BU SON VAKİTTİR, PARANIZ YETİYORSA KIRMIZI ETTEN ŞAŞMAYIN

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

İndependent Türkçe‘ deki yazım:

Kırmızı ete karşı sistematik kötüleme kampanyaları yapılıyor. Bu uğurda araştırmaların manipüle edilmesinden tutun da önyargılı yorumlanmasına kadar her türlü oyun oynanıyor.

Küresel ısınma, hayvanların havayı kirletmesi bahaneleriyle yapay yiyecek ve içeceklere zemin hazırlanmaya çalışılıyor.

Tufts Üniversitesi’nden yapılan yeni bir araştırma, etin kalp hastalığı riskini artırdığına dair çok sayıda habere konu oldu.

Bu haberlere göre, etin tehlikesi artık kaçınılmaz bir sonuç gibi görünüyor ama araştırmanın önemli bilimsel yanlışları ve finansal çıkar çatışmaları var.

Atherosclerosis, Thrombosis, and Vascular Biology’de (ATVB) yayımlanan araştırma Cardiovascular Health Study kapsamındaki 65 ve üzerindeki yaşlardaki 3 bin 931 kişinin 12,5 sene takip edilmesiyle gerçekleştirildi. 

Katılımcılar bu sürede son bir senede ne yedikleriyle alakalı sualleri iki kere cevapladılar.

Bu tür anketlerin insanların yiyip içtikleri gıdaları tam ve doğru olarak ortaya koyamaması. 

Araştırmanın metodu sebep-sonuç münasebetini değil, zayıf bir birlikteliği ortaya koyuyor.

İşlenmiş etin kalp hastalıkları riskini yüzde 15, total etin yüzde 22 ve tüm hayvansal gıdaların yüzde 18 artıyor olmasının pratik olarak bir kıymet yok. 

Araştırma, kırmızı etin zararını kısaca TMAO (tri-metil-amin-oksit) adı verilen metabolite bağlıyor; oysa en fazla TMAO kırmızı ette değil balıkta var.

İki gün önce ne yediğini bile hatırlamayan insanlardan son bir senedeki yiyip içtikleri hakkında doğru bilgi elde etmek mümkün değil.

Hatta anket sorularının kendisi bile sonuçları çarpıtabilir.

Mesela, bu çalışmanın birleştirilmiş veri setinde kırmızı et tüketimi hakkında bilgi toplamak için sadece 4 soru kullanılmış: domuz pastırması, sosisli sandviç, hamburger ve “sığır eti, domuz eti, kuzu” olarak adlandırılan bir kategori. Bunu çeşitli sebze türleriyle ilgili 28 soruyla karşılaştırıyorlar.

Ne kadar çok soru sorulursa, veriler o kadar iyi olur ve adını mucidi Harvard Üniversitesi’nden Walter Willett’ten alan bu anket, açıkça sebzeler hakkında daha iyi veriler elde etmek için tasarlanmıştır.

Bu çalışmada hesaplanan düşük nispi risklerin başka faktörlerle ilgili olması mümkündür.

Meselâ, kırmızı et yiyenlerin daha fazla sigara içtikleri ve daha az egzersiz yaptıkları malumdur.

Sosis ve hamburger yiyenler de bunlarla beraber çoğu zaman milkşeyk ve patates kızartması da yerler ama şeker ve veya genel olarak karbonhidratlar için bir ayarlama yapılmamıştır.

Kalp hastalıklarının sebebi kırmızı et ve TMAO mu?

Kırmızı et ve TMAO’nun kalp hastalıklarına sebep olduğu düşüncesi Stanley Hazen’e aittir. 

Araştırmalarda TMAO makrofaj köpük hücre oluşumunu, damarda enflamasyon ve enflamazom aktivasyonunu, endotel disfonksiyonu, trombosit hiperaktivitesi ve trombozu teşvik eder ve ters kolesterol taşınmasını azaltır.

Bu çalışmaların insanlar üzerinde değil de fareler üzerinde yapılmış olduğunun belirtilmesi gerekirdi çünkü fare deneylerinde elde edilen sonuçların insanlar için de aynen geçerli olduğu söylenemez.

İnsanlar üzerinde yapılan tek bir çalışmada TMAO hapları verilenlerde trombosit agregasyonunun arttığı gösterilmiş olmakla beraber haplardaki TMAO’ nun emilimi ile gıdalardaki TMAO’ nun emilimi farklıdır. 

Onlarca yıldır kırmızı etin doymuş yağ ve kolesterol sebebiyle sağlığa zararlı olduğu söylenirken araştırmacıların TMAO’ ya odaklanmaları dikkat çekiyor.

Bunun sebebi, doymuş yağlar ve kolesterolün kalp hastalıklarına sebep olduğu delillerin yetersiz olduğunun ortaya çıkmasıdır.

Araştırmacılar da kolesterol ve doymuş yağın önemini küçümsüyorlar ve kırmızı etin zararı için alternatif bir açıklama getiriyorlar.

Eğer hakikaten TMAO suçlu ise kırmızı eti değil balığı suçlamak lazım zira morina balığında biftektekinin 65 misli, pisi balığında en az 100 misli fazla TMAO’ ya yol açar.

Havuç, karnabahar, bezelye, yer fıstığı ve patates de sığır etinden çok daha fazla TMAO’ ya yol açar. 

Buna göre, kırmızı et suçlanamaz.

Gelelim neticeye

Gıda ve ilaç endüstrilerinden beslenme araştırmalarına akan fonlar çok büyük ve fazladır. 

İnsanoğlunun binlerce senedir afiyet ve sıhhatle yediği et, süt, yumurta, sakatat gibi hayvani tabii gıdalara karşı büyük bir kampanya yürütülüyor.

Maksat yapay gıdalara yer açmak.

Birkaç gün önce tıbbi fetva kurumu FDA’dan laboratuvarda üretilen yapay tavuk etine onay çıktı. Sırada diğer yapay gıdalar var.

Dönülmez akşamın ufkundayız, yakında tabii besinlerin hepsi birer birer ortadan kalkacak.

Bu son vakittir ey kari, varsa paranız kırmızı etten de sakatattan da şaşmayın.

Kaynak: https://www.ahajournals.org/doi/10.1161/ATVBAHA.121.316533
Makale adı: Dietary Meat, Trimethylamine N-Oxide-Related Metabolites, and Incident Cardiovascular Disease Among Older Adults: The Cardiovascular Health Study

***

EK 1 (20.11.2022): Düşük karbonhidratlı ve protein ağırlıklı beslenerek kilo verme yöntemi yaygın olarak tercih edilse de bunun uzun süreli etkilileri merak konusuydu.

Usnews’in haberine göre, Amerikan Kalp Derneği tarafından yürütülen çalışmada, düşük karbonhidratlı diyetlerde protein ve yağ kaynağının tip 2 diyabet gelişimine etkisi araştırıldı. Bu kapsamda, araştırmacılar, 1984-2017 yılları arasında 203 bin 541 yetişkinin beslenme verilerini analiz etti.

Araştırmacılar, protein ve yağı hayvansal gıdalardan elde ederek düşük karbonhidratlı beslenen kişilerde tip 2 diyabet gelişme riskinin yüzde 35, protein ve yağı bitkisel gıdalardan alan kişilerde ise bu oranın 6 puan daha düşük olduğunu (yüzde 29) tespit etti. Bitkisel gıdalarla beslenen kişilerde, rafine şeker alımının düşürülmesi halinde ise tip 2 diyabet gelişme riskinin yüzde 15 daha düşebildiği görüldü.

Araştırmanın sonuçları, Amerikan Kalp Derneğinin Bilimsel Oturumlar Konferansı’nda açıklandı.

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/saglik/dusuk-karbonhidratli-ve-hayvansal-gidalarla-beslenme-tip-2-diyabet-riskini-artirabilir/2742921

***

EK 2 (6.6.2023): Suni et endüstrisi, geleneksel hayvancılıktan 25 kat fazla CO2 üretiyor. Her bir kilo suni et, 246 -1,508 kg arasında karbondioksit emisyonu üretiyor, bu da suni etin iklim üzerindeki etkisini geleneksel sığır etinden 4-25 kat daha fazla yapıyor.

Kaynak: sfchronicle.com/climate/articl

***

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. CANAN KARATAY dedi ki:

    ERken ölüm, kalp krizi, felç, oto-immün hastalıkların tümü, DM2,DM1 vs nedenlerini önlemek elimizdedir.

    Kronik degeneratif hastalıkların tümü genetik değildir, EPİGENETİKTİR!

    Kırmızı et vs. uydurmalarına, yalanına inanmak mümkün değildir, lafü-güzaftır.Vegan beslenme de yapay etlere hazırlık amacıyla ortaya atılmıştır!

    Kolesterol de büyük bir yalandır. Beyaz et, balık olsun, tavuk olsun daha fazla kolesterol içermektedir!

    KARATAY’IN 5G’si bir çok kronik hastalıkların nedenidir.
    KARATAY’IN 5G’si:

    1. Glügoz: -şekerler ve unlar-
    2. Glikojen: karaciğerde depo edilir, früktoz, mısır şurubu şekeri ile-
    3. Gluten- yapancı buğday proteini
    4. Glyphosate: tarım zehirleri
    5. Glutamate: Çin tuzu

    5G’den uzak durulunca, hastalıkların önü alınır, iyileşmeler hızlanır.

    İLAÇ falan da gerekmez!

Siz de yorumunuzu paylaşın: