İdrarlarında en yüksek BPA değerlerine sahip olanlarda özellikle de kalp-damar hastalıklarına bağlı erken ölüm riskinin en düşük seviyelere sahip olanlardan %49 fazla olduğu tespit edildi. Bu ürünlerden tamamen uzak kalmak mümkün değil ama bilhassa içecek ve yiyecek kaplarında BPA’ sız olanları tercih etmek BPA alımını ciddi şekilde azaltabilir.

Endocrinology isimli tıp dergisinde yeni yayınlanan bir araştırma EFSA’ ya adeta tokat gibi cevap veriyor. Araştırmaya göre, gebelikte maruz kalınan bisfenol A (BPA) oksidatif strese yol açarak çocukta erişkin yaşa geldiğinde diyabet, kalp-damar hastalıkları gibi ciddi sağlık problemleri riskini artırıyor.

Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu (EFSA) , bisfenol A’ nın (BPA) bugünkü maruz kalma seviyelerinde tüm yaş grupları için emniyetli olduğunu açıkladı. EFSA yetkilileri, BPA’ nın insan sağlığına zararlı olduğunu gösteren araştırmaları nasıl okudular, nasıl değerlendirdiler anlayamadım. EFSA, yakında BPA’ nın vitamin olduğunu bile ilan edebilir, şaşırmayın.

Bisfenol A, biberon ve bebeklerde bardaklarında 2 sene önce yasaklanmıştı. Anne karnında veya emzirme sırasında hormon bozucu kimyasal bisfenol A’ ya maruz kalan yavru farelerde karaciğer kanseri geliştiği gösterildi. “Bisfenol A güvenli bir kimyasaldır, bazıları insanların kafasını karıştırıyor” diyen kimya endüstrisine duyurulur.

Kimya endüstrisi zararlı olmadığını iddia ededursun, bisfenol A’ nın (BPA) sebep olduğu veya tetiklediği hastalık listesi her geçen gün kabarıyor. Farelerde yapılan araştırmada BPA’ nın migren ataklarını tetiklediği ortaya çıktı. Her zamanki fikrimi tekrarlıyorum: Yiyecek ve içecek kaplarında BPA kullanılması yasaklanmalıdır.