BU PEYNİR TANSİYONU DÜŞÜRÜYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Her gün bir yemek kaşığı yarı yağlı sert grana padano peynirinin kan basıncını tansiyon hapları kadar düşürebildiği belirlendi.

Araştırma, İtalya’ da Guglielmo da Saliceto Hospital and Catholic University of Piacenza uzmanları tarafından en azından 3 aydan beri ilaç tedavisi altındaki hafif-orta derecede hipertansiyonları olan 30 hasta üzerinde gerçekleştirildi.

Katılımcılar rastgele iki gruba ayrılarak çift kör ve çapraz olarak 2 ay süreyle bir gruba 30 gram grana padano peyniri bir gruba ise peynire benzeyen plasebo verildi ve her iki gruptakilerden de araştırma boyunca beslenme alışkanlıklarını değiştirmemeleri istendi.

30 gram peynirdeki sodyum miktarı 128-189 mg arasında idi ve aynı miktardaki patates cipsindeki sodyum ile aynı idi.

Günde 30 gram tüketilen grana padano peyniri plaseboya göre sistolik kan basıncını (büyük tansiyon) 7-8 mm Hg diastolik kan basıncını (küçük tansiyon) 5-7 mm Hg düşürdüğü tespit edildi.

Her iki grup arasında vücut kitle endeksi, total ve HDL-kolesterol, trigliserit, sodyum ve potasyum değerlerinde bir farklılık bulunmadı.

Tabii ki bu sonuçların genellenmesi mümkün değil, bunların daha kapsamlı araştırmalarla tekrarlanabilir olduklarının gösterilmesi ve olayın mekanizmasının açığa kavuşturulması gerekiyor.

Peynirin sırrı ne?

İnek sütü proteinlerinin Lactobacillus helveticus türü bakterilerle fermente edilmesiyle oluşan biyoaktif oligopeptidlerin (valyl-prolyl-proline ve isoleucil-prolyl-proline) ACE enzimini inhibe edici etkileri olduğu biliniyor.

ACE inhibisyonu, damarların gevşemesine ve böylece tansiyonun düşmesine yol açıyor.

ACE inhibitörü” olarak bilinen ilaçlar günümüzde hipertansiyon ve kalp-damar hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Grana padano peyniri 9-12 ayda elde ediliyor dolayısıyla daha kısa sürede üretilen peynirlerde bu biyoaktif peptitler olmayabilir veya daha uzun mayalanma süreleri bunların parçalanmalarına sebep olabilir.

Ayrıca diğer peynirlerin benzer bir etkilerinin olup olmadığı da bilinmiyor.

İçlerinde en ünlüleri Coversyl, Delix, İnhibace, Gopten, Enapril, Konveril, Monopril, Rilace, Sinopryl, Vasolapril olan ACE inhibitörü olarak kullanılan birçok ilaç vardır.

Gelelim neticeye

BİR: Modern tıbbın sağlıklı ve uzun yaşamanın sırrının ilaç ve aşılarda değil adam gibi yaşamakta, adam gibi beslenmede olduğunu anlamaya başlamasından çok mutluyum.

İKİ: Bugün tansiyon ilacı olarak kullanılan ACE inhibitörleri yerine peynir yiyerek hem karın doyurmanın hem beyni ve mideyi mutlu etmenin daha akıllıca olduğuna kim itiraz edebilir?

ÜÇ: Bu araştırmanın arkasında peynir üreticilerinin ve İtalyan mafyasının olup olmadığı da elbette araştırılması gereken bir husustur.

DÖRT: Bizim uzmanlarımız da endüstrinin çuvalla para kazandığı kimyasal maddeler yerine mesela Kars kaşarını ele alsalar daha iyi olmaz mı?

Kaynaklar:

http://www.ashjournal.com/article/S1933-1711%2816%2930017-1/abstract

http://www.eurekalert.org/pub_releases/2016-05/pc-nsr051116.php

https://www.ilacrehberi.com/s/c09a/6/

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Mustafa AYDIN dedi ki:

    39 YAŞINDA (ms) ile tanıştım , Doktorlarım apar topar interferon iğne başlattılar 6 yıl kadar kullandım bu süre içinde de o iğneyi hep araştırdım, çünkü bacak kemiklerime çok ağrı veriyordu edindiğim bilgiye göre sığırdan alınmış bir hücrenin pastörüzeedilmiş halini küçük bir sıvı ile karıştırıp enjekte ediliyor, bu iğnelere devletim 1000 lerce € veriyor ,sonuç doktoruma sorduğumda iğnelerin sadece ilerlemeyi durdurduğunu başka faydasının olmadığını söyleyince çok üzüldüm ve o ağrıları çekmekten kendimi kurtardım 2 yıldır hiç bir ilaç kullanmıyorum bazı faydalı bitkileri tüketiyorum, her gün 1 çay kaşığı arı sütü ve 1 tatlı kaşığı oğütülmüş keçi boynuzu almayı ihmal etmiyorum , en son emarımda görülen bir fark olmadığı yeni bir plak olmadığına ve o iğnelerden kurtulduğuma çok mutluyum.

  2. Cem Şahin dedi ki:

    Çok önemli bir araştırma olduğu kanısındayım. Herkese ilaç yazmaktan başka bir eğitim almayan tıp fakültesi öğrencileri keşke bu yazıyı okusalar keşke siteniz ders kitabı olarak fakültelerde okutulsa…

Siz de yorumunuzu paylaşın: