Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Adam gibi beslenen ve sağlıklı bir hayat tarzına sahip olanlar için kilonun bir ehemmiyeti olmadığını hatta fazla kilolu ve biraz obez olanların daha sağlıklı olduklarını savunuyorum: Obezite paradoksu (1, 2, 3, 4).

Bu iddiama yeni bir araştırmadan destek geldi: Pre-diabetes increases tuberculosis disease severity, while high body fat without impaired glucose tolerance is protective (5).

Deneyler, 12 hafta süreyle yağdan zengin diyetle (HFD) beslenerek glukoz toleransı bozulan ve insülin yüksekliği gelişen farelerle normal diyet (NCD) verilen fareler üzerinde yapıldı.

Glukoz toleransı bozulduktan sonra M. tuberculosis ile enfekte edilen farelerde akciğerde daha ileri patolojik değişiklikler ortaya çıktığı, TNF-a, IFN-g, IFN-β ve IL-10’ un azaldığı, enfeksiyondan 3 hafta sonra daha yüksek bakteri yükü temayülü olduğu tespit edildi.

Prediyabetik farelerin tüberküloza artan hassasiyetlerinin geri dönüşümlü olup olmadığını ve glukoz entoleransı veya artmış vücut yağ kütlesi ile ilişkili olup olmadığını belirlemek için, diyeti tersine çevirme deneyi yapıldı.

Prediyabetik fareler, glikoz toleransının geri kazanıldığı 10 ek hafta (HFD/NCD) için NCD ile beslendi, ancak vücut yağ kütlesi, tüm deney boyunca NCD tüketen kontrol farelerine kıyasla daha yüksek kaldı (NCD/NCD).

M. tuberculosis enfeksiyonu üzerine HFD/NCD fareleri, NCD / NCD farelerine kıyasla önemli ölçüde daha düşük bakteriyel yüke sahipti ve buna geri kazanılmış IFN-γ cevapları da eşlik etti.

Bu sonuçlar, prediyabetin tüberküloza hassasiyeti arttırdığını, ancak glukoz entoleransı olmadan yüksek vücut kitle indeksinin koruyucu olduğunu bir başka ifade ile insülin direnci yoksa fazla kiloların enfeksiyon riskini artırmadığını göstermektedir.

Daha önce de farelerde yapılan deneylerde grip ölümlerinin kilo vererek değil insülin direncinin düzeltilmesiyle önlenebileceği gösterilmişti (6).

KOVİD’ de ağır hastalık ve ölümlerin başta gelen sebebi glukoz entoleransıdır

KOVİD pandemisinde de bilinen bir hastalıkları bulunmadığı ve sağlıklı oldukları sanılan ve hayatlarını kaybeden kişilerde insülin direnci olması ihtimali bence çok yüksektir.

Bu kişilerin hastalığı hafif atlatmaları ve ölümlerin önlenmesinin yolu, insülin direnci ile mücadeledir yani adam gibi beslenme ve doğru hayat tarzıdır.

Sağlık Bakanlığı’ nı obezite ile değil “insülin direnci ile mücadeleye” davet ediyorum. Davetime “günde iki defa adam gibi beslenerek, işlenmiş gıdaların zerresini ağızlarına almayarak” ve de “yürüyerek” icabet etmeleri rica olunur.

Gelelim neticeye

İdeal veya sağlıklı kilo ve vücut kitle endeksi (VKE) gibi kavramların doğru olmadığını, esas mühim olanın “metabolizmanın” sağlıklı olması olduğunu senelerdir yazar, söylerim.

Evet, mühim olan sizin değil metabolizmanızın obez olup olmamasıdır.

Kaynaklar:

1.  https://ahmetrasimkucukusta.com/2013/08/26/yazilar/tip-yazilari/beslenme/vucut-kitle-endeksi-yanlis-bir-olcudur/

2. https://ahmetrasimkucukusta.com/2013/01/06/yazilar/tip-yazilari/beslenme/terazilerinizi-cope-atin/

3. https://ahmetrasimkucukusta.com/2013/01/05/hakkimda/saglikli-yasa-kiloya-takilma/

4. https://ahmetrasimkucukusta.com/2013/01/02/yazilar/tip-yazilari/beslenme/fazla-kilolu-olanlar-daha-uzun-yasiyor/

5. https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.04.06.438735v1

6. https://www.nature.com/articles/s41366-020-00692-3

***

EK 1 (2.5.2021): Vücut kitle endeksinin (VKE)  23′ den fazla olması durumunda hastaneye yatış ve ölüme yol açan ağır KOVİD riski arasında doğrusal bir artış var. Bu doğrusal artış tüm VKE aralığında ilgili hastalıkların aşırı risklerinden bağımsız olarak yoğun bakıma yatışta da vardı. VKE’ nin artmasıyla nispi riskin artması, 40 yaşın altındaki ve Siyah etnik kökene sahip kişilerde daha belirgindi. Kaynak: https://www.thelancet.com/journals/landia/article/PIIS2213-8587(21)00089-9/fulltext

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: