Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Arslan Bulut’ un yazısı:

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Dünya gündemini 2 yıldır esir alan koronavirüs salgını halen gündemimizde olsa da artık zihnimizden çıkarma zamanı gelmiştir. Bundan sonra kişisel koruyucu tedbirler ve aşıyla korunup günlük hayatımızı sürdürmek istiyoruz” dedi.

Yani maskeli balo bitti mi? Yoksa yenisi başlayacağı için eskisi hükümsüz mü kaldı?

Dünya gündemi iki yıldır yalan haberlerle belirlendi. Türkiye de yalanların gereğini yapan bir ülke haline geldi… Sanki insanları aşılar korumuş gibi yalanlara devam edildiğine göre maskeler düşmüş değil…

Beyninizde maske değil ama bariyer varsa ağız-burun maskesi zorunluluğunu kaldırmanızın bir önemi yok!

İki yıl içinde, insanlık, tarihin en büyük küresel sahtekârlığına maruz kaldı. Bilim adamları susturuldu, ilaç şirketlerinde çalışanların açıklamaları bilim diye kabul edildi. Medya, yalanlara alet oldu. Devlet adamları, bürokratlar, bu küresel yalanın esiri oldu. Çünkü itiraz eden devre dışı kalıyordu!

Sonuçta dünya başladığı yere geri döndü?

***

Avrupa’da maske zorunluluğunu ilk kaldıran ülke mason localarıyla ünlü İskoçya oldu. İskoçya’da koronavirüs testi yaptırma zorunluluğu ise 30 Nisan’da kalkacak. “Masonlukla ne ilgisi var?” diyenler olabilir… İki yıllık süreç, filmlerde gördüğümüz mason ritüelleriyle geçti… Dolayısıyla 16’ncı yüzyıldan itibaren mason localarındaki ritüelleri bilinen İskoçya’da maske ritüelinin kaldırılması ilginç geldi. Buruna çubuk sokmak ritüeli, eski Mısır’dan kalma olduğu için onu biraz daha devam ettirecekler.

Yalnız, kısıtlamaların kaldırılması, İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon’un konsey seçim kampanyası sırasında kameralara maskesiz yakalanarak polise şikâyet edilmesinden bir gün sonrasına denk geldi! İskoçya Başbakanı, bir kuaför ziyaretinde maskesiz görüntülenmişti.

İngiltere Başbakanının da hastalığın en yoğun olduğu iddia edilen 2020 yılının Mayıs ayında Başbakanlık konutunda 100 kişilik maskesiz bir yemek verdiği ortaya çıktı!

Tam da ele verir talkını kendi yutar salkımı denilen durum…

***

Bu arada İspanya’da da hastaneler, sağlık ocakları, huzurevleri, eczaneler ve toplu taşıma araçları dışındaki kapalı alanlarda maske takma zorunluluğu kaldırıldı.

İspanya Sağlık Bakanı Carolina Darias, “Hastaneye kaldırılan bir kişi odasının dışında ortak bir alandayken, savunmasız insanları korumak için maske takmaya devam etmek zorunda kalacak” dedi. Bakan Darias, huzurevleri ve sosyal konutlarda yaşayanların maske takmak zorunda olmadığını ancak dışarıdan gelen herkesin virüs taşıma tehlikesi göz önünde bulundurularak maske takması gerektiğini dile getirdi.

ABD’de ise federal bürokrasinin toplu taşıma konusundaki maske yetkisini aştığına dair bir mahkeme kararından hemen sonra, Amerika’nın en büyük havayolu şirketleri uygulamakta oldukları pandemi kurallarını sona erdirdi. Türkiye bu yasağı daha önce kaldırmıştı.

***

Pandemi sürecinin başında “POLITICO”da yayımlanan bir yazıda televizyon programcısı Laura Ingraham‘ın “Büyük kitleler üzerindeki sosyal kontrol, korku ve gözdağı ve özgür düşüncenin bastırılması yoluyla elde edilir. Halkı propaganda yoluyla şartlandırmak da önemli, yeni dogmalar eski sağduyunun yerine geçti.” tespitine yer verilmişti.

Makalede, “Beyaz Saray’da birçok kişinin maske takmadığı dikkat çekicidir. Gazetecilere sıcaklık kontrolü yapan personel ve gizli servis ajanları da dahil kimse maske takmıyor” bilgisi de vardı.

Biz o zaman, “Yoksa koronavirüsle ilgili gerçekleri gizli servisler biliyor da dünya maskeli balo mu yaşıyor? Dijital insana geçişi devletler kabul etti de koronavirüs adlı korku kampanyası, yeni sistemi insanlara kabul ettirmek için mi başlatıldı?” diye sormuştuk.

Çin, şimdi bu sistemi zorla kabul ettirmeye çalışıyor…

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/maskeli-balo-bitti-mi-533124h.htm

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: