Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Haşmet Babaoğlu‘ nun yazısı:

Çevremdekilere bazen böyle soruveriyorum…
Birden…
Sağlıklı mıyız? Sağlıklı mısınız?
Önce “Çok şükür” deniyor, sonra uzun ve şüpheli bir sessizlik başlayıveriyor.
Biliyorum, çoğu tanıdığım düzenli olarak hekim kapılarını aşındırıyor.
Kolaylaşan sağlık hizmetleri, büyüyüp çoğalan hastaneler, çeşit çeşit ve yeni ilaçlar falan giderek çok genç yaştakileri de kapsayan şüpheleri örtemiyor…
Yoksa sağlıklı olmak bir istisna mı?
Esas olan “sağlık peşinde koşan sağlıksız insanlar” olduğumuz gerçeği mi?
Sağlık yerine, hastalıklar mı gelişip genişliyor?

***

Bütün bunlar global ve olağanüstü güncel…
“Sağlıklı yaşam” yavelikleriyle artık kimseyi oyalayamıyor.
Dev şirketlerin, Dünya Sağlık Örgütü politikalarının ötesinde bir “sade insan” gerçeğinden söz ediyorum.
İnanılmayacak kadar büyük paralar dönüyor ama sistemde ciddi bir yanlış olduğu şüphesi de büyüyor.

***

Ne olacak peki?
Söyleyeyim…
Sistem kendini korumak ve “sade insan”ın tedirginliğini bastırmak için yakın bir zaman dilimi içinde piyasaya “mucize ilaçlar” sürecek…
Ağzımıza çalınacak bir parmak bal…
Yatışacak mıyız?
Kapitalist sağlık ve sigorta sisteminin kendisini hiç sorgulamayacak mıyız?
Sigorta sektörü diyorum ya…
Bu işlerin kralı onlar çünkü…

***

Yeni ABD yönetimi sağlık konularına neden çok radikal bir yerden bakmaya başladı, sanıyorsunuz?
Çünkü gidecek çok yol kalmadı…
Bir ülke düşünün ki…
Ordu hizmetlerine katılmak isteyen gençlerin yüzde 77’si sağlık kontrolünden “olur” belgesiyle çıkamıyor. Kilo, ilaç kullanımı, organ hasarları ve uyuşturucu problemleri almış yürümüş…
Peki diğer ülkelerde durum nasıl?
Mesela bizim gençlerimizde hastalıkların artışı konusunda özel bir çalışma ve dikkat var mı?

***

İstiyorum ki, daha fazla geç kalmadan bu noktalara yoğunlaşalım artık…
Ve gıda konusunu baştan ele alalım.
Sağlıkla doğrudan bağlantılı çünkü…
İlgimizi Zelenski patırtısından biraz da bu taraflara doğru çevirebilir miyiz?
Ne dersiniz?

Yazı için 5 yorum yapılmış:

1. Alişan Yıldıran dedi ki:

   16 Mart 2025, 07:54

   Fevkalade yerinde bir mütalaa…

   “…yakın bir zaman dilimi içinde piyasaya “mucize ilaçlar” sürecek”;

   Güncel bir örnek, osimertinib EGFR ekson 19 mutasyonu olan hastalarda mucize sonuç veriyor, ancak evvela ilacı üreten firmanın diagnostik kitini kullanarak teşhisi doğrulamak lazım (1).

   Evvela karsinojenik olduğu bilinen aşılarla hastalığı ortaya çıkarın, sonra da sineğin yağını çıkaran sözümona modeln ama aslında TİCARİ TIP!

   Bunlara boşuna yılan yağı satıcıları denilmemiş!

   (1) https://en.wikipedia.org/wiki/Osimertinib

2. Alişan Yıldıran dedi ki:

   16 Mart 2025, 08:19

   AŞILAR KARSİNOJENİK ÇORBADIR;
   https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/2198327/

3. Enthusiastic dedi ki:

   16 Mart 2025, 08:35

   SGK’nın durumu
   https://www.yenisafak.com/yazarlar/ahmet-unlu/sgknin-faaliyet-raporundaki-aci-gercekler-artarak-devam-ediyor-4684785

4. Alişan Yıldıran dedi ki:

   16 Mart 2025, 09:41

   Haşmet bey’in filozof olduğunun resmidir;
   Sağlığımıza önem ve değer vermeye mecburuz, tamam!
   Fakat sağlığa tapınmak nedir kardeşim?
   Sağlık tapınağının rahipleri bu hâlinize bakıp ellerini ovuşturuyorlar…

5. Alişan Yıldıran dedi ki:

   17 Mart 2025, 15:41

   Heccav hoca dünkü yorumumu yayınlamayı unuttu 🙂
   Feylosof Haşmet beyin bugünkü yazısı da okunmalı…
   Dr. Harvey Washington Wiley
   https://www.sabah.com.tr/yazarlar/babaoglu/2025/03/17/cok-zor-olacak-ama-olursa

Siz de yorumunuzu paylaşın: