ZİKA SALGININDAN ALINACAK DERSLER VAR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Brezilya’ da geçen sene mayıs ayından beri salgına yol açan zika virüsü, kafatası ve beyni gelişmemiş veya az gelişmiş olarak doğan çocuk sayısındaki artışla dünya gündemine oturdu.

Zika, tüm dünyada olduğu gibi bizde de şu başlıklarla haber oldu:

     Zika virüsüne aşı ancak 10 yıl sonra çıkabilecek (1).

     Dünyayı şoke eden virüs! Tedavisi ve önleyici aşısı yok (2).

     Hastalığın tedavisi bulunmadığı gibi önleyici aşısı da yok (3).

     Zikada panik çok aşı yok (4).

Bu başlıkları insanların beyinlerinin “ilaç ve aşı” mefhumlarıyla nasıl yıkanmış olduğunu göstermesi bakımından çok ibret verici buluyorum.

Hastalıkların sadece ilaçla tedavi edilebileceği ve sadece aşılarla önlenebileceği fikrinin zihinlere kazınmış olması “endüstrinin zaferi” ve “McDonald’s tıbbının iflasıdır.”

Enfeksiyon hastalıkları aşılarla mı önlenir?

Gazeteciler uzmanlara “Zikanın aşısı var mı?” diye soruyorlar ve aldıkları bilim adına utanç verici cevap şu (6):

Aşı testlerine iki yıl içinde başlanabilir ancak ilaç düzenleme kurullarının onayından geçmesi gerektiği için aşının dünyada kullanılmaya başlaması en az 10 yıl alabilir.”

Nezle ve gribin bile ne ilacı ne aşısı varken, daha adını tıp dünyasının bile yeni duyduğu bir virüs hastalığının ilacının ve aşısının hazır olması nasıl beklenir anlamak mümkün değil.

Gerçek bir bilim adamından şunları söylemesi beklenirdi:

Bu virüs insandan insana geçmiyor, sadece bir tür sivrisineklerin sokmasıyla bulaşıyor. Bu sebeple de esas yapılması gereken insanların aşılanması değil, sivrisineklerle mücadele olmalıdır. Bu tür enfeksiyonları aşı ile önlemeye kalkmak abesle iştigaldir, bu ticari tıbbın işidir.”

McDonald’s Tıbbı dünyayı nasıl kandırıyor?

McDonalds Tıbbı, enfeksiyonların sadece aşı ile önlenebileceğini beyinlere kazımıştır ve bu sayede de tüm dünyayı senelerdir aldatmaya devam etmektedir.

Virüs, bakteri, mantar gibi mikropların sebep oldukları enfeksiyon hastalıklarının aşılarla önlenebileceği düşüncesi doğru değildir.

Bu enfeksiyonlar, sağlıklı çevre ve sağlıklı bağışıklık sistemi sayesinde önlenebilir.

Tek tek virüslere, bakterilere karşı aşı hazırlanacağına, temiz içme suyu, kanalizasyon sistemi ve bataklıkların kurutulmasının sağlanmasıyla bu enfeksiyonların tamamı ortadan kaldırılmış olur.

Zika için de yapılması gereken virüsü insanlara bulaştıran sivrisineklerle mücadeledir; bunların ve yaşadıkları, üredikleri ortamların ortadan kaldırılmasıdır.

Aşılar etkisiz mi?

Çiçek, kızamık, çocuk felci gibi hastalıkların önlenmesinde aşıların da rolü olabilir ama bu hastalıkların “sadece aşılama sayesinde” köklerinin kazındığını iddia etmek doğru değildir.

Enfeksiyon hastalıklarının tabii seyirlerinde kendiliklerinden sönme özellikleri vardır.

Bu durum, muhtemelen mikropların hastalık yapma potansiyellerindeki azalma, toplumdaki bağışıklığın artması ve hijyen tedbirlerinin alınmasıyla ilgilidir.

2002’ de SARS, 2005’ de kuş gribi, 2012’ de MERS, 2013’ de Ebola virüsleri bir anda salgınlar yapmaya ve ölümlere yol açmaya başladı ama ne ilaçları ne aşıları uygulanmaya fırsat kalmadan tümü de kendiliklerinden söndüler.

Geçen sene 10 binden fazla insanın ölümüne yol açan Ebola’ nın aşısı uygulanmaya başlanmış olsaydı görürdünüz McDonald’s Tıbbı müntesiplerinin “Ebolayı aşılama bitirdi” yaygarasını!

Zika aşı ile önlenemez

Zika virüsü ile de aşılama ile değil sivrisinek mücadelesi ile savaşılabilir.

BİR: Sivrisineklerin yaşama ve üreme alanları yok edilmelidir.

İKİ: Sivrisinekler ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır.

ÜÇ: İnsanlarla sivrisineklerin temasları engellenmelidir. Sinek sokmasına karşı uygun kıyafetler, sinek kovucular, sineklerin kapalı mekânlara girmelerini önleyici tedbirler…

GDO’ lu sivrisinekler çare olabilir mi?

Oxitec isimli bir biyoteknoloji şirketi on seneden beri genetiği değiştirilmiş steril erkek sivrisineklerle virüs bulaştıran sinekleri azaltmayı hedefleyen çalışmalar yürütüyor.

Şirketin araştırmalarına göre bu sayede bir yılda hastalık bulaştıran sivrisinek larvalarının yüzde 80’ i azaltılabiliyor.

Sadece dişileri soktuğu için GDO’ lu sivrisineklerin hastalık yayması mümkün olmuyor.

Bu sayede zika virüslerine karşı ne derecede başarılı olunabilir, şu anda akla gelen gelmeyen hangi riskleri vardır bilemiyorum ama bu yaklaşım bana ticari bakımdan çok akıllıca ve mantıklı geliyor.

Gelelim neticeye

BİR: Bu salgında esas hedef zika virüsleri değil onları yayan sivrisinekler olmalıdır çünkü Aedes sınıfı sinekler zikadan başka “flavivirüs” ailesinden deng, Batı Nil, çikungunya, sarıhumma virüslerini de bulaştırmaktadırlar.

İKİ: Zika ve mikrosefali ilişkisine dair kuvvetli şüpheler olmakla beraber bunun henüz ispatlanmamış olduğunu da hatırlamakta fayda var.

Kaynaklar:

1. http://www.cnnturk.com/dunya/zika-virusune-asi-ancak-10-yil-sonra-cikabilecek

2. http://www.gazetevatan.com/dunyayi-soke-eden-virus-tedavisi-ve-onleyici-asisi-yok–909265-dunya/

3. http://www.dha.com.tr/bakanliktan-zika-virusu-aciklamasi-hastaligin-tedavisi-bulunmadigi-gibi-onleyici-asisi-da-yok_1098141.html

4. http://www.hurriyet.com.tr/zikada-panik-cok-asi-yok-40046569

5. http://ahmetrasimkucukusta.com/2016/01/22/yazilar/elestirel-yazilar/tip-egitimi/mcdonalds-tibbi-saglik-sisteminin-altini-oyuyo/

6. http://www.hurriyet.com.tr/zira-virusu-nedir-belirtileri-nelerdir-tedavisi-var-mi-40046931

7. http://www.theguardian.com/world/2016/jan/20/brazils-zika-virus-could-be-tackled-with-genetically-modified-mosquitoes

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Muhterem hocam, yine çok doğru tesbitler yapmışsınız.
    Ben de naçizane küçük bir ekleme yapmak istiyorum, esasen bu konuda bir yazı hazırlıyorum fakat izinde bile çok yoğun çalışdığım için henüz bitiremedim.
    Neden son on yıldır Kırım-Kongo gibi daha önce adını bile duymadığımız garip hastalıklar peydah oluyor ve neden bu hastalıkların etkenleri daha önce laboratuarlarda üretiliyor ve üzerlerinde çalışılıyor durumda?

    http://www.phe-culturecollections.org.uk/products/viruses/detail.jsp?refId=1308258v&collection=ncpv

  2. Asistan doktor dedi ki:

    Hocam çok faydalı ve doğru bir yorum olmuş, teşekkür ediyoruz.

Siz de yorumunuzu paylaşın: