KÜRESEL TİYATRO VE YIKIMA KARŞI ÜLKEMİZİ SADECE BİLİM ADAMLARI KORUYABİLİRDİ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Prof. Dr. Haluk Vahaboğlu‘ nun tivit dizisi:

“Artık özeleştiri zamanıdır. Uluslarüstü bir çetenin dünyayı nasıl avucunun içine alabileceğini izledik çaresiz. Eğer bu gün eleştiri ve özeleştiriyi ihmal edersek bu çetenin -muhtemelen- üç beş yıl içinde icat edeceği yeni serüvene layıkıyla hazırlanamayız”

“Bu pandemi malum çetenin finanse ettirdiği çalışmaların sonucudur. Viral sol. yol. enf (VSYE) parenteral bağışıklama ile durdurulamaz. Bu eski bilgi yok sayılıp yepyeni bir platformu (mod-mRNA transfeksiyonu) dünyaya finanse ettirdiler.”

“Pandemi planını şöyle kurmuşlar: 1. Röytırs başta olarak medya ile kamuoyunu kontrol 2. Satılık dergiler ve deseö, cedece gibi yoz yapılar aracılığı ile bilim dünyasını kontrol 3. Yaratılan korku ile ulus devletleri işlevsiz bırakmak”

“Neler yapıldı: 1. Bir VSYE pandemisinde kullanılacak en önemli seçeneği “evde, erken, ucuz ve etkili tedavi” sahte yayınlarla ve yoz yapıların eliyle gömdüler 2. mod-mRNA transfeksiyonunu dünyaya kabul ettirdiler daha acısı bunu bize finanse ettirdiler”

“Yaratılan korku iklimi ve çöp bilgilerle bezeli “vaccinist science” ulus devletlerin kendi kamuoylarını kontrol edemez duruma gelmesini sağladı. Sonuç: 1. Viral solunum yolu enf ölüm oranları eski yıllara göre hemen nerede ise değişmedi”

“2. 2021 yılından başlayarak inanılmaz bir fazladan ölüm sayıları ortaya çıktı. Kalp-damar hastalıkları birinci sırada, neuro-vascular hastalıkla ve kanser ise çekişiyor. gelelim en önemli soruya:”

“Bu küresel tiyatroya ve yıkıma karşı ülkemizi kim koruyabilirdi ve korumalıydı? Cevap: Bilim adamları Sadece bilim adamları ulusal medyanın da desteği ile halklarını koruyabilirlerdi.”

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1510853276912267267?s=20&t=9incV-gCvcveHLI5y5vPnw

***

“Sadece bilim adamları halklarını uluslararası çeteye karşı koruyabilirlerdi. Eleştiri: Bilim kurulu ülkemizi bu tiyatroya karşı korumak yerine satılık “vaccinist science” ve cedece, deseö gibi yoz kurumlara boyun eğdi”

“özeleştiri: bizler bir araya gelerek bir deklerasyon yayınlayabilir tüm baskılara karşı koyabilirdik. Yapamadık, mesele sadece korkma değil, şahsen ben en azından tezgahın örgüsünü çözemedim…”

“Bir de vefa: Sürecin sıkıntısını çeken doktorlar sağlık personeli hayatını tehlikeye atarak elinden geleni yaptı. Sağlık personeli çeteye boyun eğmiş bilim adamlarının olduğu bir iklimde başka ne yapabilirlerdi? Ne söylendi is onu yaptılar. Haklarını helal etsinler”

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1510855644336820226?s=20&t=9incV-gCvcveHLI5y5vPnw

***

mRNA işini görür (hatta bir çoğu işini göremeden) hemen yıkılır. Bir protein için 25 kadar mRNA oluşur. Üç (benim bildiğim) mekanizma ile yıkılır (deaminasyon, micro RNA inaktivasyonu ve RNAse). Hemen yıkılmasa her organ tüm proteinleri sentezler. kakofoni devamı var…”

“Buraya kadar mRNA’dan bahsettik. Peki bu LNP/mRNAmsı ile ne oluyor. Kimse tam bilmiyor bilse de söylemiyor. Çok stabil, yıkılmıyor ve hücrelerin kendisini tanımasını engelliyor (microrna bağlanma alanı yok gibi) dolayısı ile haftalarca kanda mRNAmsı dolaşıyor”

Bu diziden ne okunuyor o da belli değil. Yani pseudouridine codon değişikliğinin neye sebep olduğu belli değil. Bir yayında protein uzunluğunun beklenenden fazla olduğunu yazmış idi. Yani stop kodonlar da çalışmıyor olabilir (en azından bazen)

Kısaca yaratanın bildiklerinden daha fazla şey bildiğimizi düşünüp olmadık (doğal olmayan) bir iş yapıyoruz. Aylarca kanda spike ve en az haftalarca mRNAmsı dolaşıyor.

Daha lipit nano partiküle gelmedik. LNP birlikte olduğu (ne kadarı birlikte o da belli değil) mRNAmsı’yı hücreye sorunsuz sokuyor lakin bir iddia nukleusa da sokabileceği. Çalışmalar, mRNAmsının DNA kopyasının oluşabileceği yönünde bilgi veriyor bu kadarı yeter sanırım :(“

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1511633819396366341?s=20&t=Joa-r_2iZ6EeZXuBlHx87A

***

EK 1 (2.5.2022): HALUK VAHABOĞLU “1/Bir kurul düşünün, namı “bilim kurulu” lakin bilimsel metriklerden habersiz “Hasta sayısı binin altına düşünce???” Üzerinde konuşmaya dahi değmeyecek bir garip ibare Sayın Bakanım lütfen bu kurulun önerdiği şeylerden sakının @drfahrettinkoca

“2/ Mesela İstanbul da (sadece İstanbul’da) günlük vaka sayısı 1001 olsa ve de bu oranlı dağılsa bir kişinin bir hastayla teması ihtimali kaç olur ki insanları maske takmaya zorlarsınız?”

“3/ Bir kurul gerçekten bilim kurulu ise yukarda belirtilen gibi bir hesapla kabul edilebilir bir eşik belirleyebilir. Hem (mesela) İstanbul’da 1001 hasta var ise tüm ülke neden maske takmaya zorlansın”

Sayın Bakanım @drfahrettinkoca sıfır C19 politikası diye bir şey yok. Biz SARS2 ile yaşamaya devam edeceğiz. Hasta 1000 olur 10000 olur hiç fark etmez. Toplumsal bağışıklık oluştu insanların %70’i belki fazlası hastalığı geçirdi. Artık toplumsal kısıtlamaları ama’sız kaldırın.

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1521014003643916288?s=20&t=ppX67zz0XUyZKowUb4cH5Q

***

EK 2 (2.5.2022): HALUK VAHABOĞLU “İstanbul’da 1001 hasta olsa benim kabaca 1/15.000 olasılıkla bir hasta ile temas etmem mümkün olur. Her gün toplasanız 10-20 kişi ile toplu taşımada temas ediyorum (Hasta insanların tamamının toplu taşımaya binip sürekli insanların yüzüne öksürdüğünü düşünürsek) devamı var…”

Bizim “bilim kurulu’nun” 1,001/15,000,000 üzerinden toplu taşımada temas olasılığını modelleyerek çalışıp bir eşik belirlemiş olduğunu düşünmüyorum.  @drfahrettinkoca  Sayın Bakanım Bayram sonu (bu Bayram eziyetini sineye çekelim) durumu tekrar değerlendirin lütfen”

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1521017440251035648?s=20&t=ppX67zz0XUyZKowUb4cH5Q

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: