BİLİM DÜNYASINDA GARGARA TARTIŞMASI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Hürriyet’ te Fulya Soybaş‘ ın yazısı:

Galler’de yapılan ve ağız çalkalama suyunun tükürükteki koronavirüsü 30 saniye içinde öldürülebileceğine işaret eden araştırma, bilim insanlarını karşı karşıya getirdi. Prof. Dr. Canan Karatay, salgının ilk günlerinde, ‘karbonatlı suyu’, 2 gün önce de Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu ‘adaçayı-ebegümeci’ karışımı ile gargara yapılmasını önerdi. Birçok bilim insanı ise hem araştırmanın hem de önerilerin bilimsel bir çalışma, ‘kesin bir çözüm’ gibi sunulmasına şiddetle karşı! Bilim dünyasının gargara polemiğini masaya yatırdım.

Bilim dünyasında gargara tartışması
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu

İŞE YARAYABİLİR

İç hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu: “Ağız gargaralarının mekanik olarak fayda sağlayacağı kanaatindeyim. Cardiff Üniversitesi’nin araştırmasında söz edilen maddenin ciddi bir ağız içi dezenfeksiyonu sağladığı kesin. Eğer yüzde 0.07 oranında setilpiridinyum klorür içeren bir gargara, günde 3 defa 30 saniye kullanılırsa, sadece ağız hijyeni değil, COVID-19’la mücadele açısından da işe yarayabileceğini öngörüyorum.

GARGARAYA GETİRİLMEYECEK KADAR ÖNEMLİ

GÖĞÜS hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta: “Bilim dünyası sadece ilaç ve aşı peşinde. Elbette bu çalışmalar devam etmeli. Maske-mesafe-hijyen gibi tedbirlere sıkı sıkıya riayet edilmeli. Ancak yüzlerce yıllık geçmişi olan ve mikrobik, alerjik burun-boğaz hastalıklarında etkinliği çok iyi bilinen, tuzlu suyla burun yıkama ve gargaraların da yardımcı bir tedavi olarak uygulanmasında fayda var. Bu uygulamaların hiçbir riski yok! Maliyeti sıfır. Bilim dünyasının bir kesimindeki gargara yaygarasını anlamıyorum. Bana kalırsa gargaralar gargaraya getirilmeyecek kadar önemli.”

ENDÜSTRİNİN İLGİSİNİ ÇEKMİYOR

Virüsün vücuda ilk girdiği burun-boğaz-ağızda yerleşmesi ve buradaki virüsün azaltılmasına yönelik araştırmalar var ama sayıları çok az, çünkü bunlar endüstrinin ilgisini çekmiyor. Koronavirüsün su ve sabunla eriyip gittiği gerçeği dikkate alınmıyor. Tabii ki ağzı sabunlu su veya çamaşır suyu ile yıkayalım demiyorum ama bu gerçekten hareketle burun ve ağızda kullanılabilecek kimyasallar üzerinde çalışılmalı. Ağzı tuzlu su ile gargara yapmanın epitel hücrelerinin antiviral kapasitelerini artırması çok önemli bir çıkış noktası olabilir. Tavsiyem, günde birkaç kere, 1 su bardağı suya 1 çay kaşığı tuz ve yarım çay kaşığı karbonatın eritilerek burnun yıkanması ve gargara yapılmasıdır.”

ÖNEMLİ NOT: Fulya Soybaş’ ın sorularına gönderdiğim ama tam yayınlanmayan cevabımı “Gargara yaygarası” başlıklı yazımda bulabilirsiniz. Kaynak: https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/11/19/yazilar/tip-yazilari/corona-virus/gargara-yaygarasi/

ORTADA BİLİMSEL HİÇBİR VERİ YOK

ENFEKSİYON hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol: “Ağız gargaraları veya tavsiye edilen bir başka dezenfektanın ağız içindeki virüsü öldürme ihtimali söz konusu değildir. Çünkü virüsler, bakterilerden farklı olarak, ağız içinde beklemezler. Reseptörlerinin bulunduğu hücreler ile etkileşime geçerek birinci basamak bağışıklık sistemini uyarırlar. Bağışıklık sisteminin vereceği cevap virüsün çoğalıp çoğalmayacağını belirler. İşte size bilimsel açıklama! Yani özetle virüs hücreye yerleştikten sonra yapılabilecek hiçbir müdahale yoktur. Cardiff Üniversitesi’nin yaptığı ise bilimsel bir çalışma değil araştırmadır. Sonuçları ‘kesin’ değildir.”

KESİN ÇÖZÜM DEĞİL

Ne bu araştırma ne de bitkilerle ağız gargarası yapılması yönündeki tavsiyelerin hiçbiri bilim dünyasını bölmez, bölemez. Çünkü bilimden bahsetmek için ortada kesin veri olmalı. ‘Ben denedim, faydalı’ demek yetmez. Ağız gargaraları ya da benzer karışımlar kullanmanın ağız içindeki dengeyi düzenlemek bakımından faydaları olabileceğini, ağız-diş temizliğinin ağız-boğaz yoluyla karşıladığımız mikroplara karşı savunmada bağışıklık sistemini yüksek seviyede tutacağını söyleyebilirsiniz ki bu yanlış olmaz. Bunlar iyi sağlık kuralıdır. Ancak ortada veri, çalışma, sonuç yokken sanki kesinmiş gibi ‘Gargara virüsü öldürüyor’ diyemezsiniz. Derseniz ‘Ben nasıl olsa gargara yaptım’ denmesine yol açar, tedbirlere olan inancı ve bağlılığı yok edersiniz.”

TEDBİRLERDEN UZAKLAŞTIRABİLİR

TIBBİ mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya: “Üst solunum yolu enfeksiyonlarının yüzde 80’i virüs kaynaklıdır. Bazen farenjit gibi boğaz enfeksiyonlarında ağız gargaraları, diş antiseptikleri, boğaz pastilleri öneriyoruz. Ancak bunların koronavirüsün tedavisinde ya da önlenmesi için kullanılması bir anlam ifade etmez. Çünkü virüs hücre içine girdikten sonra hiçbir şeyin etkisi olmaz. Virüs zaten çoğalmak için hücre içine giriyor. O virüse etki edebilmenin tek yolu hücrenin parçalanmasıdır ki bu ağız gargarası ile mümkün değildir. Ayrıca hangi sıklıkta bu gargaraları kullanacağız? Sokağa çıktık, el dezenfektanı gibi 3 dakika ara ile ağzımızı çalkalayıp tükürecek miyiz? Kaldı ki ağızda faydalı floralar var. Ağzın sık sık çalkalanması bu dengeyi de bozar. Bu tarz açıklamalar insanları boşuna maskeden-mesafeden-hijyenden uzaklaştırabilir. Şu an Türkiye’de vaka sayıları inanılmaz artmış durumdayken, asemptomatik kişiler hemen yanı başımızdayken ‘Gargara yapın’ demenin hiçbir anlamı yok. Bu öneriler salgınla mücadelede ne klinik ne de pratik anlamda umut vaat etmiyor.”

Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/fulya-soybas/bilim-dunyasinda-gargara-tartismasi-41666087

 

Yazı için 6 yorum yapılmış:

  1. Murat Yaman dedi ki:

    BioNTech’ ten rica etsek de gargara çalışması da yapsalar ama işi gargaraya getirmeden.

  2. Gülizar dedi ki:

    Sanki maske için bilimsel veri var. Virüs kapanların çoğu maske takanlardan çıkıyor. CDC araştırması da var.

  3. İsmail Özkan dedi ki:

    Bu iki kadın hocanın gargarayı neden bu kadar kötülediklerini anlamıyorum. Biri bilimsel veri yok diyor. Sanki hangi ilaç için bilimsel veri var. Bir kürü 3 bin dolar olan remdesivir kimbilir kaç bin hastada kullanıldı ve işe yaramaz çıktı. Hidroksiklorokin de aynı şekilde. Öteki de tedbirlerden uzaklaştırır diyor. Ona soruyorum, elinde tedbirlerden uzaklaştırdığına dair bilimsel araştırma var mı sallıyor musun?

  4. Aydın dedi ki:

    Tedbirlerden uzaklaştırır diyen Aynur Hanımın kendisi farenjitte gargara verdiğini söylüyor. Ben de diyorum ki farenjitte gargara verirsen bu hastayı antibiyotik almaktan uzaklaştırır. Buyur bakalım. Gargaranın işe yaramadığını gösteren bir araştırma var mı… yok. bir bilim kadını elinde araştırma olmadan bir iddia da bulunabilir mi? Bulunabilir ama sadece bizde. Bunlar her şeyi biliyor başka kimse hiçbir şey bilmiyor.

  5. Dr. Hakan dedi ki:

    Esin hamfendinin virüsün tükürükte ağız ve boğazdan daha fazla bulunduğunu bilmemesine şaşırmadım.
    SARS-CoV-2 viral load was consistently high in the saliva; it was relatively higher than that in the oropharynx during the early stage of COVID-19. Chlorhexidine mouthwash was effective in reducing the SARS-CoV-2 viral load in the saliva for a short-term period.

    https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32449329/

  6. Nur Banu dedi ki:

    Bilimsel çalışma nedir, araştırma nedir? Komik geldi.

Siz de yorumunuzu paylaşın: