KARATAY’A VERİLEN MESLEKTEN MEN CEZASI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİDİR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Anayasa Mahkemesi, İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay’a televizyon programlarındaki şeker yükleme testine ilişkin tıbbi içerikli açıklamaları nedeniyle 15 gün geçici olarak meslekten alıkoyma cezası verilmesini, ifade özgürlüğünün ihlali saydı.

Yüksek Mahkemenin kararına göre, Karatay, 2014 ve 2015’te katıldığı 7 ayrı televizyon programında hamilelere şeker yükleme testi yapılmaması gerektiği yönünde ve yapan doktorları eleştiren açıklamalarda bulundu. Bunun özellikle anne karnındaki bebeklere zarar verdiğini savunan Karatay, anne ve bebeklerin sağlığına ilişkin bilgilerin kendisine ait kitapta yer aldığını belirtti.

Söz konusu yayınlar üzerine İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu, Karatay hakkında disiplin soruşturması başlattı. Soruşturma sonunda Karatay’a 15 gün süreyle geçici olarak meslekten men cezası verildi. Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu da kararı onadı.

Karatay, ceza kararının iptali istemiyle açtığı davanın Ankara 12. İdare Mahkemesince, yaptığı istinaf başvurusunun da bölge idare mahkemesince reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuru yaptı.

Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 26’ncı maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti. Ayrıca mahkeme, yeniden yargılama yapılmak üzere kararın Ankara 12. İdare Mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı.

Kararın gerekçesinden

Anayasa Mahkemesinin kararında, Anayasa’nın 26’ncı maddesine göre herkesin ifade özgürlüğünün bulunduğu, bunun ancak kanunda belirtilen şartlarda sınırlandırılabileceği, Karatay’ın açıklamaları nedeniyle cezalandırılmasının da ifade özgürlüğüne müdahale anlamı taşıdığı kaydedildi.

Sağlık alanında yanlış bilgilerin yayılmasını önlemek için eylem planları geliştirme ve uygulamanın devletin pozitif yükümlülüklerinden olduğuna işaret edilen kararda, “Hiç şüphesiz yanlış bilgilerin yönetilmesi de sağlık politikalarının esaslı bir parçasını oluşturmaktadır. Fakat bunu yaparken devlet, ifade özgürlüğüne de saygı göstermelidir.” denildi.

Karatay’ın, uzmanlık dışı bir konuda tıbbi değerlendirme yaptığı gerekçesiyle cezalandırıldığı, açılan davanın ise reddedildiği anımsatılan kararda, “Başvurucu bir kardiyoloji ve iç hastalıkları uzmanı olduğu gibi genel olarak Türkiye’nin bilinen akademisyen ve bilim insanlarındandır. Bu kapsamda tıp alanında yaşanan gelişmelerin başvurucunun ilgi alanında olduğunda kuşku yoktur.” ifadeleri yer aldı.

Karatay’ın, gebelikte 24 ila 28’inci haftalar arası uygulanan şeker yükleme testinin anne ve çocuğa zarar verdiği yönündeki görüşünü herkesin anlayabileceği bir dilde anlattığı belirtilen kararda, “Başvurucunun bazı ifadelerinin meslektaşlarını eleştirdiği hatta abartıya kaçtığı kabul edilse bile bir bilim insanının yerine geçip belli bir durumda kullanılacak ifade şeklinin ne olacağını belirlemek yargı mercilerinin görevi olmamalıdır.” değerlendirmesi yapıldı.

“İfade özgürlüğü, büyük ölçüde eleştiri özgürlüğünün güvence altına alınmasını hedeflemektedir.” ifadesine yer verilen kararda, birey ve toplum hayatı için hayati meselelerin tartışılması bağlamında açıklanan ifadelerin sert olmasına ve polemik içermesine daha fazla tolerans gösterilmesi gerektiği, ayrıca ifade açıklamalara müdahalelerin, gerekçesi olarak kullanılmaması gerektiği bildirildi.

Kararda, Karatay’ın, şeker yükleme testine ilişkin daha detaylı bilgilerin kitabında yer aldığını belirtmesinin reklam olarak kabul edilmesinin de “hekimlere reklam yasağı” ile ulaşılmak istenen amacın ötesine geçtiği, bunun, “ifade özgürlüğü alanının dolaylı olarak daraltılması” anlamını taşıdığı vurgulandı.

Bilim insanlarının ve akademisyenlerin her söylediklerinin mutlak doğru kabul edilemeyeceği ancak alternatif bakışların herkes için daha doğru düşünme imkanı yarattığının bir gerçek olduğu belirtilen kararda, “Başvurucunun anne ve çocuk sağlığı gibi oldukça kritik ve hassas kabul edilen bir meselede dahi en güçlü görüşlere bile karşı çıkabilmesi bireyler, toplum ve ülke için hayati derecede önemlidir.” denildi.

Anayasa Mahkemesinin kararında, mahkemelerin ret kararlarında, Karatay’ın açıklamalarının anne ve çocuk sağlığı için oluşturduğu tehdidin somut olarak ortaya konulmadığı, başvuruya konu ifadelerin ayrıntılı şekilde incelenmesine de özen gösterilmediği belirtildi.

Kaynak: https://medimagazin.com.tr/guncel/aymden-canan-karatay-karari-yanlis-bilgi-ve-ifade-ozgurlugu-farkli-seyler-100604

***

EK 1 (1.6.2023): AYM, Canan Karatay’a tıbbi açıklamaları nedeniyle para cezası verilmesini hak ihlali saydı

Anayasa Mahkemesi, televizyon programlarında beslenmenin önemi ve depresyonla beslenme arasındaki ilişkiye yönelik tıbbi açıklamaları nedeniyle İstanbul Tabip Odasınca Prof. Dr. Karatay’a para cezası verilmesini, ifade özgürlüğünün ihlali saydı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), televizyon programlarında beslenmenin önemi ve depresyonla beslenme arasındaki ilişkiye yönelik tıbbi açıklamaları nedeniyle İstanbul Tabip Odasınca Prof. Dr. Canan Karatay’a para cezası verilmesini, ifade özgürlüğünün ihlali saydı.

Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre, Karatay, 2016’da katıldığı yaklaşık 5 saat süren bir televizyon programında, beslenmenin önemi, depresyonla beslenme arasındaki ilişki konularına değindi, ilaç şirketlerinin ticari kaygıyla hareket ettiğine, antidepresanlarla mutlu olunamayacağına ancak sağlıklı beslenmeyle mutlu olunabileceğine dair mesajlar verdi.

Söz konusu yayın üzerine İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu, Karatay hakkında disiplin soruşturması başlattı. Soruşturma sonunda Karatay’a 1325 lira para cezası verildi. Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu da kararı onadı.

Karatay’ın, ceza kararının iptali istemiyle açtığı dava Ankara 13. İdare Mahkemesince, yaptığı istinaf başvurusu da bölge idare mahkemesince reddedildi. Bunun üzerine Karatay, Anayasa Mahkemesine hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuru yaptı.

Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 26’ncı maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti ve Karatay’a 18 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Ayrıca, yeniden yargılama yapılmak üzere kararın Ankara 13. İdare Mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı.

Kararın gerekçesinden

Anayasa Mahkemesinin kararında, Anayasa’nın 26’ncı maddesine göre herkesin ifade özgürlüğünün bulunduğu, bunun ancak kanunda belirtilen şartlarda sınırlandırılabileceği, Karatay’ın açıklamaları nedeniyle cezalandırılmasının da ifade özgürlüğüne müdahale anlamı taşıdığı kaydedildi.

Karatay’ın, kişilerin sağlığı için tehlikeli olabilecek yanlış bilgileri hekim sorumluluğuna uygun olmayacak şekil ve yöntemlerle yaydığı gerekçesiyle cezalandırıldığı aktarılan kararda, “Hiç şüphesiz yanlış bilgilerin yönetilmesi de sağlık politikalarının esaslı bir parçasını oluşturmaktadır. Fakat bunu yaparken devlet, ifade özgürlüğüne de saygı göstermelidir.” değerlendirmesi yer aldı.

Verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada yerel mahkemenin, Karatay’ın açıklamalarının halk sağlığına nasıl bir zarar verdiğine dair değerlendirmenin yer almadığı belirtilen kararda, kardiyoloji ve iç hastalıkları uzmanı Karatay’ın Türkiye’nin bilinen akademisyen ve bilim insanlarından olduğu ve tıp alanında yaşanan gelişmelerin başvurucunun ilgi alanında bulunduğu vurgusu yapıldı.

Başvurucu Karatay’ın, kendi bakış açısından doğru beslenmenin kişilerin ruh sağlığını olumlu olarak etkilediğini herkesin anlayabileceği bir dilde anlattığı belirtilen kararda, “Başvurucunun bazı ifadelerinin meslektaşlarını eleştirdiği hatta abartıya kaçtığı kabul edilse bile bir bilim insanının yerine kendini koyup belli bir durumda kullanılacak ifade şeklinin ne olacağını belirlemek yargı mercilerinin görevi olmamalıdır.” tespiti yer aldı.

Bilim insanlarının ve akademisyenlerin her söylediğinin mutlak anlamda doğru olduğunun söylenemeyeceği, bununla beraber birbirlerinden farklı, alternatif bakış açılarının herkes için daha doğru düşünme imkanı yarattığı ifade edilen kararda, “Başvurucuya disiplin cezası verilmesi ile Anayasa’nın 26’ncı maddesinde koruma altında olan ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin daha ağır basan bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği gibi orantılı da olmadığı sonucuna varılmıştır.” tespiti yer aldı.

Prof. Dr. Canan Karatay, daha önce de “şeker yükleme testlerine” ilişkin tıbbi içerikli açıklamalar yapmış, bu nedenle 15 gün geçici olarak meslekten alıkoyma cezası almış, Anayasa Mahkemesi bu ceza yönünden de ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetmişti.

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/gundem/aym-canan-karataya-tibbi-aciklamalari-nedeniyle-para-cezasi-verilmesini-hak-ihlali-saydi/2911643

***

EK 2 (1.6.2023):  Anayasa Mahkemesi, sağlıklı beslenme önerileri yapan Prof. Dr. Canan Karatay’a verilen para cezasının hak ihlali olduğuna karar verdi. İstanbul Tabip Odası’nı, Karatay’a 18 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.

Anayasa Mahkemesi (AYM), bir televizyon programında beslenmenin önemi ve depresyonla beslenme konularına yönelik tıbbi açıklamaları nedeniyle İstanbul Tabip Odası tarafından Prof. Dr. Canan Karatay’a para cezası uygulanmasını, ifade özgürlüğünün ihlali saydı. Anayasa Mahkemesi’nin Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre, Karatay, 2016’da katıldığı televizyon programında, beslenmenin önemi, depresyonla beslenme arasındaki ilişki konularına ilişkin konuştu, ilaç şirketlerinin ticari kaygıyla hareket ettiğine, antidepresanlarla mutlu olunamayacağına, sağlıklı beslenmeyle mutlu olunabileceğine dair konuştu. Yayın üzerine İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu, Karatay hakkında disiplin soruşturması başlattı ve soruşturma sonunda Karatay’a bin 325 lira para cezası verildi. Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu da kararı onadı.

“Bütün bu olaylardan dolayı bana 18 bin lira tazminat ödeyecek”

Konuya ilişkin konuşan Canan Karatay, “7 sene oldu antideprasanların çok tehlikeli olduğunu açıklamıştım. Tabipler Birliği ve Psikiyatri Derneği bana dava açtı. İdare mahkemesinde davaya itiraz ettik ve idare mahkemesinden geri döndü. Benim davalarım idare mahkemesinden her zaman geri dönüyor. Tam 95 tane davam var. Haklı olduğum için Anayasa Mahkemesine müracaat ediyoruz, 7 sene sonra sonuçlandı. Bir hafta sonra gerekçeli karar elimize gelecek. Tabipler Birliği, bütün bu olaylardan dolayı bana 18 bin lira tazminat ödeyecek. Bu bir emsaldir, benim 95 tane davam var, fikir hürriyeti olduğu, açıklama yaptığım için ve halk sağlığına hiçbir zaman zarar vermediğim için Anayasa Mahkemesi bunu kabul etti. İnşallah diğer duruşmalarda da bu bir emsal olacaktır.” Dedi.

“Haksız yere mahkemeleri de uğraştırdılar”

Karatay, “Tazminat davası açacağım, beni uğraştırdıkları için. Zaten işleri güçleri beni uğraştırmak. Biz de karşı dava açacağız, haksız yere mahkemeleri de uğraştırdılar. Bizi de uğraştırdılar ve uğraştırsınlar her zaman ben haklı çıktım yine de haklı çıkacağım” şeklinde konuştu.

Karatay’ın, ceza kararının iptali istemiyle açtığı dava Ankara 13. İdare Mahkemesince, yaptığı istinaf başvurusu da bölge idare mahkemesince reddedildi. Bunun üzerine Karatay, Anayasa Mahkemesine hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuru yaptı. Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 26’ncı maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti ve Karatay’a 18 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

Kaynak: https://www.iha.com.tr/haber-istanbul-tabip-odasi-karataya-18-bin-lira-manevi-tazminat-odeyecek-1174777/

***

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. CANAN KARATAY dedi ki:

    ÖNCE ZARAR VERME!!!

    Hippokrate

Siz de yorumunuzu paylaşın: