KORONAVİRÜS MUTASYON GEÇİRİYOR VE BU ŞİMDİLİK İYİ BİR ŞEY

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

İndependent Türkçe’ de Avustralya Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırma Konseyi Üyesi ve Sydney Üniversitesi profesörü, evrimsel biyolog ve virolog Edward Holmes‘ in yazısı:

SARS-CoV-2 daha tehlikeli bir hal almadan yavaşça değişiyor

Daha önce KOVİD-19′ u atlatmasına karşın yeniden SARS-CoV-2 enfeksiyonu (söylendiği kadarıyla virüsün farklı bir “suşu” tarafından) geçiren hastalara dair son zamanlarda yayımlanan haberleri şüphesiz okumuşsunuzdur.

Ağustos sonuna doğru, tekrar eden SARS-Cov-2 enfeksiyonuna dair “belgelenmiş” veya “teyitli” haberler ilk kez basında yer aldı: Mart ayında tanı konan Hong Konglu bir adam, bu yaz Batı Avrupa’da dolaşan “yeni bir virüse” yakalanmıştı. Hemen ertesi gün, Avrupa’da iki kişinin daha yeniden enfekte olduğu haberleri geldi.

Devamında, Nevada’da ikinci seferinde daha kötü semptomlar yaşadığı söylenen bir hasta üzerinden ilk ABD vakasına dair haberler yapıldı. Bu haberlerin dayanağını teşkil eden ön baskıdaki çalışmalara (hakem incelemesiz) artık erişilemediği görülüyor.

SARS-CoV-2’nin yeni ve belki de daha ölümcül formlarına dair bu söylentiler gereksiz yere korku ve kafa karışıklığına yol açıyor.

Kanıt ve bilim temelli düşünelim.

Birincisi, tekil yeniden enfeksiyon vakaları diğer virüslerde de yaşanıyor. Bu gerçeğin kendisi endişe verici bir durum değil. Yeniden enfeksiyon genellikle sadece insanın bağışıklık sisteminin nasıl çalıştığına dair bir şeyler öğrenmemizi sağlar. Esasında bu, bir virüsün daha tehlikeli bir hale gelecek biçimde mutasyona uğradığının kanıtı değildir.

Ayrıca, virüsler düzenli biçimde mutasyona uğrar. Üstelik bazı araştırmalara göre bu değişimlerin çoğu virüsün kendisi için kötü ve hatta ölümcüldür. (Mutasyonların az bir kısmı etkisizken, çok daha azı virüse fayda sağlar.) “Mutasyon” kelimesi kulağa uğursuz gelse de bu, viral yaşamın tuhaf bir gerçeği olup insanlar açısından genelde kötü etki doğurmaz.

Elbette SARS-CoV-2 de mutasyon geçiriyor. Peki ne olacak?

Asıl soru şu: Virüs, Aralık’ta orta Çin’deki Vuhan’ da ilk kez tespit edildiğinden daha öldürücü veya bulaşıcı bir hal aldı mı? Kanıtlar öyle olmadığını gösteriyor.

Grip veya kızamık geçirmemize neden olan virüsler gibi SARS-CoV-2 de RNA’dan (ribonükleik asit) oluşan bir genetik koda sahip. Fakat RNA’nın mutasyona çok yatkın olması ve SARS-CoV-2’nin bizi vücut hücrelerini kullanıp kendisini tekrar tekrar çoğaltarak enfekte etmesi sebebiyle genomunun her kopyalanışında bir hata meydana gelebilir.

Çoğu mutasyon, şans eseri veya virüsün ana işlevlerinin bir kısmına zarar verdiği için hızla kaybolur. Sadece küçük bir kısmı geniş çapta yayılır veya kalıcılık kazanır. Mutasyonlar evrimin yakıtı olabilir, ancak özellikle RNA virüsleri için olağan bir süreçtir.

RNA virüsleri, insan genlerinden yaklaşık bir milyon kat daha hızlı evrimleşme eğilimi gösterir. Yine de eğer SARS-CoV-2 diğer virüsler arasında öne çıkıyorsa, bunun sebebi çoğundan daha yavaş evrimleşmesi olacaktır: Örneğin grip virüslerinden yaklaşık beş kat daha yavaş.

Patojenlerin evrimini gerçek zamanlı izleyen açık kaynaklı Nextstrain projesine ve diğer kaynaklara göre, SARS-CoV-2’ye ayda yaklaşık olarak ortalama iki mutasyon biriktiriyor. Söz konusu durum, bugün dolaşımda olan virüsün, Vuhan’daki salgına kadar izi sürülen ilk versiyonundan sadece 15 mutasyon kadar farklı olduğunu gösteriyor.

SARS-CoV-2 genomunun 30 bin nükleotid uzunluğunda olduğu düşünülürse, bu çok küçük bir sayı. Aynı zamanda, virüsün Vuhan’daki orijinaliyle yüzde 99,95 civarında aynı olduğu anlamını taşıyor. Bir RNA virüsü olarak SARS-CoV-2, evirimin yavaş seyrinde ilerliyor.

(Dolayısıyla SARS-CoV-2’nin çok sayıda farklı “şusa” dönüştüğünden bahsetmek yanıltıcı olur. Bilim insanları bu tabiri sadece virüsün ana biyolojik yollarla farklılaşan versiyonları için kullanma eğilimindedir. SARS-CoV-2’nin farklı formları çok benzer. Bunları “varyantlar” olarak nitelemek daha uygun olur.)

Koronavirüsün yavaş mutasyon hızı bizim için iyi haber: Daha hızlı evrimleşen bir virüsün, kendisine karşı geliştirilen herhangi bir aşı veya ilacı atlatma şansı daha yüksek olacaktır.

Peki, şimdiye kadar geçirilen küçük mutasyonlar SARS-CoV-2’yi önemli bir şekilde değiştirdi mi?

Örneğin, daha ölümcül hale geldi mi?

Bildiğim kadarıyla, SARS-CoV-2’nin daha kötü veya daha ölümcül hale geldiğine dair ya da aksi yönde hiçbir kanıt yok.

Örneğin, Londra Imperial College tıp fakültesinden Erik Volz’un ve (Birleşik Krallık Kovid-19 Genom Bilimi Konsorsiyumu dahil) diğer enstitülerden bir dizi meslektaşının kaleme aldığı yakın tarihli (henüz hakem incelemesinden geçmeyen) ön baskıdaki makalede, Birleşik Krallık’da toplanan 25 bin tam SARS-CoV-2 genom dizilimi analizi sonucunda virüste bulunan belirgin D614G mutasyonunun hastaların ölüm oranını yükseltmediği anlaşıldı.

Kaynak: https://indyturk.com/node/246351/d%C3%BCnyadan-sesler/koronavir%C3%BCs-mutasyon-ge%C3%A7iriyor-ve-bu%C2%A0%C5%9Fimdilik-iyi-bir-%C5%9Fey

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. BAHTİYAR dedi ki:

    BİZDE EVRİMSEL BİYOLOG VİROLOG VAR MIDIR ACABA?

  2. Faik Mehmetoğlu dedi ki:

    Ne güzel bir yazı. Maske mesafe hijyenin adı bile geçmiyor. Bizimkiler ağzını maske ile açıp mesafe ve hijyenle kapatıyor. Bilim adamıyız diye de dolanıyorlar.

  3. Fuzûlî dedi ki:

    Bizde evrimsel biyolog virolog var mı dır? diye sormuşlar.

    Hiç duymadım.

  4. Ramazan dedi ki:

    Felaket tellallığı yapmamış bizdeki gibi. Gerçek neyse bilim neyse onu anlatmış. Bizde böyle bir yazı yazanı hemen tefe koyarlar halkı gevşetiyor diye ama halk doğruları bilmek istiyor. Korkutmadan da küçümsemeden de hazzetmiyor. Gerçek neyse o. Evet biz bunu duymak istiyoruz.

Siz de yorumunuzu paylaşın: