HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
EY AHMET HAKAN, AL SANA TÜKENENLERDEN BİR DEMET!
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Ahmet Hakan çoğu zaman olduğu üzere, olaylara at gözlüğü ile bakmayı seviyor, etrafında olanı biteni görmüyor.
Bu sefer de “Canan Karatay’ ın tükenişi” diye saçmalamış.
Bu millete şekerden, mısır şurubundan, trans yağlardan, işlenmiş tahıllardan, kimyasal katkı maddelerinden yani kısaca işlenmiş yiyecek ve içeceklerden uzak durmayı ve “adam gibi beslenmeyi” öğreten Karatay Türk milletinin gönlünde elinde kelle paça çorbası, tüm haşmetiyle oturmaktadır.
Herkesin olduğu gibi onun da yanlış, eksik veya maksadını aşan ifadeleri olabilir.
Ey Ahmet Hakan, tek bir örnek üzerinden bu milletin beslenme kaderini değiştiren, tabuları yıkan Karatay’ ı karalayarak aşağılayarak, malum çevrelerin ekmeğine yağ sürdüğünün ama o sürdüğün yağın margarin olduğunun farkında mısın acaba?
Sen hiç merak etme, Karatay tükenmez!
Biz Karatay’ dan razıyız, Allah da ondan razı olsun.
SEÇME SAÇMALAR
Al sana tükenenlerden bir demet!
PROF. DR. ALPAY AZAP:
“Koronavirüsten korunmak için bu maskelere ihtiyaç olmadığı gibi, bu maskeleri gereksiz kullanmak yalancı güven duygusuna sebep olur. Maske takan kişi korunuyorum zannederek, el yıkama ya da diğer hijyen, korunma yöntemlerini ihmal edebilir.”
“Bizi sevindiren bir bulgu da hala en çok vaka sayısı ve ölümlerin Çin’le sınırlı kalması. Diğer ülkelerde vaka sayılarında dramatik artışlar söz konusu değil. Bu da salgının kontrol altına alınması konusunda ümitlerimizi artıran bir bulgu.” (2).
PROF. DR. GÖKHAN AYGÜN:
“Bu salgın sürecinde yeniden koronavirüsten bir mutasyon, bambaşka özelliklere sahip, çok hızla yayılabilen ve farklı seyredilebilecek bir virüs beklentimiz yok“. (2).
PROF. DR. ÖNDER ERGÖNÜL
“Tepe noktasının 50-60 binden aşağı olmayacağı çok açık şu anda. Yani 75 bine kadar ulaşabilir vaka sayısı. Bu artıştaki kırılmanın tek yolu var. O da hastaların tedavi edilmesi ya da aşı bulunması değil.”
“Pandemi yani Çin’deki gibi bir yayılmanın diğer ülkelerde olması söz konusu değil. Daha önce bu hastalık neden yoktu? Daha önce bilinmiyordu.” (2).
ATEŞ KARA
“Çok değişiklik göstermeyen sabit bir virüs olsa bunun aşısını geliştirmek genellikle 2 ila 5 yıl içerisinde olabilir. Ama bu virüs kendisini değiştirebilen bir virüs. Yani bugün bulacağımız bir aşı en iyi ihtimalle 4-5 yılda bizim kullanımımıza gelir. Ama sadece bunun için etkili olur, bir değişecek koronavirüste gene etkinliği olmayacaktır.” (3).
MEHMET CEYHAN
BİR: Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu: “Mehmet hocam önceden maske takılmasın diyenlerdendiniz. Şimdi takın diyorsunuz. Bilim mi değişti, siz mi anlayamadım. Yani bulaşıcı üst solunum yolu enfeksiyonlarında en basitinden maske takmıyorsunuz öyle mi? Bu ne biçim enfeksiyon kontrolüdür hocam… keşke benden önce takın deseydiniz. Ama yanıldınız diğerleri gibi. O nedenle dediklerinizin benim için hiç bir önemi yok.” (4).
İKİ: “Cerrahi Maskeler sağlık bir kişinin gelecek bir mikroptan korumak için imal edilmedi. Maskenin üzerindeki delikler koronavirüsün 7 kat büyüklüğünde. Maskenin üzerine öksüren bir kişinin damlacığı konduğunda damlacık kurur ve virüsü içinize çekersiniz” (5).
ÜÇ: Bugün kafe ve restoranlara bırakın maske ile girmeyi kapıları günlerdir kilitli ama salgının rehavet döneminde üç “bilim” insanı (Mehmet Ceyhan, Necmettin Ünal, Kemalettin Aydın) yemek masası etrafında birbirlerine çok yakın otururken bile maske takmaya gerek duymadan sohbet ediyorlar, poz veriyorlar (6).
DÖRT: “Benim düşündüğüm; aşının uygulanabilir hale gelip uygulanması yüzde 5 olasılık. Ben bu salgının kontrol altına alınmasından önce böyle bir uygulamanın olacağına çok yüksek ihtimal vermiyorum. Muhtemelen aşı çıksa bile salgın özelliğini yitirir diye tahmin ediyorum.
Aşı çok rahat bulunabilecek, istenen özellikte olacak bir şey değil, oldukça zor bir iştir aşı. Tedavi çok daha kolay. Belki ondan çok daha önce belki sonbaharda etkili bir tedavi veya etkili bir ilaç bulunabilir. Benim düşündüğüm olasılık, aşının uygulanabilir hale gelip uygulanması yüzde 5 kadar.” (7).
BEŞ: 65 yaş üstü ve 20 yaş altını evlere kapatmanın, salgını artırdığını sonradan fark ettik” Sayın Profesör, sonradan fark edeceğiniz daha çok husus var. Hatta yüreğiniz varsa toplumdan özür de dilerseniz. (8).
ALTI: Bu daha başlangıç! Birkaç ay sonra maske ısrarımız hatalıydı, aslında maske korumuyor aksine hastalık üretiyormuş. Kapanmalar faydasızmış toplumun canına okuduk, ekonomiyi bitirdik. Nihayet aşılar da aslında ise yaramıyormuş, hata ettik, DSÖ’nün gazına geldik diyebilirsiniz.
Maske konusunda Mehmet Ceyhan’ın taban tabana zıt iki ayrı konuşması. Bilim böyle bir şey mi; “dün dündür bugün bugündür!” (9).
TEVFİK ÖZLÜ
“Normalde virüsler maskeden geçer. Virüsün partikülü son derece küçüktür ve maskenin deliklerinden, kenarlarından geçer. Çünkü cerrahi maskeler yüze tam sıkı olarak oturmaz. Nefes aldığınız zaman havadaki virüsler oradan geçer” (8).
ESİN ŞENOL
“Hasta olup aksıran, hapşıran kişinin 1-2 metre yakınında, 15 dakikadan uzun kalmayan kişinin maske takmasına gerek yok. Bu da normal maske olmalı. Takılırken, atılırken çok dikkatli olunmalı. Aksi halde, ortalığı “enfekte materyal ” çöplüğüne çevirip, grip gibi başka virüslerin yayılımına ve huy değiştirmesine yol açarız.” (9).
Kaynaklar:
2. https://www.haberler.com/elazig-koronavirus-icin-maske-kullanmak-gereksiz-12884881-haberi/
3. https://twitter.com/braveryy/status/1345235212318502912?s=20
5. https://twitter.com/thecomplotheory/status/1275012609440440321?s=20
8. https://twitter.com/Mehmetali_Onel/status/1379732152124850180?s=20
9. https://twitter.com/Mehmetali_Onel/status/1379732152124850180
10. https://www.a3haber.com/2020/06/06/bilim-kurulu-uyesi-prof-tevfik-ozlu-maske-yuzde-100-korumaz/
***
Hürriyet’ te Ahmet Hakan‘ ın yazısı:
CANAN KARATAY’IN TÜKENİŞİ
PANDEMİ henüz Türkiye’ye gelmemişken…
Kendinden gayet emin bir şekilde şöyle diyordu ekranda Canan Karatay:
*
“İsrail’de hiç aşı yapılmaz. Siz hiç duydunuz mu İsrail’de aşı yapıldığını.”
*
Ve bugün: İsrail, dünyada aşılanmayı en başarıyla uygulayan ülke.
*
Şimdi Canan Karatay’ın o eski sözleri dolaştırılıyor ortalıkta…
Canan Karatay’ın itibarı, pandemiyle birlikte hayli yara almıştı. Doğru olmadığı kanıtlanmış bir bilgiyi, bu denli kendinden emin şekilde söylemesi ise… Tükenişini getirdi.
***
EK 1 (8.4.2021): Prof.Dr.Mehmet Ceyhan “Kendinize bir Pandemi Kontrol Kurulu kurun. Bu Kurul karar versin. Kurulda epidemiyolog olsun. Ama ortopedist arkadaşlarla fizik tedavici arkadaşlarla salgını kontrol etmeye kalkarsanız böyle olur” demiş. Bunu söyleyen arkadaş da çocuk hastalıkları uzmanı! Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-profdrmehmet-ceyhandan-futbol-federasyonuna-ortopedist-hekimlerle-salgin-kontrol-etmeye-kalkarsaniz-boyle-olur-11-681-95207.html
***
EK 2 (13.4.2021): CNN Türk’te Başak Şengül moderatörlüğünde yapılan Akıl Çemberi programına katılan konuklar arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Mehmet Ceyhan yer aldı. Koronavirüs salgınıyla ilgili yaptığı açıklamalarla dikkat çeken Ceyhan, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı sokağa çıkma yasağının yanlış olduğu belirtti.
“65 yaş üstü ve 20 yaş altı yasağı yanlıştı”
“Biz de sonradan anladık ki, 65 yaş üstü ve 20 yaş altına yasak koyarak, onları evde kapalı tutmak aslında salgının seyrini olumsuz etkileyen bir olay.” diyen Ceyhan, nedenini şöyle açıkladı:
“Bu, bulaşı arttıran bir faktör”
“Çünkü biz her ne kadar “Onlar riskli grup, onları koruyalım.” dediysek de eğer evden bir kişi çalışmak zorunda olduğu için dışarı girip çıkıyorsa, sonra o kişi akşam eve dönüyo. Ve siz kapalı bir ortamda o insanları bir arada tutmaya zorluyorsunuz. Bu bulaşı arttıran bir faktör.”
***
Hocam sen gazeteci olacak adammışsın ya helal olsun
2017 yılında yapmış olduğum grip aşısının yararı yok, konuşmamı spekülasyon ile 2021 yılına kaydırmış.
Tükenmişliğinin resmidir ve de kanıtıdır!
Canan Karatay diye yazmadığı günler, Canan Karatay’ın reklamını yapmadığı günler çok okunmadığının göstergesidir.
Sağ olsun reklamın iyi ya da kötüsü olmaz. Nedense bensiz yapamıyor zavallı.
Tam da Ahmet Hakan’a yakışan biçimde bir maniplasyon. Meğerse 4 sene evvelki grip aşısyla ilgili sözlerini bugün sanki korona için söylenmiş algısı yaratarak yazmış. Çok yazık. Bu adam nasıl genel yayın müdürü bu nasıl amiral gemisi gazete???
Evet, İsrail şu anda nüfusa nisbetle en fazla aşı yapan ülke durumunda.
Ancak bu aşıların şu anda bile bütün yaş gruplarında ve yaşlılarda hospitalizayon ve ölüm oranlarına bakıldığında etkili OLMADIĞI görülüyor;
https://ourworldindata.org/vaccination-israel-impact
Yeni mutasyonların nüfusa nasıl tesir edeceği, bir sonraki yıldaki yeni mutasyonlara nasıl cevap husule geleceği, tıpkı grip aşılarında olduğu gibi her sene aşı olmak gerekeceği, aşıların tabiatı itibarı ile kanser vakalarında ne kadar artışa yol açacağı ve ülkenin tarihi gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Ayrıca elimizde yan etkiler ve coivd geçirenlere aşı yapılıp yapılmadığına dair bilgi de yokdur.
Dokuz milyonluk nüfusunun %25’i non-jewish, kalanlarında mühim bir kısmı antisionist olduğuna göre bu aşı kampanyasının neticesini merakla bekliyorum.
Nur içinde yatsın rahmetli Ahmet Aydın hocanın taş devri diyeti kitabında bir sözü vardır. “Bilim adamı olmanın bir bedeli vardır. Bu bedel neyse onu öderiz ama vergileri ile bizi finanse eden halkı satmayız.” Ahmet hocanın, Canan hocanın her konuşması bir bedel ödemedir. Kendi başı derde girerken binlerce yaşamı da kurtarır. Bu bir ameliyathanede yapılabileceğinden fazlasıdır. Şu kadarını yazmayı Türk milletinin bir ferdi olarak yazmayı borç bilirim: Allah Canan Karatay hocadan bin kere razı olsun. Canan Karatay hocadan da rahmetli Ahmet Aydın hocadan da Allah razı olsun. Gerçek bilim insanları, gerçek hekimler. Ahmet Rasim hocayı da unutmamak gerekir.
Mezun olduğu yıllarda TUS’a girme zahmetine girmeden, bir ilaç firmasına kapağı atan, tarafını ve kimden destek aldığını şu yazıya atdığı imzadan görebileceğiniz bir bilimci ve hempaları Canan hocaya saldırmış.
https://science.sciencemag.org/content/341/6143/236.1.long
Biontech aşısnı üreten Almanya’da aşı oranı %4.5.
İsrail için de bu şirket aşı üretdi.
Bu işde bir bit yeniği olmalı
Bilimci 1991’de Marmara Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş!
O yıllarda öyle bir fakülte mi vardı ki?
Ahmet Hakan, erkeksen bu yazıda bildirilen tükenikleri de resimleriyle beraber köşene koy ama biliyorum yapamazsın
Her gün ekranlara çıkan gece yarılarına kadar çan çan çan konuşan bazı bilim kurulu üyelerinden uzun zamandır hiç ses çıkmıyor. Nedenini bilen var mı acaba
Saçmalamayan prof kalmadı Ararsan hepsinin böyle abuk subuk biribirinin zıddı tam aksi açıklamaları vardır. Tıppa güven kalmadı insanlarda
Ahmet hakan’ ı kaale alıp ona hiç hak etmediği bir değer verdiğinizin acaba farkında mısınız?
AHMET HAKAN SİYASET MAGAZİNCİSİDİR. HEM DE EYYAMCI BİR MAGAZİNCİ.. CANAN HOCA GAZETE ÇIKARSIN VE AHMET HAKANA YÜKSEK BİR MAAŞLA YAZARLIK TEKLİF ETSİN, GÖRÜN O ZAMAN CANAN HOCAYI NASIL SAVUNDUĞUNU..
Bir an önce aşıyı bulmamız lazım yoksa salgın biter aşıya gerek kalmaz diyen de mehmet ceyhan, bu saçmalıkları duyup siz ne diyorsunuz diye soramayan ahmet hakan da kendini gazeteci sanıyor. Bir tiyatro oynanıyor halk kimin ne olduğunu çok iyi biliyor.
canan karatay hocama herkesin selam duracağı günler çok yakın hiç merak etmeyin…