HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
BU İLAÇ ŞİRKETİNİ TEBRİK EDİYORUM
İlaç ve aşı şirketlerini benden çok tenkit eden biri olduğunu sanmam.
Tıbbın ticarileştiğini biliyor ve şirketlerden elbette ki ilaçları ve aşıları bedava dağıtmalarını beklemiyorum.
Tıbbın ticarileşmesine değil ticaretin yozlaşmasına, alavere dalavereye karşıyım.
Bu sefer bir ilaç şirketini “dürüst” davrandığı, toplumu aldatmadığı için tebrik edeceğim.
Bu, Merck, Sharp ve Dohme şirketlerinin birleşmesiyle doğan kısa adı MSD olan şirket.
Habere göre MSD, “Türkiye’nin Sağlık Politikaları Direktörlüğü’ ne” tıpla, sağlıkla, hastalıkla ilgili hiçbir eğitimi olmayan birini atayarak alkışlanması gereken bir iş yapmış.
Yasemin Erkut, uluslararası ilişkiler ve ekonomi lisansı almış, ticaret eğitimi görmüş; kariyerine ABD Büyükelçiliği’ nde ticaret asistanı olarak başlamış, 15 seneden fazla sürede hem kamuda hem kurumsal şirketlerde iletişim stratejisi alanında çalışmış.
Bu yoğun eğitimi sırasında tıp fakültelerinin önünden geçmeye bile zaman bulması mümkün görünmüyor.
Gelelim neticeye
MSD, bu kararı ile insan sağlığı, hastalar falan diye popülizm yapmıyor, esas amacının ticaret olduğunu açık ve net olarak dürüstçe ortaya koyuyor.
Diğer dev ilaç şirketleri gibi ikiyüzlü davranmıyor, timsah gözyaşları da dökmüyor.
İnsan sağlığı, hastalıklar üzerinde hiçbir eğitimi olmayan birinin şirketin ülkemizin sağlık politikaları direktörlüğüne getirilmesi başka bir şekilde izah edilemez.
Tıp ne yazık ki tamamen ticarete dökülmüştür; buradan geri dönüş artık mümkün değildir.
Mesele bundan sonra bu ticaretin ticaret ahlâkına uygun yapılmasındadır.
Kimse çıkıp da “sağlık politikaları direktörlüğüne nasıl olur da hadi profesörden vazgeçtik hiç değilse doktor olmayan bir işletmeci atanır, bu kadarına da pes” falan diye “laga-luga” yapmasın.
MSD bu kararı ile insan sağlığını bir ticaret aracı olarak gördüğünü açıklıyor, benim işim ticaret diyor, doğru söylüyor.
Bize, endikasyon dışı ilaç kullanımını teşvik etmek, ilaçların yan etkilerini saklamak, hayalet yazarlar kullanmak, bilerek bozuk ilaç satmak, doktorlara ve devlet memurlarına rüşvet vermekle suçlanan ve bunlardan kurtulmak için milyar dolarlar mertebesinde ceza ödemeyi kabul eden değil, böyle dürüst şirketler lâzım.
MSD’ yi tebrik ediyorum.
Böyle bir vazifeyi kabul eden Yasemin Hanım’a ise diyecek bir şey bulamıyorum: İş iştir!
***
www.winally.com’ un haberi:
Kariyerine 2004 yılında, Ankara’da, Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği’nde Ticaret Asistanı olarak başlayan Erkut, son olarak 2014 yılından bugüne, Mey/Diageo şirketinde Kurumsal İlişkiler Departman Yöneticisi olarak görev yaptı.
Yasemin Erkut, 15 yılı aşkın süredir hem kamuda hem de kurumsal şirketlerde elde ettiği kamu iletişimi stratejileri deneyiminin yanı sıra, kurucu üyesi olduğu Kamu İletişimi ve Kurumsal İlişkiler Yönetimi Derneği’nin 2017 yılından bu yana Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor.
Lise öğrenimini burslu olarak Norveç’te bulunan Red Cross Nordic United World College’da tamamlayan Yasemin, lisans derecesini Uluslararası İlişkiler ve Ekonomi dallarında burslu olarak ABD’de Mount Holyoke College’dan aldı. 2002 yılında Washington’da American University’de Uluslararası Ticaret eğitimini tamamlarken ABD Temsilciler Meclisi’nde çalıştı.
Kaynak: https://www.winally.com/2019/10/msd-turkiyenin-saglik-politikalari-direktoru/
Bence kıskanmışsınız bu hanımefendiyi
Ben Yasemin hanımı da tebrik ederim, maaşını öğrenseniz siz de tebrik edersiniz Ahmet bey. Keşke biz de böyle kıyak bi iş bulabilsek ama nerdeeeeeeeeeeeee…