Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

WHO-China Joint Mission tarafından teşhisi kesin olan 55.924 hastanın yüzde 6.1’ i kritik (solunum yetersizliği, şok, çoklu organ yetersizliği) ve yüzde 13.8’ i de ağır (nefes darlığı, solunum hızının 30’ dan fazla olması, oksijen satürasyonu %93’ den düşük, son 24-48 saatte akciğer inflitrasyon bulgularında %50’ den fazla artış) olarak değerlendirildi.

Kritik vakaların hepsi yoğun bakıma kaldırılmadı. Yoğun bakıma alınma hastalığın ağırlığı ve sağlık sisteminin yoğun bakım kapasitesine bağlı bulundu.

İtalya’ da ise mart 29’ a kadar olan dönemde test pozitif vakaların yüzde 12’ sinin yoğun bakımda tedavisi gerekti.

Kritik hastalarda daha yaşlıydı ve bunlarda hipertansiyon ve diyabet dahil ilave hastalıklar daha fazlaydı.

En sık rastlanan belirtiler ateş, öksürük, yorgunluk ve nefes darlığı idi.

Belirtilerin başlamasından zatürre gelişimine kadar olan ortalama süre 5 gün, yoğun bakım ihtiyacına kadar olan ortalama süre ise 7-12 gün idi.

Hastaların çoğunda iki taraflı opasiteler vardı.

En sık rastlanan radyolojik bulgular buzlu cam görünümü ve konsolidasyon yani yoğunlaşma idi.

ARDS’ ye (akut solunumsal sıkıntı sendromu) bağlı bazen karbon dioksit yüksekliği ile de beraber olan akut hipoksemik (oksijen eksikliği) solunum yetersizliği yoğun bakıma kaldırılan hastaların yüzde 60-70’ inde görülen en sık rastlanan komplikasyondu.

Bunu %30 ile şok, %20-30 ile kalp krizi ve %10-30 ile böbrek hasarı takip ediyordu.

Yaşlı hastalarda solunum sıkıntısı olamadan hipoksemik olabiliyordu.

Bir araştırmada yoğun bakımda yatan vakaların yüzde 44’ ünde ritim bozukluğu tespit edildi.

Kaynak: https://www.thelancet.com/journals/lanres/article/PIIS2213-2600(20)30161-2/fulltext

Siz de yorumunuzu paylaşın: