CDC 1958: SİGARA KANSER YAPMAZ CDC 2015: AŞILAR OTİZM YAPMAZ

Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Thimerosal veya Thiomersal, ağırlığının yüzde 49.55’ i cıva olan, tuzlu sıvılarda hızla “etil-cıva-hidroksit ve etil-cıva-klorit” e dönüşen “sodyum- etil-cıva-salisilat” bileşiğinin ticari adıdır.
1927’ de geliştirilmiş olup hâlâ bazı kozmetik, deri ilaçları ve aşılar dâhil biyolojik ilaçlarda bakteri bulaşmasını önlemek için kullanılmaktadır.
Birçok ülkede yasaklanmış olmakla beraber USA’ da “bazı aşılarda” fakat gelişmekte olan ülkelerde ise “birçok aşıda” bulunmaktadır.
Thiomersal’ in fetüs, bebek, çocuk ölümleri, doğum defektleri, sinir sistemi gelişim hastalıklarıyla (dikkat eksikliği/hiperaktivite, otizm spektrumu hastalıkları, tik ve spesifik gelişim gecikmeleri) ilgili araştırmaların ele alındığı bir değerlendirmenin vardığı sonuç:
“Thiomersal’ in insanlardaki etkilerini inceleyen araştırmalar, bunun bugün aşılarda bulunan çok düşük miktarlarının bile bir dizi çok tehlikeli sonuçları olan bir “zehir” olduğunu gösteriyor (1).”
**
Increased Susceptibility to Ethylmercury-Induced Mitochondrial Dysfunction in a Subset of Autism Lymphoblastoid Cell Lines (2):
Otizmli çocukların lenfoblast hücrelerinin cıvaya maruz bırakıldıklarında otizmli olmayan çocukların hücrelerine nazaran ATP-bağımlı respirasyon, maksimal respirasyon kapasitesi ve rezerv kapasitesinde azalma tespit edildi.
Araştırmacılar bu sonuçları, otizmli kişilerin bir grubunun Thiomersal maruziyeti ile mitokondrial disfonksiyona duyarlı olabilecekleri şeklinde yorumluyorlar.
**
Methodological Issues and Evidence of Malfeasance in Research Purporting to Show Thimerosal in Vaccines Is Safe (3):
CDC’ nin Thimerosal’ in otizme yol açmadığını ileri süren 6 ayrı araştırmasında metodolojik hatalar bildiriliyor.
Bunlardan 3’ ünün arka plan verileri Thiomersal ve otizm arasında bağlantı olduğunu gösteriyor.
**
The risk of neurodevelopmental disorders following a Thimerosal-preserved DTaP formulation in comparison to its Thimerosal-reduced formulation in the vaccine adverse event reporting system (VAERS) (4):
Thiomersal bulunan DTaP aşısı olan çocuklarda sinir sistemi gelişim bozuklukları riskinin cıva bulunmayan DTaP aşısı uygulanan çocuklara göre 7.67 misli fazla olduğu bulundu.
**
Abnormalities in the zinc-metalloprotease-BDNF axis may contribute to megalencephaly and cortical hyperconnectivity in young autism spectrum disorder patients (5):
Çinko-metalloproteaz-BDNF proteini, Thiomersal dâhil organik cıva bileşikleri varlığında upregüle edilebiliyor; bu da otizmli çocuklarda kortikol hiperkonnektivitesi ve megalensefali (büyük beyin) ile ilişkilidir.
**
A two-phase study evaluating the relationship between Thimerosal-containing vaccine administration and the risk for an autism spectrum disorder diagnosis in the United States (6):
USA’ da kısa adı VAERS (Vaccine Adverse Event Reporting System) olan aşıların yan etkilerinin bildirildiği sisteme ait raporlar üzerinde yapılan çalışmanın ilk fazında otizm spektrumu hastalıklar (OSH) riskinin cıva bulunmayan aşı yapılan çocuklara göre Thimerosal ihtiva eden DTaP aşısı yapılanlarda daha yüksek olduğu görüldü.
İkinci fazda ise OSH teşhis edilen vakalara hayatın ilk, ikinci ve altıncı ayında Thimerosal ihtiva eden hepatit B aşısı yapılmış olması ihtimalinin kontrol grubuna nazaran daha yüksek olduğu gösterildi.
**
Autism: A Form of Mercury and Lead Toxicity (7):
Kan cıva ve kurşun seviyeleri otistik çocuklarda kontrol grubuna göre daha yüksek bulundu. Şelasyondan sonra bu ağır metallerin seviyeleri azaldı ve otistik belirtiler düzeldi. Ağır metaller çevresel kaynaklı olabileceği gibi bu çocuklarda ağır metal metabolizmasında bir bozukluk da olabilir.
**
Enrichment of Elevated Plasma F2t-Isoprostane Levels in Individuals with Autism Who Are Stratified by Presence of Gastrointestinal Dysfunction (8):
Mide-bağırsak belirtileri olan otizmli çocuklarda oksidatif stresin artmış olduğu gösterildi. Genel olarak aşılar ve Thiomersal oksidatif stresi artırırlar.
**
Recurrence of Autism Spectrum Disorders in Full and Half-Siblings and Trends over Time A Population-Based Cohort Study (9):
Danimarka’ da otizm prevalansı 1992’ de aşılardaki Thiomersal yasalandıktan sonra 1994-2004 seneleri arasında CDC’ nin yayının aksine yüzde 30 azalmıştır.
**
B-lymphocytes from a population of children with autism spectrum disorder and their unaffected siblings exhibit hypersensitivity to thimerosal (10):
Thiomersal’ in B-lenfositlerinde mitokondri fonksiyonu ve hücre proliferasyonuna olan etkilerinin incelendiği araştırmada otizmli kişiler ve bunların sağlıklı ikizlerinin hücrelerinin kontrol grubuna göre daha duyarlı oldukları ve daha fazla hücre ölümü gösterdikleri belirlendi.
Thiomersal’ in hücrenin ölümüne yola açan seviyelerinin kontrol grubundan yüzde 40 az olduğu yani hafif mitokondri defekti olanlarda Thiomersal gibi mitokondri için spesifik olarak toksik olan maddelere karşı çok duyarlı olabilecekleri gösterildi.
**
Administration of thimerosal to infant rats increases overflow of glutamate and aspartate in the prefrontal cortex: protective role of dehydroepiandrosterone sulfate (11):
Farelerde yapılan deneylerde, yenidoğan döneminde Thiomersal ihtiva eden aşılara maruz kalınmasının hücre dışında fazla miktarda glutamate birikimine, eksitotoksik beyin hasarlarına ve sinir sistemi gelişim hastalıklarına yol açabileceği gösterildi.
DHEAS (dehydroepiandrosterone sulfate) cıvanın sebep olduğu nöro-toksisiteyi kısmen önleyebiliyordu.
**
Thimerosal-Derived Ethylmercury Is a Mitochondrial Toxin in Human Astrocytes: Possible Role of Fenton Chemistry in the Oxidation and Breakage of mtDNA (12):
Thiomersal’ in mitokondrial membranları ve otizm spektrumu hastalıklarda sorumlu tutulan astrositlerin DNA’ sını hasara uğrattığı, Thiomersal varlığında hücre ölümüyle ilgili caspase-3 enziminin upregülasyonunun 5 misli arttığı belirlendi.
**
Maternal thimerosal exposure results in aberrant cerebellar oxidative stress, thyroid hormone metabolism, and motor behavior in rat pups; sex- and strain-dependent effects (13):
Anne rahminde tıpkı annenin aşı olması gibi Thiomersal’ e maruz bırakılan farelerin beyninde (serebellumda) anormal oksidatif stres ve otizmdekine benzer davranışlar tespit edildi.
Bu etkiler primer olarak spontane aşırıduyarlı erkek farelere özgü idi.
**
Toxicity biomarkers among US children compared to a similar cohort in France: a blinded study measuring urinary porphyrins (14):
Yaş ve cinsiyetleri uyumlu 28 otistik ve 28 sağlıklı kişiden oluşan kohortta otizmli olanlarda idrarda porfirin -özellikle de cıva toksisitesiyle ilgili olan hexacarboxyporphyrin and precoproporphyrin- çok yüksek bulundu.
**
Hepatitis B vaccination of male neonates and autism diagnosis (15):
National Health Inventory Survey verilerine göre 1999’ dan önce hepatit B aşısı yapılan çocuklarda otizmin hepatit B aşısı yapılmayan çocuklara göre 3 misli fazla olduğu ortaya çıktı. Risk zencilerde daha da yüksekti.
**
Induction of metallothionein in mouse cerebellum and cerebrum with low-dose thimerosal injection (16):
Otizmli hastaların beyin patolojileri ile beraber değerlendirildiğinde Thimerosal bulunan aşılardaki çok düşük miktardaki cıvanın bile biyolojik olarak otizmle ilişkili olabileceği gösterildi.
**
Biomarkers of environmental toxicity and susceptibility in autism (17):
28 otizmli çocukta cıva toksisitesi değerlendirildi. Cıva toksisitesi ile beraber idrarda yüksek porfirin seviyeleri ve plazma glutatyon, sistein ve sulfat düşüklüğü tespit edildi.
Bu sonuçlar, cıva toksisitesinin artmış oksidatif stres ve azalmış detoksifikasyonla ilişkisini gösteriyor.
**
Thimerosal exposure in infants and neurodevelopmental disorders: an assessment of computerized medical records in the Vaccine Safety Datalink (18):
CDC’ nin Vaccine Safety Datalink’ i kullanılarak Thiomersal ihtiva eden aşılardaki cıvanın otizm ve otizm spektrumu hastalık risklerini artırdığı gösterildi.
**
Neurodevelopmental disorders, maternal Rh-negativity, and Rho(D) immune globulins: a multi-center assessment (19):
Rho(D) immun globülin vasıtasıyla Thimerosal alan annelerin cıvaya maruz kalan bebeklerinde otizm riski 2 misli yüksek bulundu.
**
Mercury, lead, and zinc in baby teeth of children with autism versus controls (20):
Otizmli çocukların süt dişlerinde otistik olmayan kontrol grubuna göre daha yüksek miktarda cıva bulundu. Bu, bebeğin hamilelik veya erken bebeklik döneminde cıvaya maruz kaldığını gösteriyor.
**
A prospective study of thimerosal-containing Rho(D)-immune globulin administration as a risk factor for autistic disorders (21):
Gebelik döneminde Rh uyuşmazlığı dolayısıyla Rho(D) immun globülin zerki ile Thimerosal’ e maruz kalan annelerin bebeklerinde otim riski kontrol grubuna nazaran 2 misli fazla bulundu.
**
A case series of children with apparent mercury toxic encephalopathies manifesting with clinical symptoms of regressive autistic disorders (22):
Glutatyon metabolizma yolunda fonksiyon azalmasının biyokimyasal delilleri olan, Thimerosal ihtiva eden aşı veya Rho(D) immun globülin dışında cıva maruziyeti bulunmayan 8 otistik çocukta şelasyonla fazla miktarda cıva ıtrah edildiği belirlendi.
**
Blood Levels of Mercury Are Related to Diagnosis of Autism: A Reanalysis of an Important Data Set (23):
Daha önce otizm ile cıva seviyeleri arasında bir ilişki olmadığı sonucuna varılan bir araştırmanın yeniden analizinde çocuklardaki otizm ile cıva seviyelerinin ilişkili olduğu açık olarak gösteriliyor.
**
An evaluation of the effects of thimerosal on neurodevelopmental disorders reported following DTP and Hib vaccines in comparison to DTPH vaccine in the United States (24):
Thimerosal bulunan DPT aşılarının uygulanmasını müteakiben VAERS’ e yapılan bildirimlerde otizm, konuşma anormallikleri, mental gerilik, infantil spazm ve düşünme anormallikleri oranlarının Thimerosal bulunmayan aşılara kıyasla çok yüksek olduğu bulundu.
**
Porphyrinuria in childhood autistic disorder: implications for environmental toxicity (25):
106 otizmli çocuğun idrarında Asperger sendromlu ve kontrol grubundaki çocuklara göre yüksek miktarda bulunan porfirin seviyeleri çevresel maruziyete bağlı cıva toksisitesinin gösteriyor.
**
Large brains in autism: the challenge of pervasive abnormality (26):
Nöro-enflamasyonla beraber büyük beyin toksik ağır metal maruziyeti ile ilişkilendiriliyor ve bu enflamasyonun tedavi edilebilir olduğu vurgulanıyor.
**
Comparison of blood and brain mercury levels in infant monkeys exposed to methylmercury or vaccines containing thimerosal (27):
Thiomersal’ e maruz kalan makak yavrularının beyinlerinde metil cıvaya maruz kalanlara göre daha fazla miktarda elementer cıva bulundu.
**
Thimerosal induces neuronal cell apoptosis by causing cytochrome c and apoptosis-inducing factor release from mitochondria (28):
Bebeklerin aşı ile maruz kalabilecekleri kadar düşük miktarda Thimerosal mitokondri mikro-çevresini değiştirerek sinir hücresi ölümlerine yol açtı.
Hücre ölümleri mitokondri depolarizasyonu ve hücre içinde fazla miktarda reaktif oksidatif stresle ilişkili bulundu.
**
Thimerosal neurotoxicity is associated with glutathione depletion: protection with glutathione precursors (29):
Thimerosal toksisitesinin hücre içi glutatyon seviyelerini azalttığı, otistik çocuklarda kontrol grubuna göre glutatyon seviyelerinin düşük olduğu bildiriliyor.
**
Metabolic biomarkers of increased oxidative stress and impaired methylation capacity in children with autism (30):
Otizmli çocuklarda metilasyon kapasitesinin azalmış olması glutatyon eksikliğine bağlı olarak oksidatif stresi artırır. Aşılar oksidatif stresi artırır.
**
Activation of methionine synthase by insulin-like growth factor-1 and dopamine: a target for neurodevelopmental toxins and thimerosal (31):
Metionin sentaz (MS) aktivitesini yeni bir büyüme faktörü metabolik yolunun aktive ettiği ve böylece de metilasyon reaksiyonlarının modüle edildiği gösteriliyor.
Bu yolun etanol, kurşun, cıva, alüminyum ve Thiomersal ile etkili bir şekilde baskılanması nöro-gelişimsel toksinlerin önemli bir hedefi olabileceğini ortay koyuyor.
**
Neurotoxic effects of postnatal thimerosal are mouse strain dependent (32):
Oto-immün hastalık duyarlılığı gösteren özel fare türlerinin Thimerosal’ e maruz bırakıldıklarında otistik davranışlar ve otizm benzeri beyin patolojileri gösterdikleri tespit edildi.
Böyle bir durum normal fare türlerinde gözlenmedi.
**
Reduced levels of mercury in first baby haircuts of autistic children (33):
Otistik çocuklarda, cıva zehirlenmesinin normal fizyolojik yolu olan saçla ıtrahın çok az olduğu gösterildi.
Bu, cıvaya maruz kalan otistik çocukların daha uzun ve sürekli toksikolojik etkiler gösterebileceğini düşündürüyor.
**
The neuropathogenesis of mercury toxicity (34):
CDC tarafından desteklenen çalışmaların emniyetli gösterdiği Thimerosal yıkım ürünü olan etil-cıva ve metil-cıva arasında çok az fark olduğunu ortaya konuyor.
**
Biochemical and molecular basis of thimerosal-induced apoptosis in T cells: a major role of mitochondrial pathway (35):
Thimerosal mitokondri depolarizasyon mekanizması yoluyla T lenfositlerinin ölümüne yol açıyor.
**
Prenatal, perinatal and neonatal factors in autism, pervasive development disorder-not otherwise specified, and the general population (36):
Otizmli çocukların annelerinde Rh-faktör hastalığı genel nüfusa göre daha fazladır.
Rh-faktör hastalığı Thiomersal’ e maruz kalmak demektir çünkü tedavide kullanılan tüm mevcut anti-Rho IgG preparatlarında en azından 12.5 mikrogram cıva ihtiva eden Thiomersal vardır.
Gelelim neticeye
Akademi dünyasının her bildirisine taptıkları meşhur Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ nin (Center for Disease Control and Prevention=CDC) 1958’ de “Sigara kanser yapmaz” dediğini hatırlatırım (37).
CDC şimdi de “Aşılar otizm yapmaz” diyor.
Dünyanın çocuklara en çok aşı yapılan ülkesi USA’ da her 50 çocuktan biri otistiktir!
Kaynaklar
1. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/25708367
2. http://www.hindawi.com/journals/jt/2015/573701/
3. http://www.hindawi.com/journals/bmri/2014/247218/
4. http://researchpub.org/journal/jbpr/number/vol2-no2/vol2-no2-3.pdf
5. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/25182223
6. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24354891
7. http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1382668914002415
8. http://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal.pone.0068444
9. http://archpedi.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=1728998
10. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23843785
11. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22015977
12. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3395253/
13. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22015705
14. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24482554
15. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21058170
16. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19357975
17. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18817931
18. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18482737
19. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18404135
20. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17497416
21. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17674242
22. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17454560
23. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18006963
24. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16766480
25. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16782144
26. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16151044
27. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16079072
28. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16273274
29. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15527868
30. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15585776
31.http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/14745455
32. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15184908
33.http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/12933322
34.http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/12142946
35.http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/12140745
36.http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11335784
37.http://www.sokhop.com/what-do-cigarretes-sugar-and-vaccines-have-in-common-485
***
EK 2 (3.2.2025): Ben değil ABD’ nin Sağlık Bakanı konuşuyor.
Bilim kuruluşu diye bildiğimiz DSÖ, CDC, FDA’ nın tüm rezilliklerini bir bir ortaya döküyor. İlaç şirketlerinin adını bile anmıyorum.
Not: İtirazı olan lütfen ona yazsın.
Robert Kennedy Jr:
“CDC 1999′ da “içinde cıva bulunan aşılarının otizme sebep olup olmadığını” bulmak istedi.
Bunun için de Hepatit B aşısına baktılar… ve buldukları şey şuydu:
20 yıl boyunca günde bir paket sigara içmenin akciğer kanserine yakalanma riski %10’du. Bununki ise %11.35’ti.
Panik butonuna bastılar ve gizli bir toplantı yaptılar… Tüm büyük aşı şirketleri, aşıları yöneten düzenleyici kuruluşlar, DSÖ, CDC, FDA, NIH, HHS dahil olmak üzere 52 kişiyle iki günlük bir toplantı yaptılar.
Ve biri o toplantıyı kayda almış… 2005’te tutanakları ele geçirdim ve korkunçtu. Bir kâbus.
Bizi koruması gereken bu düzenleyiciler… bilime bakıyorlar ve diyorlar ki: Kesin sonuç, otizme sebep oluyoruz!”
Kaynak: https://x.com/drahmetrasim/status/1896120067277881783
***
EK 3 (5.4.2025): Hükümet, Thimerosal’ın Otizmle Bağlantısı Konusunda Halkı ‘On Yıllardır’ Yanıltıyor, Aşılardan Kaldırıldığına Dair Yanlış İddialarda Bulunuyor
ABD hükümeti, uzun zamandır halka, cıva bazlı bir aşı koruyucu maddesi olan timerosalın çocuklara zarar vermediğini söylüyor, ancak aşırı tedbir amacıyla bu maddenin en az 2001’den beri çocukluk aşılarında kullanılmadığını belirtiyor. Gazeteci @SharylAttkisson
tarafından yapılan özel araştırmaya göre, her iki iddia da asılsızdır. Attkisson, bunları, timerosal ve onu otizm ve diğer nörogelişimsel bozukluklarla ilişkilendiren bilimsel veriler hakkında “halkı yanlış yönlendirmeye yönelik koordineli bir propaganda kampanyasının” parçası olarak tanımladı.
Attkisson’un araştırması, hükümet kuruluşlarının ve ana akım tıp kuruluşlarının onlarca yıldır bu zehirli kimyasal hakkında nasıl çelişkili bir anlatıyı teşvik ettiğini ortaya koyuyor.
Bir yandan, halkı timerosal’ın bilinen ve olası zararları konusunda yanılttılar ve güvenliğini sorgulayan herkesi itibarsızlaştırmak için aktif olarak çalıştılar.
Öte yandan, halka aşılardan kaldırıldığına dair yanlış güvence de verdiler. Attkisson, “Timerosal içermeyen aşılar da dahil olmak üzere, tiyomersalın bugün hala bazı aşılarda kullanıldığını” söyledi.
Araştırması, aşılardaki timerosal’ı otizm de dahil olmak üzere nörogelişimsel bozukluklarla ilişkilendiren kanıtların onlarca yıldır var olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, bu bağlantıyı halktan gizlemek için toksin etrafındaki bilimsel anlatıyı yeniden yazma konusunda kasıtlı bir projeyi de ortaya çıkarıyor.
Kaynak: https://x.com/ChildrensHD/status/1908474950161199411
***
EK 4 (5.4.2025): Dr. Andrew Wakefield: “1995’te anneler beni arayıp çocuğumun kesinlikle normal olduğunu söylemeye başladılar ve sonra üçlü MMR aşısı oldular ve otizme gerilediler. Otizm hakkında hiçbir şey bilmediğimi söyledim. Ben bir gastroenteroloğum. Nasıl yardımcı olabilirim? Çocuğumun korkunç GI sorunları, ishal, zayıflama ve gelişememe olduğunu söylediler.”
“Acı çekiyorlar. Acı çektiklerini biliyorum. Konuşma yeteneklerini kaybettiler. Ama anneleri olarak acı çektiklerini biliyorum. Ve konuştuğum her doktor bunu reddetti ve beni gönderdi. Ve bu yüzden bunu araştırdık. Ve tıpta her zaman olduğu gibi, ebeveynler haklıydı. Çocuklarda bağırsak iltihabı vardı. Bunu tedavi ettiğimizde, sadece bağırsak iltihabını iyileştirmekle kalmadı, otizmi de iyileştirdi.”
“Ve böylece meslektaşlarımın ve tıp fakültesinin ve ilaç şirketlerinin ağır yatırımlarının büyük bir çoğunluğunun tepkisine rağmen aşı konusunu ele aldık ve kesinlikle haklı çıktık. Öyle ki CDC daha sonra bunu araştırdığında, filmde bildirdiğimiz gibi, Vaxxed, MMR aşısını otizmle ilişkilendiren verileri o kadar ikna edici buldular ki, verileri yok etmek ve tamamen farklı bir şey söyleyen bir makale üretmek zorunda kaldılar.”
“14 yıl sonra kıdemli bilim insanlarından biri ortaya çıktı ve korkunç bir şey yaptığımızı söyledi. Yalan söyledik ve milyonlarca çocuğu ciddi kalıcı nörolojik hasar riski altına soktuk ve hiçbir şey olmadı. Ve o zamanlar beni çok kızdıran şey buydu, Alex ve hiçbir hesap verebilirliğin olmadığını düşündüm. Ve o noktadan sonra filmlerim hesap verebilirlikle ilgiliydi.”
Kaynak: https://x.com/newstart_2024/status/1900198915670212701
***
EK 5 (5.4.2025): Dr. Andrew Wakefield: “Şimdi Kaliforniya’daki otizm oranına bakın, ben tıp öğrencisiyken on binde birdi, şimdi yirmi iki çocukta bire yaklaştı. Yirmi iki çocukta bir. Bu on dört erkek çocuğundan biri. Gerçek pandemi bu. Endişelenmemiz gereken şey bu.”
“Kızamık enfeksiyonundan, kızamık hastalığından kaynaklanan ölüm oranı 1920’lerden itibaren hızla azalıyordu. Hiçbir müdahale, hiçbir aşı, hiçbir ikincil bakteriyel enfeksiyon için hiçbir antibiyotik olmadan sıfıra yaklaşıyordu, olan buydu. Sürü bağışıklığıydı bu.”
“Yalnız bıraksaydık ve hiçbir şey yapmasaydık, bu hastalıktan kaynaklanan ölümler fiilen sıfıra inerdi. Gerçek bir sürü bağışıklığı olurdu, ama bunu yapmak istemediler. Neden? Çünkü kar elde edilecekti ve bu, bilirsiniz, bu, çocuk felci aşısının algılanan başarısı onları, ne kadar ciddi olursa olsun her hastalık için bir aşıya sahip olmamız gerektiği ve her çocuğun aşı olması gerektiği yoluna götürdü.”
“Ve bu, antibiyotiklerin mucizesinden antibiyotik sonrası kıyamete yüz yıldan kısa bir sürede geldiğimiz antibiyotik tarihine oldukça benziyor. Bunu halk sağlığı böyle tanımlıyor, ben değil. Antibiyotiklerin aşırı kullanımı nedeniyle ve özellikle çok dirençli, son derece tehlikeli organizmaların antibiyotik sonrası kıyameti.”
“Aşılarla ilgili olarak da benzer bir durum görüyoruz. Ve on yıl içinde bu manzara çok farklı görünecek.”
Kaynak: https://x.com/newstart_2024/status/1906361310301888884
***
EK 6 (5.4.2025): Dr. Andrew Wakefield – MMR Aşısının Otizmle Bağlantısı ve CDC’nin Örtbas Etmesi “Birçok çocukta kızamık, kabakulak, kızamıkçık aşısı ile otizm arasında birkaç nedenden ötürü nedensel bir ilişki olduğuna inanıyorum. Birincisi, ebeveynlerin verdiği klinik öyküye dayanarak. Bu ebeveynler aşı karşıtı değildi. Çocuklarını zamanında aşı olmaya götürdüler ve sonra ciddi bir yan etki bildirdiler. Çocuk uykulu oldu, üç gün boyunca uyudu, tiz çığlıklar attı, nöbet geçirdi ve sonra bir daha asla iyileşmedi.”
“Dolayısıyla klinik geçmiş, beyinde otistik regresyona yol açan bir tür ensefalopatik veya inflamatuar olayın kanıtı açısından ikna edicidir. Bu bir numaradır. Ve sonra çocuklarda gördüğümüz klinik bulgulara dayanarak, immünolojik bozukluk, gastrointestinal rahatsızlık vardır, bunların hepsi tanımlanmıştır ve karakterize edilmiştir ve viral bir enfeksiyonun sonuçlarıyla tutarlıdır.”
“Bu çocukların bağırsaklarında, kanında ve omurilik sıvısında aşı suşuyla tutarlı kızamık virüsüne dair çeşitli çalışmalarda kanıt bulduk. Bu bulgular çeşitli şekillerde yeniden üretildi. Diğerleri bunları bulamadı ve bu nedenle bu, bilimsel sorunun olağanüstü bir parçası olmaya devam ediyor.”
“Ancak genel olarak, son zamanlarda ortaya çıkan en önemli gözlem, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) MMR aşısına erken yaşta maruz kalma ile otizm riski arasında çok güçlü bir pozitif ilişki bulmuş olmaları ve bunu örtbas etmiş olmalarıdır.”
“Ve muhbir William Thompson, ortaya çıktı ve iki grup çocukta, özellikle Afrika kökenli erkeklerde ve bir yaşına kadar zihinsel olarak normal olan tüm ırklardan çocuklarda otizm arasında çok, çok güçlü bir istatistiksel ilişki olduğunu gösterdi. Başka bir deyişle, tamamen normal bir şekilde gelişiyorlardı. Bir şey kaptılar, bir şey onlara çarptı ve sonra otizme gerilediler.”
“Ve Thompson’ın sözleriyle, bu tam olarak bir ilişki bulmayı bekleyeceğiniz gruptur. Dolayısıyla, bu çeşitli kanıt katmanlarına dayanarak, MMR aşısının birçok çocukta otizmle nedensel olarak bağlantılı olduğuna dair çok güçlü bir dava olduğuna inanıyorum.”
Kaynak: https://x.com/newstart_2024/status/1908213545671504105
***
EK 7 (5.4.2025): Dr. Andrew Wakefield: “1986: The Act adlı bir filmi bitiriyordum. İlaç şirketlerine aşılarının neden olduğu ölüm ve hasara karşı sorumluluk koruması sağlandığıyla ilgiliydi. Bu, kamuoyunun bilmesi gerektiği gibi bilmediği bir şeydi. Mükemmel bir iş modeline sahiplerdi ve zorunlu bir pazarları vardı. Çocuklar okula gitmek için aşı olmak zorundaydı. Hiçbir sorumlulukları veya dezavantajları yoktu.”
“Medico legal için hiçbir şey ödemeyeceklerdi ve bu yüzden mükemmel bir iş modeli durumumuz vardı. Yapabildikleri tek şey kar etmekti. Çok büyük bir kar elde ettiler ve gerçekten de bu kar onları o kadar güçlü kıldı ki COVID ile, COVID aşılarıyla yaptıklarını yapmalarına ve insan nüfusuna karşı bu suçu işlemelerine olanak sağladı.”
Kaynak: https://x.com/newstart_2024/status/1903405365154181465
***
EK 8 (5.4.2025): Dr. Andrew Wakefield: “Kabakulak aşısı işe yaramıyor. Yani gördüğümüz şey, kabakulak aşısının iki, üç, dört dozunu almış olan popülasyonlarda dünya çapında kabakulak salgınları. Kabakulak aşısı işe yaramıyor ve neden işe yaramıyor, ele alabileceğimiz bir diğer konu ve Merck’in bunu örtbas etmek için nasıl davrandığı şu anda ilgi çeken bir konu.”
“Ancak şimdilik buna girmemize gerek yok. Kabakulak, tarihsel olarak beş ila yedi yaşlarında, daha sonra ömür boyu bağışıklık kazanan çocuklar tarafından kapılırdı. Çocuklarda kabakulak önemsiz bir hastalıktır. Önemsiz bir hastalık olduğu kabul edilir. Gerçekten de, CDC ve İngiltere’deki Sağlık Bakanlığı, kabakulak aşısına gerek olmadığına karar verdi çünkü çok hafifti ve komplikasyonları ciddi değildi.”
“Yine de, ticari sebeplerden ötürü, kabakulak aşısının topluma dayatıldığına ve birçok kişi için zorunlu hale getirildiğine inanıyorum. Şimdi aşı yeterli sayıda insanda veya yeterince uzun süre işe yaramadığı için, kabakulak hastalığının yaşlı nüfusta, gençlerde ve üniversite öğrencilerinde yeniden ortaya çıktığını görüyoruz.”
“Sorunlar, kabakulak hastalığının örneğin ergenlik sonrası erkeklerde çok daha ciddi bir hastalık olması ve testis iltihabı veya orşit ve kısırlık geliştirebilmeleri nedeniyle ortaya çıkıyor. Bu nedenle işe yaramayan bir kabakulak aşısı sadece işe yaramaz bir aşı değil, aynı zamanda tehlikeli bir aşıdır çünkü doğal sürü bağışıklığını, yani hastalık hafifken bireylerin maruz kalmasını yok eder ve hastalığın şiddetli veya daha şiddetli olduğu bir zamanda hastalığa karşı duyarlılığı değiştirir.”
“Dolayısıyla aşılamayla sadece doğal sürü bağışıklığını iki ay içinde yok etmedik, kabakulak hastalığını tarihsel olarak olduğundan çok daha tehlikeli bir hastalık haline getirdik.”
Kaynak: https://x.com/newstart_2024/status/1899590587122131023
***
EK 9 (6.4.2025): “Çocuklar için resmi olarak önerilen tüm aşılar sorumluluk korumasına sahip [bu yüzden] çocukların peşine düşüyorlar”.
Kaynak: https://x.com/Humanspective/status/1908290849471160679
***
Hocam bu araştırmalara kimsenin bir şey diyeceğini sanmıyorum, size inanıyor size güveniyoruz. Olsa olsa sen enfeksiyon uzmanı mısın da bu işlere karışıyorsun derler, başka diyebilecekleri bir şey yok.Saygılar sunarım
Çok önemli bir yazı olduğunu düşünüyorum. Bu veriler bile Thiomersal’ den uzak durmak için yeterli. Zaten bu riskler bilinmeseydi hiç Thiomersal aşılardan çıkartılır mıydı, demek ki zararlı olduğunu firmalar da kabul ediyorlar. Ben asıl cıva zararsız diye ahkam kesmeye devam eden bilim dünyasına ve bizim hocalarımıza şaşırıyorum.
Sağ olsun infeksiyoncu hocalarımızdan aşılara şüpheyle yaklaşanı yok gibi üstelik de her yeni çıkan aşı için olumlu konuşuyorlar. Bu bana hiç de doğru bir işmiş gibi gelmiyor. Bu kadar çok aşı olmasını bir doktor olarak ben de doğru bulmuyorum çünkü bu kadar çok genetiği ile oynanmış mikroplardan yapılan aşıların ne yapacağını kimsenin bilmesini olanaklı görmüyorum.