Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Habertürk Pazar ekinde Ayşe Özek Karasu “Cep telefofonu kadını öldürülmekten de korusun Cherie” başlıklı yazısında şunları yazmış:

“Cherie Blair geldi geçen hafta. Gelişmekte olan ülkelerde kadınları cep telefonu sahibi yaparak, statülerini yükseltmeyi hedefleyen bir hareket yürütüyor kendisi. Ve şunu öğreniyoruz: Dünyada cep telefonlu kadın sayısı erkeklerden 300 milyon geride. Uçurumu kapatmaya çalışmak iyi bir çaba tabii. Ama bir bilse, o cep telefonları Türkiye’ de kadınların hayatını daha güvenli kılmıyor, hatta bazen öldürülmelerine neden olabiliyor. …

“Türk kadını model olsun” diyen Cherie Blair’ in vakfı cep teknolojisinin kadının önünde eğitim, sağlık ve iş alanında yeni ufuklar açtığını söylüyor, düşük ve orta gelirli ülkelerde yapılan bir araştırmadan dem vuruyor. Buna göre kadınların yüzde 93’ ü cep sayesinde kendini daha güvende hissediyormuş.” 

Evet, ama yetmez! 

Bayan Blair’ in bu düşünceleri Ayşe Hanım’ ın aklına yatmamış haklı olarak. Örnek olarak da Düzce’ de bir erkekle mesajlaştığı için öldürülen 17 yaşındaki kızı gösteriyor.  Ben de Ayşe Hanım’ la aynı fikirdeyim ama ekleyeceğim başka hususlar da var.

BİR: Cep telefonuna sahip olmakla kimsenin statüsü yükselmez ama iş markaya, modele gelince iş değişebilir.  Pırlantalı cep telefonlarının statülere tavan yaptıracağı elbette şüphesizdir. Bu işten asıl statüleri yükselecek olanlar ise telefonculardan başkası olamaz. Bayan Blair’ in bilerek veya bilmeyerek cep telefonu reklâmı yaptığını veya en azından onların telefonlarına “yağ sürdüğünü” düşünüyorum. Bayan Blair’ in olmasa bile vakfının cep telefoncularla ilişkileri mutlaka iyice araştırılmalı (mesela bunların telefonları dinlenebilir); vakfa kimlerin ne amaçla ne miktarda bağışlar yaptığı açıklanmalıdır. 

İKİ:Kadınların “cep” sayesinde kendilerini güvende hissediyor olmalarına bir şey diyemem, olabilir. Ama acaba neden? Telefon sayesinde hemen polise ulaşabilecekleri için mi yoksa ellerinde karşılarındakine fırlatılabilecek hazır bir nesne olduğu için mi? Ceplerin eğitim, iş ve sağlık alanlarında yeni ufuklar açıyor sözü ise palavradan öte bir şey değil. 

ÜÇ: Cep telefonuyla mesajlaşmanın sebep olduğu olumsuzluklar yanında “Gene çok konuşmuşsun, fatura yüksek geldi” gerekçesiyle de en azından dayağa davetiye çıkarması da mutlaka hesaba katılmalıdır. Doktorum diye ukalâlık edip Dünya Sağlık Örgütü’ nün cep telefonlarını muhtemel kanserojenlerden saydığını hiç söylemiyorum bile.

Siz de yorumunuzu paylaşın: