ROBERT KOCH ENSTİTÜSÜ’ NÜN KOVİD RAPORU

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Korcan Ayata‘ nın tivit dizisi:

1 Alman Robert Koch Enstitüsü’nün 23-12-2021 tarihli Covid-19 raporunu mercek altına alıyoruz. İnsidans sayıları 100.000 üzerinden belirtilmiş. Raporun tamamı burada: rki.de/DE/Content/Inf

2 Öncelikle, her türlü kısıtlama ve tedbirin ana sebebi olan “sağlık sistemi kapasitesi” ‘nin zorlanması/sınırının aşılması durumuna bakalım. İlkokul 4-5’e giden bir öğrenci bile sorunun 60 yaş üzeri hastaların sayısından kaynaklandığını görebilir.

Resim

3 35-59 olarak belirlenmiş yaş grubunda, 60+ grubun sekizde biri oranında hastaneye yatış olmuş. Bu grubun seçiminin sorunlu olduğunu düşünüyorum, 35-40 genç sağlıklı bireyler ve kronik hastalık sayısı daha yüksek 55-59 yaş grubu bir edilmiş.

4 Salgın’ın başından beri yaşanan can kayıplarında büyük çoğunluğu 60+ kişilerin oluşturduğu 2 yıldır biliniyor. 35 yaş altındaki grupların renkleri grafikte gözükmeyecek kadar az.

Resim

5 Aşılama oranlarına baktığımızda 60+ için %87 gibi bir değer görüyoruz. En başından beri ağırlık verilmesi gereken grup için yeterli değil. Bu oran yükselmedikçe düşük yaş gruplarının üzerine aşı baskısı kurulmasının getirisi düşük.

Resim

Hastaneye yatış grafiklerine bakarsak aşılı 60+ ve aşısız 60- sayılarının aynı olduğunu görüyoruz. 2 doz aşı hastaneye yatışları ortalama 5 kat azaltmış. Daha yeni yapılmış 3.dozların en büyük farkı semptomatik hastalığı 2 doza göre yarıya düşürmesi.

Resim

7 Yorum: 3.dozların yoğun yapıldığı ülkelerde gözlemlenen “vaka” artışlarının en büyük sebebi “nasıl olsa 2-3 doz aşılıyım, bu semptomlar Covid olamaz” diye düşünenlerin, aşı pasaportlarıyla her ortamda virüsü yaymaları olabilir. Bulaşmayı engellemeyen aşılarla bu kadar.

Resim

8 Diğer önemli nokta, 60- aşısız 320 semptomludan 13’ünün ve 60+ aşısız 180 kişiden 55’inin hastaneye yatmaya ihtiyaç duyması. İleri yaşta aşının farkını en güzel ortaya koyan örneklerden birisi:

Resim

9 47-50. Haftalar içindeki 2 doz aşılı ve aşısız oranlarını gösteren tablo. 60 yaş üstünde hastaneye yatış %46.4, yoğun bakım %38.4 ve ölüm %39.9, aşılı kişiler. Bu yaş grubunun aşı oranı %87. Dolayısıyla aşıların bu grupta hayat kurtarıcı olduğunu net olarak görüyoruz.

Resim

10 60 yaş üzerini değerlendirirsek: 18525 aşısız hastadan 731 yoğun bakım (%3,9) ve 947 ölüm (%5) gözlemlenmiş. Aşılılar için bu oranlar %1,3 ve %1,8. 2 doz aşı ile oranların 3 kat azaldığı ortada.

11 18 yaş altı 90000 semptomlu vakadan 11 tanesi yoğun bakıma yatmış (aşısız), hayatını kaybeden olmamış. 18-59 aşısız 114.875 kişiden 478 yoğun bakım (%0,42)ve 134 can kaybı (%0,12) görülmüş. Aşılılar için oranlar %0,1 ve %0,02.

Resim

12 Aynı tablonun 3 dozlu kişileri göstereni de var. Burada aşı etkisi çok daha belirgin. Tabi 3.dozların son 10 hafta içinde yapıldığını biliyoruz. Yaş gruplarını daha güzel belirleseler, kış sezonu öncesi 50 yaş üzeri aşı ve hatırlatma kazanımı çok net şekilde görülür.

Resim

13 Dikkatli takipçilerim yaz başından beri yaptığım doz aralığı açma ve ek dozu kış sezonu öncesine denk getirme tavsiyelerimi hatırlayacaklardır. Her zaman dediğim gibi bunlar öngörü değil, akıl, mantık ve bilinenlerin analizi sonucu ortaya konmuş tespitlerdir.

14 Güzel bir varyant dağılım grafiği verilmiş. “Omicron tsunamisi” Almanya’da şimdilik mikrodalga statüsünde. Daha yeni büyük bir delta dalgası atlatan ülkelerde Omicron vaka tsunamisi beklemiyorum.

Resim

15 Almanya’nın bizi değil, bizim Almanya’yı kıskanacağımız veriler ise bölgesel test pozitifliğini gösteriyor. Hafta hafta artışlar ve inişler gözüküyor. Önlemlerin yerel ve kademeli olarak alınmasına olanak sağlıyor. Keşke Türkiye verilerini de bu şekilde görebilsek.

Resim

16 Şu raporun benzerleri de çoktan hazırlanmalıydı, TV ve sosyal medyadan aşı ile ilgili abartılı söylemlerde bulunanların önüne geçilebilirdi. Neyin ne olduğu palavralarla değil gerçek verilerle ortaya konabilirdi.

Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1478073108489773061?s=20

***

EK 1 (16.1.2022): KORCAN AYATA “Korku iklimi insanları birbirine düşman ediyor, toplum aşılı aşısız ikiye ayrıldı bence “uzman” lar biraz dinlensin!”

“Hani pandeminin başından beri size ekranlardan öğütler verip, sonra söylemleri patlayınca bilimin evrildiğini söyleyenler. Evet bildiniz onlar. Tabi ki yine bilimin evrildiğini söyleyecekler. Ne yani, “hata yaptık, yanlış düşünmüşüz, bilemedik” falan mı demelerini bekliyorsunuz?”

“Bilimin sürekli yenilendiği, geliştiği yadsınamaz bir gerçektir. Bu değişim eskinin üzerine küçük eklemeler şeklinde olur. %99 eski bilimi baz alarak verilen bilgiler %99 doğru olur. Bunu göz ardı edip, konjonktür gereği uydurulan bilgiler ise gün gelir duvara toslar.”

Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1482018475413491719?s=20

***

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Şaban Yüksel dedi ki:

    Çok faydalandım. Açık ve net olarak anlatmış. Dilerim Bilim Kurulu da okur bu yazıyı.

  2. Kıymet Şahin dedi ki:

    İşte Bilim Kurulunda olması gereken hocalardan biri de Korcan Beydir.

Siz de yorumunuzu paylaşın: