HAYATIMIZI, VİRÜSLE YAŞAMAYI ÖĞRENEREK DÜZENLEMEK ZORUNDAYIZ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Yeni koronavirüs piyasaya çıkalı 6 tam altı ay oldu. 

Buna aslında “piyasaya sürüleli” demek daha doğru olacak çünkü bu son model koronavirüsün “tabii yollarla oluşup insanlara kendiliğinden bulaşır hâle geldiği” iddiasının bana göre yeterli bir dayanağı yok. İsteyenler inanmaya devam edebilir.

Bugüne kadar öğrendiklerimizi bir “toparlamak” istiyorum:

BİR: Koronavirüs alanların yüzde 85′ i hastalığı belirtisiz veya hafif belirtilerle atlatıyor.

İKİ: Asıl tehlikeli olan koronavirüs değil altta yatan kronik hastalıklardır. Ölenlerin yüzde 95′ inden fazlası (henüz gösterilemedi ama muhtemelen de tamamı) kronik bir hastalık veya risk faktörüne sahiptir.

ÜÇ: Bu kronik hastalıkların tümü de bağışıklığı baskılıyor, zayıflatıyor. Virüs değil, zayıflamış bağışıklık sistemi öldürüyor!

DÖRT: Bağışıklığın en önemli belirleyicisi “beslenmedir”. Endüstrinin elinin değmediği, işlenmemiş gıdalarla atalarımız gibi beslenmemiz şarttır.

BEŞ: Tabii ki 3 M kaidesi -maske, mesafe ve musluk- elan geçerlidir ama unutmayın ki bunların hiçbiri bağışıklığı kuvvetlendirmez, hiçbiri bağışıklığa destek olmaz.

ALTI: Virüs bulaşmasına karşı aldığımız tedbirlerin daha fazlasını bağışıklığı yerinde tutmak ve güçlendirmek yani ölmemek için de almamızın zamanı geldi geçiyor.

YEDİ: Bu virüsün bugünden yarına yarından öbür güne “sıfırlanması” gibi bir şey mümkün değil. Tabii virüs bize bir kıyak yapıp kendi kendini yok edecek bir mutasyona uğramazsa! 

SEKİZ: Koronavirüse karşı etkili olduğu iddia edilen ilaçların hiçbiri onay alamadı. İyi olanlar “ilaçlar sayesinde değil”, doğru tıbbi hizmetler sayesinde kurtuldular.

DOKUZ: Salgını bitirebilecek etkili ve emniyetli bir aşı bekleyenler, daha çok beklerler!

ON: Hayatımızı, artık koronavirüsle beraber yaşayacağımızı bilerek düzenlemek zorundayız. 

Koronavirüs pandemisinde son gelişmeler - Bloomberg HT

Gelelim neticeye

Asıl meselenin virüs bulaşması değil bağışıklık ve beslenme meselesi olduğunu lütfen anlayalım artık!

Ben şunları yapıyorum, size de tavsiye ediyorum:

BİR: Sigara alkol içmiyorum.

İKİ: Her gün 10-15 bin adım yürüyorum.

ÜÇ: Geceleri en az 7 saat uyuyorum.

DÖRT: Öğle vakti 15 dakika güneşleniyorum.

BEŞ: Adam gibi besleniyorum, kelle paça yiyorum.

ALTI: Moralim, maneviyatım yerinde, motavisyonum şahane.

YEDİ: Bir de inşallah yaşımı küçülttüm mü, değmeyin keyfime! 

Heey sen korona, vız gelir tırıs gidersin bana!

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. Barkın dedi ki:

    Okuduğum en güzel en neşeli en müthiş korna yazısı. Mükemmel!

  2. CANAN KARATAY dedi ki:

    İŞTE TÜM MESELE BUDUR!

    ELİNE, DİLİNE VE DE O MÜTHİŞ ZEKANA SAĞLIK, SEVGİLİ KARDEŞİM…

    BEN DE EŞİM DE AYNEN AÇIKLADIKLARIN GİBİ, YAŞAMAYA DEVAM EDİYORUZ.HUZUR İÇİNDE, MUTLU BİR ŞEKİLDE…YEMEK MASASINDA PİN PON OYNAYARAK 3 AYI GEÇİRDİK.

    İŞTE O ZAMAN KİM KORKAR HAİN COVİDDEN DİYORUZ!

    BU DA MANGALDA KÜL BIRAKMAYANLAR BÖÖÖYÜK HOCALARA DERS OLSUN DİYORUM…
    MİLLETİ KORKUTACAKLARINA DAHA YARARLI SAĞLIK ÖNERİLERİ SUNA BİLİRLER DİYE DÜŞÜNÜYORUM!

  3. Hamdullah dedi ki:

    Sayın Bilim Kurulu yaşlılara ikide bir yasak getirmenin bağışıklık sistemini mahvedebileceğini biliyor mu bilmiyor mu? Maske mesafe temizlikten başka bir şey söyledikleri yok. Kurul üyelerinin değiştirilmesi şart yoruldular heralde.

  4. Melike dedi ki:

    Hocam biraz akli olan zaten bunlarun dogru oldugunu bilir, sizi cok seviyoruz cok degerlisiniz bizim icin, yazilarinizi takipteyiz

Siz de yorumunuzu paylaşın: