HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
YENİ HİPERTANSİYON KILAVUZU
Amerikan Kalp Derneği (AHA) ve Amerikan Kardiyoloji Koleji (ACC) 14 Ağustos 2025′ de yeni hipertansiyon kılavuzunu yayınladı.
Buna göre, sistolik büyük tansiyon 120′ den, diyastolik küçük tansiyon 80 mm Hg’ dan azsa: Normal.
Büyük tansiyon 120-129, küçük 89′ den azsa: Yüksek
Büyük tansiyon 13-139, küçük 60-89 ise: 1. evre hipertansiyon
Büyük tansiyon 140 veya yüksekse, küçük 90 veya yüksekse: 2. evre hipertansiyon
Büyük tansiyon 180 veya yüksekse, küçük 120′ den yüksekse: Ağır hipertansiyon
Biz tıp fakültesinde talebe iken tansiyon sınırları 160/100 idi ve hatta şöyle bir şehir efsanesi de halk arasında dolaşırdı:
Tansiyon her 10 senede bir 1 puan yükselir; yani 20′ li yaşlarda 120, 30′ lu yaşlarda 130, 40′ lı yaşlarda 140 gibi…
Sınırlar o zamandan beri sürekli aşağı çekiliyor ve tıp dünyası daha tansiyon gibi 100 senedir bilinen bir hastalıkta normal sınırları hâlâ belirleyememiş durumda.
⚕ 1980’lerden itibaren 140/90 standart oldu.
⚕ 2017′ de 130/80 bile hipertansiyon sayılmaya başlandı.
Her yeni kılavuzda eşik biraz daha aşağı çekildi ve bir gecede milyonlarca insan yeni “hipertansiyon hastası” oluverdi.
- 1980’ler: 140/90 sınırına inince ~15 milyon kişi daha hasta oldu.
- 2003 (JNC-7): “Prehipertansiyon” kavramıyla ~8 milyon kişi risk grubuna sokuldu.
- 2017 (ABD): 130/80 sınırıyla 30 milyon kişi bir gecede hipertansif kabul edildi.
Bu verilere göre sadece kan basıncı sınırını 140/90’dan 130/80’e indirmekle, Türkiye’de fazladan 9–10 milyon kişi hipertansiyon hastası olmaya başlıyor.
Hipertansiyon hakkında bilinmesi gerekenler
❇ Hipertansiyon çok kolay ve kısa sürede kesin teşhisi konan bir hastalık.
❇ Takibi çok kolay, artık neredeyse her evde tansiyon aleti bulunuyor. 24 saatlik kayıtlar yapmak da mümkün.
❇ Birkaç senede bir yenisi eklenen sayısız tansiyon ilacı ve ilaç kombinasyonları var.
❇ Gel gelelim biz bugün henüz hipertansiyon vakalarının yaklaşık %90-95’i idyopatik (esansiyel) hipertansiyondur, yani sebebi belli değildir. Geri kalan %5-10’luk kısım ise sekonder hipertansiyondur; yani böbrek hastalıkları, hormonal bozukluklar (feokromositoma veya hiperaldosteronizm gibi), aort koarktasyonu gibi belirli bir sebebe bağlıdır.
Gelelim neticeye
Tıptaki ilerlemelere karşılık…
Hipertansiyon sınırlarının birkaç senede bir değişiyor, kılavuzların sürekli yenileniyor, sebebi hâlâ bilinmiyor.
Neden Acaba?
Aklıma “Bir cinayette kimin menfaati varsa fail odur” sözü geliyor. Ne dersiniz?
Kaynaklar:
https://www.jacc.org/doi/10.1016/j.jacc.2025.07.010
***
