COVİD-19′ DA KORKUTAN ORAN…

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Muharrem Sarıkaya’ nın yazısı:

SON bir aydır vaka ve ölüm sayılarının oranlarına bakıyorum.

Anlaşılması güç bir sonuç veriyor…

Çünkü vaka ve ölüm sayılarının bundan çok daha yüksek olduğu dönemlerde dahi ikisinin oranı binde 7’yi geçmedi.

Oysa son dönem binlik rakamları çoktan aşmış, yüzde ile ifade edilen oranlarda dolaşıyor.

Benzer vaka sayıları ve tedavi yöntemleri uygulayan ülkelere bakıyorum, onlardaki durum bizimle benzerlik göstermiyor.

Vaka ile ölüm sayısının birbirine oranı geçmişte Türkiye’de de görüldüğü gibi bindelik oranlarda seyrediyor.

Rakamlar konulunca bu durum daha belirgin hale geliyor.

Vaka sayısı 15 Temmuz’da 7 bin 304 olarak kayda geçmiş, ölüm sayısı da 48 olmuş; orantılandığında binde 6…

Aradan 15 gün geçtikten sonra 3 Ağustos tarihinde de oran korunmuş: 24 bin vakaya karşılık 126 kişi enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybetmiş; oranı binde 5…

Ancak Ağustos ayının ortasından sonra tablo değişmeye başladı.

Vaka sayısı yine 23 bin civarında kalırken ölen kişi sayısı 120 civarındaydı.

Bu rakam bugün İngiltere’nin son bir haftalık rakamına da eş değer görünüyor.

Oran olarak binde 5 rakamına ulaşılıyor.

Ancak, son 15 günde tablo başka bir yöne gitti ve özellikle son 10 günlük ölüm rakamları hiç beklenmedik, endişenin kaynağı olan bir noktaya ulaştı.

Örneğin geçen ay sonunda 23 bin 946 vaka varken, ölen kişi sayısı 15 gün öncesinin üç katına yakındı, 290 kişi hayatını kaybetti.

Oran yüzde 1,2…

Dünkü rakamları alırsak da durum farklı değil…

Yapılan test sonucu 22 bin 857 kişi pozitif çıkarken, 276 kişi hayatını kaybetti; oran yüzde 1.15…

BİZİ DE KAYGILANDIRIYOR

Bu durumu dün sohbet ederken, baştan bu yana salgın takibinin başında olan ve alınması gereken önlemler hakkında Bilim Kurulu’na veri sunan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Levent Akın‘a sordum.

Prof. Akın, ”Aynı noktaya siz de odaklanmışsınız. Günlerdir beni de endişelendiren bir durum ama nedeni hakkında size net bir bilgi sunamayacağım” dedi.

Bugüne kadar vaka ile ölüm arasındaki oranın hep binde 3-7 arasında kaldığını, en sıkıntılı olan Kırım Kongo’da dahi bu oranın yüzde 3-6 iken, koronavirüste yüzde 2’ye yakın rakamların görünüyor olmasına anlam veremediğini belirtti.

Yeni durumun kendilerinde ”acaba bizim fark edemediğimiz yeni bir varyant mı var?” sorusuna da neden olduğunu belirtip ekledi:

”Eğer 25 bin civarındaki vakada 60-70 civarı ölüm olsaydı bu normaldi, ama 280 civarına çıkınca bizi de endişelendiriyor. Biz de şu an nedenini araştırıyoruz. Mortalitede beklenmedik bir yükseliş var. Ölenlerin bölgeleri ve yaş grupları elimizde net olarak olmadığı sürece bunu izah etmemiz şu an için pek olası değil.”

Bilim Kurulu toplantısı sonrası Sağlık Bakanı Koca’nın bu yöndeki soruya ölenlerin aşısı olmayanlardan kaynaklandığını söylediğini ve 65 yaş üstüne dikkat çektiğini anımsattım.

Ellerinde kesin bir rakam olmadan bir tahminde bulunmasının zor olduğunu belitti.

BAKANLIK RAKAMLARA DOKUNMA YOK

Acaba Sağlık Bakanlığı son dönem vaka ve hasta sayıları ile ilgili geçmiş dönemde olduğu gibi yeniden bir ayrıma mı gitti?

Sordum, rakamlarda bir değişim yok, daha önce neyse aynı verileri kamuoyuna açıklıyor.

AŞILARIN SÜRESİ

Konuyla ilgili bazı isimlere sorduğumda ise özellikle 65 yaş üstünün aşısının üzerinden 8 aya yakın zaman geçtiğini, dolayısıyla rapel olarak da isimlendirilen üçüncü doz aşının bu kesim tarafından ihmalinden kaynaklanan sıkıntının yaşandığını belirtti.

Anımsanırsa bu kesime Sinovac aşısı yapılmıştı.

İnaktif aşıların iki dozlarının süresinin kısa olduğu aşının üreticisi tarafından da kabul edilen bir gerçek.

İnaktif aşıların üç doz olması gerektiği baştan kabul edilen bir durum.

Anlaşılan o ki destek aşısını yaptırmayanlardan kaynaklanan ciddi bir sorunla karşı karşıyayız; eğer yeni bir varyant söz konusu değilse…

12 YAŞ ÜSTÜNE RIZALI AŞI

Bu arada Bilim Kurulu 12 yaş üstündekilere ailelerinin rızası olması kaydıyla aşı yapılmasının da önünü açtı.

Daha önce 15 yaş üstündekiler gidip aşı olabiliyordu.

Bu kez 12 yaşın üzerindeki bir çocuk ailesinin bir ferdiyle gidip veli rızasını kayda geçirdikten sonra aşı olabilecek.

Bunun salgının önlenmesinde önemli katkı vereceğine inanılıyor.

TURFANDA VİRÜS

Ancak bilim insanlarını son dönemde koronavirüs ötesinde kaygılandıran bir salgın daha var.

O da grip ve nezleye yol açan ve beklenmedik bir mevsimde kuzey yarımkürenin tamamına yayılması dolayısıyla turfanda diye tanımlanan Rino virüs…

Bu dönemde neden çıktığı konusunda bilim insanları da tartışıyor…

Biri bitmeden ötekinin yükü binmiş bulunuyor…

Maske ve mesafe, temizlik dışında tek çare aşı olarak duruyor…

Hereksin bu dönem koronavirüs ötesinde grip aşısını da erken yaptırması gerekecek gibi duruyor…

Kaynak: https://www.haberturk.com/yazarlar/muharrem-sarikaya/3182165-covid-19-da-korkutan-oran

Siz de yorumunuzu paylaşın: