÇEK TIP TEMSİLCİLERİNİN yıllardır söyleyegeldiği uyarıların ne kadar doğru ve yerinde olduğu artık iyice anlaşılır hale geldi. İşte dünyadan yeni bir haber :

    Amerikan Newsweek dergisinin haberine göre; Avustralya’nın Melbourne şehri hayvanat bahçesi yetkilileri, hayvanlara meyveyi yasaklamak zorunda kaldı, çünkü içi aşırı şeker dolu meyveler hayvanları şişmanlattı ve dişlerini çürüttü.

    Meyve yetiştiriciliği koşulların doğal olmaması ve ıslahı, meyveleri o kadar şekerli hale getirdi ki meyveler artık hayvanlar için çok sağlıksız hale geldi.

    Bu nedenle Melbourne Hayvanat Bahçesi, hayvanlarının sağlıklı olabilmeleri için hayvanların diyetini yeşil yapraklı sebzelere değiştirmeye karar verdi ve vitamin ve minerallerle dolu “panda yemi” verildi.

    Melbourne Hayvanat Bahçesi Baş Veterineri Micheal Lynch, “maymunlara artık muz verilmeyecek” dedi. “Meyve, şeker içeriği nedeniyle çok istenen bir maddedir. Pek çok hayvan, özellikle primatlar ve kırmızı pandalar, seçici olarak meyveyi yiyecekler, ama diğerleri değil. Sorun, ekili meyvelerin, şeker içeriğinde doğal, atalarına özgü meyvelerden çok daha yüksek olacak şekilde genetik olarak değiştirilmiş olması” dedi.

    İnsanlar için meyve, kalp hastalığı, kanser ve inme risklerini azaltma ile bağlantılıdır.
    Melbourne Üniversitesi’ndeki bir gıda bilimcisi olan Dr. Senaka Ranadheera, erik gibi bazı meyvede şeker seviyelerinin, iki katına çıkmasına rağmen, alkolsüz içeceklerdekinden daha az olduğunu söyledi.
    Şu anda tüm ekili meyve çeşitleri, yabani muadillerinden daha tatlıdır. Örneğin, yabani elmalar modern ekili çeşitlerden daha küçük ve daha acıdır.

    https://www.newsweek.com/zoo-weans-animals-fruit-because-its-increased-sugar-makes-them-fat-and-rots-1145259

  4. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    TARKAN’DAN EŞİNE BÜYÜK YASAK!

    Halk sağlığına sanat dünyasından destek.

    Megastar Tarkan, Temmuz ayında dünyaya gelen kızı Liya ve eşi Pınar Tevetoğlu’nun sağlığı için AMBALAJLI GIDAYI YASAKLADI.

    Eşi Pınar Tevetoğlu ile 3 ay önce Almanya’da dünyaya gelen kızları Liya’nın üzerine titreyen Tarkan, ailesinin sağlığı için her şeyi düşünüyor. Kızlarını anne sütüyle besleyen eşinin PAKETLENMİŞ GIDALAR TÜKETMEMESİNİ isteyen Megastar, bunun için de doğaya yöneldi.

    Köylerde yetiştirilen organik yumurtalardan sebze ve meyveye, katkı maddesi olmadan üretilen peynir ve zeytinyağına kadar pek çok üründen satın alan Megastar, hem ailesinin sağlıklı beslenmesine hem de doğanın korunmasına katkı sağladı. Ünlü sanatçı, bu hamlesiyle ‘Mega baba’ lakabının hakkını vermeyi başardı.

    Bu güzel girişimin örnek olması dileğiyle.

    http://www.gazetevatan.com/tarkan-dan-esine-buyuk-yasak–1207707-magazin/

Siz de yorumunuzu paylaşın: