MARANKİ’ NİN TAVSİYELERİNİ KAÇIRMAYIN
Heeey sen, “Her kolesterolü yüksek olana kolesterol hapı yazan”…
Heeey sen, “Kongreye bedava gitmek için propagandistlere yüzsuyu döken”…
Heeey sen, “İlaç endüstrisine teslim olan”…
Heeey sen, “Kimsenin okumadığı yayınının bilimsel araştırma olduğunu zanneden”…
Heeey sen, “Etkinliği sıfırın altında olan grip aşılarını göklere çıkaran”…
Heeey sen, “Günde 3 ana 3 ara öğün yiyin tavsiyesiyle milleti obez yapan”…
Heeey sen, “Suni tatlandırıcılara, hazır gıdalara, şekere, trans yağlara tek söz edemeyen”…
Heeey sen, “Yumurtayı sosisli hamburgerden zararlı tutan”…
Heeey sen, “Obeziteyi önleyemeyen, önleyemediği gibi tedavi de edemeyen, tedavi edemediğini bıçak altına yatıran”…
Heeey sen, “Canan Karatay’ a ceza kesen”…
Heeey sen, “Karatay 15 gün meslekten men cezası aldı diye bayram eden”…
Heeey sen, “KOAH ve astımdaki ilaç israfını, yanlış ilaç kullanımını görmeyen, pastada mum üfleyerek zaman öldüren”…
Heeey sen, “Erken teşhis masalıyla hayat karartan”…
Heeey sen, “Her hastalığı ilaçla tedavi etmeye kalkan”…
Heeey sen, “Margarin firmasıyla kalp hastalıklarını önlemek için sponsorluk anlaşması yapan”…
Heeey sen, “Diyabet Yayma Cemiyeti”…
Heeey sen, “Her göğsü ağrıyana anjiyo, her midesi bulanana endoskopi, her öksürene tomografi, her başı ağrıyana MR, her kabıza gıda tolerans testi yaptıran”…
Heeey sen, “Hastayı müşteri/tüketici olarak gören”…
Heeey sen, “Gelip geçici şikâyetleri ömür boyu ilaç kullanmayı gerektiren ciddi hastalıklara dönüştüren”…
Heeey sen, “Tıbbın birinci vazifesinin hastalıkları önlemek olduğunu unutan”…
Heeey sen, “Tıbbı hastalık teşhisi ve tedavisinden ibaret sanan”…
Heeey sen, “Tıbbın bilim değil sanat olduğunu bilmeyen”…
Heeey sen, “Hastalık uyduran, hastalık yaratan”…
Heeey sen, “Senede 20 milyarlık ilaç yazan”…
Heeey sen, “İlaç firmalarının adamlarıyla sağlık haberleri yapan”…
Heeey sen, “Memleket meselelerinden uzak hayâl âleminde yaşayan”…
Heeey sen, “Kendini sağlık editörü sanan ”…
Heeey sen, “Sağlık sorunlarına mum üfleyerek çare bulunacağını sanan amiral gemisinin kaptanı”…
Heeey sen, “Big Farma”… “Big Medya”… “Big Akademi”…
Bu yazı dizisi sizin için!
İbretle okuyun!
İnsanlara kimler sağlıklı beslenme öğüdü veriyor görün.
Yazı dizisini okumaya fırsat bulamayanlar için gazetecinin şu cümlesi de yeterli olabilir:”Maranki isminin böyle büyük bir ticari markaya dönüştüğünü bilmiyordum“.
***
Hürriyet gazetesinin haberi:
Ne benim programlardan birine gelmiş, ne de bir röportaj vesilesiyle biraraya gelmişiz…
Kendisini TV programlarından tanıyorum sadece…
İlk kez geçen hafta yüz yüze tanıştım, Maranki’nin Topkapı’daki merkez binasında…
Ve acayip şaşırdım…
Şaşırmamın en büyük nedeni binaya kocaman bir marketten girmiş olmamdı…
Açıkçası Maranki isminin böyle büyük bir ticari markaya dönüştüğünü bilmiyordum…
Marketin her yeri çeşit çeşit Maranki ürünleriyle doluydu…
Bugüne kadar televizyonda, kitaplarında bize anlattığı sağlıklı yaşam tarzını teoriden pratiğe dökmüş…
Kahveden, sabuna, şifalı içeceklerden, aklınıza ne gelirse çeşit çeşit Maranki markalı kutularda ambalajlanmış raflarda duruyordu…
Hepsi yüzde 100 doğal üründen yapılmış yüzlerce ürün…
Kendi üretiyor, kendi ambalajlıyor, kendi satıyor Maranki Hoca…
Bunun için binden fazla insan çalışıyor…
“Maranki ekonomisi” diye bir şey varmış da benim bundan kaberim yokmuş…
Ürünlerin faydalarını tek tek anlatmaya başlasa aylarca çıkamam marketten…
Mesela, “Lokum sever mi çocukların” dedi…
“Hangi çocuk sevmez hocam” dedim…
“Delirme, çocuklara yedirme öyle şeyler” deyip, bir kutu uzattı önüme…
Üzüm çekirdeği ve pekmezden “Maranki Lokum” üretmiş, tadına baktım nefis, eve kızıma götürdüm, bayıldı…
“Hocam işte gel bunları Kelebek’te anlat bize” dedik…
“Kelebek 2’yi çıkarmaya başladık, gel orada okurlara şifalı yemek tariflerini ve senin mucizevi kürlerini anlat” diye ısrarcı olduk…
Yeni tanıdım ama hemen anladım Maranki Hoca’yı ikna etmek kolay değil…
İçine sinecek, önce kafasına yatacak yaptığı iş…
Yoksa parayla pulla ikna olmaz…
Saatler sürdü sohbetimiz, o anlattı biz dinledik, Maranki Hoca’yı yakalamışken kafama takılan her şeyi sordum…
Sonunda Kelebek kafasına yattı, “Olur” dedi, sonra da Kozmik Yaşam Merkezi’nin girişinde benimle bu pozu verdi…
Müjdeyi veriyorum: Yarından itibaren Kelebek 2’de yazılarına başlıyor Prof. Dr. Ahmet Maranki…
Şifalı yemekleri anlatacak, hangi bitki hangi hastalığa fayda sağlar onları söyleyecek ve o yemeklerle ilgili tarifler verecek…
Okudum yazdıklarını çok şaşırtıcı ve faydalı bilgiler var…
Şimdiden hafta boyu Hürriyet gazetesini bayinizden ayırtın, Maranki’nin tavsiyelerini kaçırmayın…
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/marankinin-tavsiyelerini-kelebek-2de-kacirmayin-40057885
bu Maranki denen sahtekarı mı savunuyorsunuz ? yazıklar olsun!
Hürriyet mi bulamadı yoksa memlekette hakikaten beslenme uzmanı yok mu?
Sayın fds, Hoca Maranki’ yi savunmuyor, medyayı ve bilim dünyasını eleştiriyor. Bu ironiyi anlamanız için size 5 üzüm çekirdeğini havanda zerdeçal ile dövdükten sonra 3 gün buzlukta bekletip üzerine bir tutam şevketibostan bir tutam kişniş koyup tülbentten süzüp arı poleni ilave ederek sabahları açkarına 3 çay kaşığı yiyip ağzınızı zencefilli limon suyuyla çalkalamanızı öneririm.
AHMET RASİM BEY NE SÖYLÜYORSA DOĞRUDUR…KATILIYORUM..
Ahmet Maranki ülkemizin en değerli hocalarından biridir ve inanıyorum ki bu yazı dizisini de gazeteden hiçbir maddiyat talep etmeden tamamen insanlara faydalı olmak için kabul etmiştir. Onu gözü paradan başka bir şey görmeyenlerle karıştırmayın lütfen.
AHMET RASİM BEY NE SÖYLÜYORSA DOĞRUDUR. VESSELAM…
Sayın Hocam
Marankİ hocanın özgeçmişi aşağıda. Tıp ve beslenme konusunda hiç bir eğitimi yok. Azerbeycan dan nasıl alındığını benim anlamadığım ve kullandığı profesör ünvanı var. Ben hatırlıyorum kendisinin şifalı taşlar ihakkında Nasıl TV lerde boy gösterdiğini, yine aslen kimya profesörü Saraçoğlu hoca gibi şunu yerseniz şu hastalığınız iyileşir tarzı beyanatlarını. Sizin gibi bir tıp hocası, bize böyle bir zatın sağlık konusundaki yazılarını nasıl tavsiye ediyor, ben bunu anlayamadım. Çok üzüldüm.
1999 azerbaycan devlet inşaat mühendisleri üniversitesi – profesör
1996 azerbaycan bakanlar kurulu nezdinde halk tasarrufatını idare etme enstitüsü işletme fakültesi – profesör
1990 istanbul üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü, sosyal siyaset çalışma ekonomisi endüstri ilişkileri – doktor
1987 istanbul üniversitesi iktiasat fakültesi sosyal bilimler enstitüsü sosyal siyaset – yüksek lisans
1983 istanbul üniversite orman fakültesi – t. endüstri mühendisi
1979 maliye gümrük tekel bakanlıgı tütün eksperleri yüksek okulu – tütün eksperi
Bu memlekette doğru dürüst bir bilim dünyası bir akademi olsa böyle kişiler ülkenin en çok satan gazetesinde manşet olabilir mi söyleyin.
Cengiz bey çocuklarına götürdüğü lokumun parasını ödedi mi acaba?
Sayın Rasim Küçükusta,
Neden hala sahtekar marakinin yazısı sitenizde duruyor?
Giriş mi yapamıyorsunuz, yasal işlem mi başlattınız? Birçok insan yazılanlara inanmış durumda. Acilen durumunuzu düzeltiniz.
Güvenle takip ettiğim sayfanız da ne yazık ki hayal kırıklığı yaşıyorum ve inanamıyorum. Böyle bir şarlatanı sayfanıza yakıştıramadım. Artık bu sayfa benim için bütün doğruluğunu kaybetmiştir. İnandığım ve her konuda güvenerek takip ettiğim hekimdiniz. Çok üzüldüm. Şu yazıdan sonra; üzülerek size inancım bitmiştir.
Yorumlara bakınca,yazıyı doğru dürüst okuyamayan cahiller anlayamamış.Ahmet Rasim, Maranki’yi savunmuyor.Hürriyet gazetesindeki Maranki’yi öven yazıyı koymuş, ama bu yazıdan önce “İnsanlara kimler sağlıklı beslenme öğüdü veriyor görün.” demiş.Özetle sağlığı kimlerin eline bıraktınız diyor.Okuyamıyorsunuz…
Sayın,
AHMET RASİM KÜÇÜKUSTA hocam.
Lütfen bu yazının başına çok net bir açıklama koyun. Birçok insan sizin ironi yaptığınızı anlamayıp, MARANKİ’yi övdüğünüzü sanıyor.
okuma özürlülere ne anlatacaksın ki Sayın Hocam !