VARYANTLAR ANTİKORLARDAN NASIL KAÇIYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat:Yazının sonunda ek var!

***
Bu çalışmada hücre kültürlerinde B.1.1.7 ve B.1.351 yayılımı ve füzyonu değerlendirildi.

Varyantların daha büyük ve daha çok sayıda sinsitya oluşturdukları tespit edildi.

Varyantların spike proteinleri, başka viral proteinlerin yokluğunda, D614G varyantına göre daha hızlı füzyonla sonuçlandı.

B.1.1.7 ve B.1.351 füzyonu, interferon kaynaklı transmembran proteinler (IFITM’ler) tarafından benzer şekilde inhibe edildi.

Spikes varyantında bulunan bireysel mutasyonların füzojenisiteyi, ACE-2’ye bağlanmayı ve monoklonal antikorlar tarafından tanınmayı modifiye ettiği görüldü.

Ayrıca, B.1.1.7 ve B.1.351 varyantları, doğuştan gelen bağışıklık bileşenlerine karşı duyarlı kaldılar.

Her iki varyantta bulunan mutasyonlar, viral füzojenisiteyi arttırdı ve antikordan kaçmaya izin verdi.

NOT: Antikorlar sadece hücre dışında bulunan virüsleri nötralize edebilir. Virüs füzyonunu tetikleyerek hücreden hücreye yayılıyorsa, antikora bağlı mücadele şansı yoktur. Bu durumda vücut öldürücü NK ve CD8+ T hücrelere güvenmek zorundadır.

Gelelim neticeye

Yeni bir araştırma, tüm dünyada SARS-CoV-2’ nin yerini alan varyantların hangi mekanizmalarla ve neden daha hızlı yayıldığını, bunların antikorlardan nasıl kaçtıklarını gösteriyor. Koronavirüslere karşı bağışıklığın sadece antikor seviyeleri üzerinden değerlendirilmesinin neden eksik olduğu, etkili ve kalıcı bağışıklığın T hücreleri ile sağlandığı bir kere daha ortaya konuyor.

Kaynaklar:

1. https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.06.11.448011v1

2https://twitter.com/gerdosi/status/1403616748276957187?s=20

Makale: B.1.1.7 and B.1.351 SARS-CoV-2 variants display enhanced Spike-mediated fusion

***

EK 1 (15.6.2021): Dünya genelinde yeni tip corona virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 3,8 milyonu aşarken, virüsün varyantlarıyla ilgili yeni bir çalışma yapıldı. Bilim insanları, daha bulaşıcı olan mutasyonlu virüslerin “süper hücreler” aracılığıyla, enfeksiyon ya da aşıyla oluşan antikorlardan kaçabileceğini açıkladı. Ancak bu durum aşıların, virüse karşı koruma sağlamayacağı anlamına gelmiyor.

Bir virüs bulaştıktan veya aşılandıktan sonra oluşturduğumuz antikorlar çok güçlü olabilir. Virüsler genel olarak bir hücreye girerek ve onu kendi kopyalarını oluşturmak için bir fabrika olarak kullanarak çalışıyor. Ardından virüs bu hücreyi patlatıyor ve enfekte edecek yeni hücreler bularak vücudumuza yayılıyor. Antikorlarımız ise virüse bağlanarak faaliyet gösteriyor. Bu durum ise virüsün ilk etapta hücrelerimize bağlanmasını ve hücrelerimize girmesini engelleyebilir.

Ancak bir virüsün komşu hücrelere yayılması için hücreden çıkması gerekmiyorsa ne olur? Antikorlarımız buna karşı etkili olabilir mi?

Corona virüs iki veya daha fazla hücrenin birleşmesini sağlayarak kaynaklarını çoğaltıyor

Bilim insanları geçtiğimiz günlerde bu soruyu Covid-19’a neden olan SARS-CoV-2 için sordu. Uzmanların belirttiğine göre, son derece bulaşıcı olan corona virüs, insan hücrelerini değiştirerek onları iki veya daha fazla yakın hücreyle kaynaştırabilir. Büyük birleştirilmiş hücre gövdelerine sahip bu süper hücreler, sonunda mükemmel viral fabrikalar haline gelebilir. 

Süper hücreler hakkında

“Sincytia” olarak bilinen süper hücreler, birden fazla çekirdeği (hücrenin genetik materyali içeren kısmı) ve bol sitoplazmayı (çekirdeği çevreleyen jöle benzeri madde) paylaşıyor.  Bir dev hücrede bu yapıların daha fazlasına sahip olmak, virüsün daha verimli bir şekilde çoğalmasına yardımcı oluyor. Yani yeni tip corona virüs, hücreleri kaynaştırarak, dışarıda dolaşan nötralize edici antikorlara maruz kalmadan kendi kaynaklarını artırıyor.

Alfa ve Beta varyantları incelendi

Afrika Sağlık ve Araştırma Enstitiüsü’nden (AHRI) Alex Sigal ve meslektaşları tarafından yapılan çalışmada iki corona virüs varyantının (alfa ve beta) hücreden hücreye bulaşma yetenekleri test edildi ve bu aktarım modunun antikor nötralizasyonuna duyarlı olup olmadığı araştırıldı.

Sonuçlarda, alfa varyantının (ilk olarak İngiltere’de tanımlandı) antikorlara duyarlı olduğu, beta varyantının (ilk olarak Güney Afrika’da tanımlandı) bu antikorlara daha az duyarlı olduğu görüldü.

Ancak, BioRxiv’de ön baskı olarak yayımlanan araştırmada, her iki varyantın da hücreden hücreye geçiş esnasında antikor nötralizasyonundan başarıyla kurtulduğunu ortaya koydu. Bu durum ise virüsün birbiriyle kaynaşabilen hücrelerde yok edilmesinin daha zor olduğunu ortaya koyuyor.

Aşıları nasıl etkiliyor?

Bununla birlikte, araştırmacılar, virüslerin binlerce yıldır insanlarla ve hayvanlarla bir arada var olduğunu, bu yüzden bağışıklık sistemimiz tarafından tanınmamak için hileler geliştirdiklerini söyledi.

Diğer taraftan bu durum, aşıların doğrudan hücreden hücreye hareket eden virüslere karşı etkisiz olacağı anlamına gelmediğini söyledi.

Tek savunma hattı değil: Aşılar antikorların yanı sıra T hücrelerini de tetikliyor

Aşılama veya enfeksiyondan sonra enfekte hücreleri tanımak ve öldürmek için eğitilmiş beyaz kan hücrelerine T hücreleri deniliyor. T hücrelerinin, viral fabrikaları arama ve yok etme yetenekleri antikorlar gibi zamanla azalmıyor. Antikor üretebilen hücreler gibi, T hücreleri de önceki bir enfeksiyonu hatırlayabiliyor ve aynı virüs tekrar ortaya çıktığında hızla hareket edebiliyor.

Aşılar hem antikorları hem de virüse özgü T hücrelerini tetikliyor. Antikorlar, virüslere ya hücrelere girmeden önce ya da enfeksiyon sonrası yeni virüslerin salınmasından sonra bağlanırken, T hücreleri, enfeksiyon ortadan kalkana kadar virüs replikasyonu için verimli hücre konaklarını azaltmak üzere hareket ediyor. Diğer birçok hücrede (immünolojik hafızası olmayan) virüsü vücuttan tamamen yok etmek için birlikte çalışıyor.

Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-corona-virusun-mutasyonlari-super-hucreler-yoluyla-yayilarak-antikorlardan-kacabilir-11-681-96081.html

***

EK 2 (19.6.2021): NDTV’nin haberine göre, DSÖ’nün baş uzmanı Soumya Swaminathan, Delta varyantının bulaşıcılığının arttığını ve koronavirüsün küresel olarak baskın türü olma eğiliminde olduğunu dile getirdi. Kovid-19’un ilk olarak Hindistan’da görülen ve İngiltere’de de en yaygın tür haline gelen Delta varyantın ABD ve Almanya’da da hızla yayılabileceği uyarısında bulunuldu. İngiliz yetkililer, ülkedeki Delta varyantı vakalarında son bir haftada yüzde 79’luk artış olduğunu belirtti. İngiltere hükümetine Kovid-19 politikalarına ilişkin tavsiyelerde bulunan Aşılama ve Bağışıklık Ortak Komitesi üyelerinden Adam Finn Delta varyantı vakalarının arttığını ve salgında 3. dalganın yolda olduğunu ifade etti.

Delta varyantı ABD ve Almanya’da baskın tür olma eğiliminde

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) Direktörü Rochelle Walensky dün, Delta varyantının ABD’de en baskın tür olmasını beklediklerini söylemişti. Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, Delta varyantının Almanya’da hızlı bir şekilde yayılabileceğine ilişkin ikazda bulunmuştu. Bakan Spahn, yeni vakaların yüzde 6’sında Delta varyantının tespit edildiğini belirtmişti.

Delta varyantı Moskova’yı etkisi altına aldı

Vaka sayılarında rekor bir artışın kaydedildiği Moskova’da bugün itibariyle 9 bin 120 Kovid-19 vakası görüldü. Delta varyantı nedeniyle vaka sayıları son haftalarda 3’e katlandı. Şehirde yeni kapanma tedbirleri devreye sokuldu. Moskova Belediye Başkanı Sergei Sobyanin, Delta varyantının şehirdeki yeni vakaların yaklaşık yüzde 90’ını oluşturduğunu açıklamıştı.

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/dso-kovid-19-un-delta-varyantinin-kuresel-olarak-baskin-tur-olmasi-bekleniyor/2279395

***

EK 3 (28.6.2021): BURÇİN NALBANTOĞLU: “Sinovac kötülemek havalı bir şey herhalde, yoksa bilimsel hiç bir gerekçesi yok. İnaktif aşıdan kaçan varyant mrna’dan nasıl kaçamaz, o da çok tartışmalı. Sinovac olanlar canınızı sıkmayın, diğer aşılılar ne kadar dikkat ediyorsa sizde o kadar edin. Evet etkinliği biraz daha az ama zaten hiç bir aşı %100 korumaz. Çift doz Biontech olanda hastalanabilir hatta ölebilir, ölüyor da, ama bu çok iyi aşı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Sinovac enf koruyuculuk düşük ama ağır hastalık koruma oranı hala çok yüksek, diğer aşılar gibi.” Kaynak: https://twitter.com/BurcinNlbntgl/status/1409555000699805698?s=20

***

EK 4 (1.7.2021): Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: İki doz Bionetch olanlara 3. doz Biontech vuran ülke yok, Bilim Kurulu’nun bu kararını anlamak mümkün değil Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Bilim Kurulu’nun iki doz Biontech aşısı olanlara üçüncü doz aşı olabilme hakkı tanınmasının nedenini anlayamadığını ifade etti. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan kararla ilgili yaptığı açıklamada, Sinovac aşısı olanların üçüncü dozda Biontech aşısı olmasının delta varyantına karşı etkili bir koruma için gerekli olduğunun anlaşıldığını belirtti. Ancak Bilim Kurulu’nun iki doz Biontech olanlar için de üçüncü doz aşı olabilme hakkı tanımasının gerekçesini anlayamadığını söyleyen Ceyhan Habertürk TV yayınında yaptığı açıklamada, “Dünyada bunu yapan başka bir ülke yok. Bu yönde bilimsel bir veri de yok” dedi. Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/koronavirus/tr-prof-dr-mehmet-ceyhan-iki-doz-bionetch-olanlara-3-doz-biontech-vuran-ulke-yok-bilim-kurulunun-bu-kararini-anlamak-mumkun-degil-11-686-96403.html

***

EK 5 (1.7.2021): EMA’nın aşı stratejisinden sorumlu Marco Cavaleri, salgın ve aşılarla ilgili basın toplantısında, AB’de kullanımı onaylanmış BioNTech-Pfizer, Moderna, AstraZeneca ve Johnson and Johnson aşılarının, virüsün varyantlarını etkisiz hale getirdiğini söyledi. Cavaleri,”Dünyadan gelen eldeki veriler, aşıların iki dozunun tüm varyantlara karşı koruyucu olduğunu gösteriyor. Ayrıca laboratuvar verileri de onaylı aşılardan elde edilen antikorların Delta varyantını etkisiz hale getirdiğine işaret ediyor. Bütün bunlar güven verici.” dedi. Ayrıca Cavaleri, aşı geliştiren tüm firmalardan ürünlerinin ortaya çıkan veya çıkabilecek yeni varyantlara karşı etkili olup olmadığını araştırmalarını istediklerini de dile getirdi.

Farklı aşıların karıştırılması

Birinci ve ikinci dozda farklı aşıların kullanımı hakkında da değerlendirme yapan Cavaleri, bazı AB ülkelerinin ikinci dozda farklı aşı kullanılması yönünde bir eğilim bulunduğunu aktardı. Cavaleri, ilk dozda AstraZeneca, ikinci dozda BioNTech-Pfizer aşısının kullanımını örnek göstererek, “EMA şu anda iki farklı Kovid-19 aşısının kullanımına yönelik kesin bir tavsiye verecek durumda değil. Ancak İspanya ve Almanya’da yapılan çalışmalardan elde edilen ara bulgular, bu stratejinin tatmin edici bağışıklık tepkisi sağladığını ve güvenlik endişesi bulunmadığını gösteriyor.” diye konuştu.

Üçüncü dozun gerekliliği henüz belli değil

Üçüncü dozun kullanımını da yorumlayan Cavaleri, üçüncü doz için en uygun zamanlamayı belirlemek üzere aşı geliştiren firmalarla temas halinde olduklarını açıkladı. “Aşıların koruyuculuğunun devamı için destekleyici dozların gerekli olup olmadığı şu anda belli değil.” ifadesini kullanan Cavaleri, buna ilişkin verilerin yaz boyunca değerlendirileceğini kaydetti. Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-avrupa-ilac-ajansi-abde-kullanilan-korona-virus-asilarinin-hepsi-varyantlara-karsi-koruyucu-11-681-96411.html

***

EK 6 (13.7.2021): Buna, tıp bilimine Türkler tarafından sokulan “damar damar üstüne binme” tabirinden mülhem “varyant varyant üstüne bindi” denmesini teklif ediyorum.

BBC’nin haberine göre Brezilya’daki bilim adamları, Ocak 2021’de iki kişiye aynı anda iki tip koronavirüs bulaştığını, bunlardan birinin Gamma adı verilen endişe verici bir varyant olduğunu bildirdi. Aynı dönemde Portekiz’den araştırmacılar, bir Kovid-19 enfeksiyonuna sahipken ikinci bir varyanta yakalanmış görünen 17 yaşındaki bir çocuğu tedavi etti. Belçika’da uzmanların takip ettiği “iki endişe verici varyant”ın bulaştığı 90 yaşındaki kadın, düşme nedeniyle hastaneye kaldırıldı ancak daha sonra kötüleşen solunum semptomları geliştirdi. Alınan numuneler üzerinde yapılan laboratuvar testleri, kadının Alfa ve Beta varyantlarına aynı anda yakalandığını ortaya çıkardı. Aşı olmadığı belirtilen kadın, mart ayında hayatını kaybetmişti. Doktorları iki farklı kişiden enfeksiyon kaptığından şüpheleniyordu. Bu yılki Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Kongresi’nde tartışılan vakanın, belgelenmiş ilk vaka olduğuna ve nadir de olsa benzer ikili enfeksiyonların meydana geldiğine inanılıyor.

“Tek bir kişide iki farklı varyant sürpriz değil”

Belçika’nın Aalst şehrindeki OLV hastanesinde baş araştırmacı olan Dr. Anne Vankeerberghen, konuya ilişkin “Bu varyantların her ikisi de o sırada Belçika’da dolaşıyordu, bu nedenle kadına iki farklı kişiden farklı virüslerin bulaşmış olması muhtemeldir. Ne yazık ki, nasıl bulaştığını bilmiyoruz.” dedi. Warwick Üniversitesinde virüs bilimi uzmanı olan Prof. Dr. Lawrence Young da “Tek bir kişide virüsün iki baskın varyantını tespit etmek sürpriz değil. Bunlar tek bir kişi tarafından veya birden fazla kişiyle temas yoluyla geçmiş olabilir.” diye konuştu. Young, bu tür enfeksiyonların aşının etkinliğini herhangi bir şekilde tehlikeye atıp atmadığını veya daha kötü bir Kovid-19 vakası oluşturup oluşturmadığını belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/kovid-19un-iki-varyantina-ayni-anda-yakalanmak-mumkun/2300913

***

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Hasan Kahraman dedi ki:

    Ufuk açan bir yazı olmuş. Araştırmacıların da ellerine sağlık tabii.

Siz de yorumunuzu paylaşın: