HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
AŞI PITIRCIKLARI VE YALANLARI
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Değerli bilim adamı PhD Korcan Ayata’ nın bu tivit dizisi de Kovid aşılarıyla ilgili hakikatleri açık ve net olarak özetliyor. Ben çok istifade ettim.
Bu dizi sayesinde literatür “aşı pıtırcıkları” mefhumu ile de tanışmış oluyor.
***
Korcan Ayata‘ nın tivit dizisi:
Pfizer’ın, aşılarının bulaşıcılığı önleyip önlemediğine yönelik bir çalışma yapmadığını itiraf etmesi herkesi çok şaşırttı ve akabinde öfkelendirdi. Aslında aşı üreticileri resmi ağızdan “bulaştırıcılığa karşı” etkiden hiç bahsetmedi, makalelerde buna değinmedi.
Aşıyı geliştiren bilim insanları, hangi virüse karşı aşı tasarladıklarını, bu virüsün vücuda ve hücrelere nasıl girdiğini, bağışıklık unsurlarının buna nasıl cevap verdiğini, enfeksiyonun nasıl geliştiğini ve sonuçlandığını tüm detaylarıyla biliyorlar.
Yani şirket bünyesindeki bilim insanları, virüs özellikleri, kullandıkları aşı teknolojisi ve aşı uygulanış biçimi çerçevesinde bu aşının bulaşıcılığı ASLA önleyemeyeceğini zaten biliyor. Bu deney yapılmasını gerektirecek bir durum değil. O yüzden yapmamışlar, yaptık dememişler.
Ticari bir şirketlerin ürünü daha kârlı ve daha da çok satmaktan başka bir amacı yok. “Bir aşı geliştirdik ama bulaşıcılığı önlemez” demiyor, “%95 etkili” diyor. “Çok güvenli” demiyor, “uzun vadeli güvenliği bilinmiyor” diyor. Yasal yükümlülük almak istemiyor.
Aşı şirketlerinin tüm olaylar zincirinde sorumluluğu ve hataları olsa da ben onları 4. sıraya koyuyorum. Sırasıyla bu skandal sürecinin ilk 3 sırasındaki sorumlularını yazıyorum.
Bu ürüne biz doğrudan ulaşamıyoruz. Ülkelerin ilaç denetleme kurumları, sağlık bakanlıkları ve ilgili birimler aşının getirilip uygulanması için onay veriyorlar. Bu aşamaya dahil olan yetkililer “aşınız bulaşıcılığı önlüyor mu” diye sormaz ise, şirket asla bundan bahsetmiyor.
Eğer sorulmuş ise, şirket hayır demez, ilgili deneyin henüz yapılmadığı ve yapılacağını söyler. Her halükarda ülke yetkilileri bulaşıcılığı önleme konusunun havada olduğunu bilirler (tabi doğru soruları sormayı becerebildilerse).
Tabi ki bu kurumların karar aşamasında görevli olanların, aynı aşı geliştirme aşamasında çalışanlar gibi bilgili olmaları gerekir. En doğru soruları bu uzmanlar sorar ve aşının potansiyelini ortaya çıkarırlar. (1 Numaralı sorumlu gurubu)
Sırada yetkin kurumların aşıyı uygulama politikası devreye giriyor. Kimlere öncelik tanınacak, kimlere yapılacak? Risk grubu kim? Kime zorunlu olacak. Sonuçta hastalık riski fazla olan ileri yaş grupları, kronik hastalar ve sağlık çalışanları öncelikli oldu.
Hastalığı ağır geçirme ve sonrasında can kaybı riski yüksek kişilere faydalı olma potansiyeli olan bir aşının, hızlı bir şekilde uygulanabilir hale getirilmesi genel toplum sağlığı açısından son derece önemli bir adım oldu. Bu yüzden aşı kampanyası hızlı başladı.
Bu noktada (2020 sonu) mevcut tüm Covid aşıları hakkındaki gerçekler şunlardı:
1-Hastalığı önleyemiyor.
2-Bulaşıcılığı durduramıyor.
3-Acil kullanım onayı var.
4-Faz3 henüz sonuçlanmadı.
Tabi bu gerçekleri politikacıların, sağlık otoritelerinin, medyanın ve mümessil doktorların söylemediğini çok iyi biliyoruz. Hatta tam tersini bağıra bağıra haykırdıklarına hepimiz şahidiz. Bunlara kısaca PITIRCIK diyeceğim. (2 Numaralı sorumlu grubu)
Bu noktada farklı firmalar tarafından üretilmiş aşılar, farklı ülkeler tarafından kabul görüp görmemeye başladılar. Bazı ülkeler bazı aşıları yok saydı. Bazı pıtırcıklar ben o aşıyı olmam, ötekini getirin diye trip attı. Aşı üzerinde ekonomik çıkar savaşı yapılıyordu.
Pıtırcıklar, yıllardır alıştığımız, güvendiğimiz, en etkili ve ucuz toplum sağlığı çözümü olan AŞI ismini arkalarına alarak Covid aşıları için kullandılar. Faz3’ün sonuçlarının yayınlandığı ve aşının onay aldığı yalanıyla, şu kadar % aşı olursak pandemi biter dediler.
Pıtırcıklar, faz çalışması eksik, denenmemiş yeni teknolojiye sahip ve en önemlisi bulaşıcılığı önlemeyen aşıyı olmayanların, her türlü anayasal hakkının kısıtlanması için akıl almaz önerilerde bulundu. Dayatmaya itiraz eden herkese aşı karşıtı dediler. Hepimiz oradaydık!
“Aşı olunca hastalanmayacaksınız, bulaştırmayacaksınız, hastaneye yatmayacaksınız, yoğun bakıma girmeyeceksiniz, ölmeyeceksiniz!“ Bu yalanı baz alarak insanlara akıl almaz baskılar yaptı. Şimdi ise “aşıların bulaşıcılığı önleyeceği söylenmedi” yalanını söylüyorlar.
Bu pıtırcıklar, gerçekler ortaya çıkınca, eskiden “söyledikleri” yalanlar için, “söylemedik” yalanına başvurdular. Yalancının mumu yatsıya kadar yandı ama profesyonel yalancılar “sönmedi ki, sönmedi ki” diye hâlâ yılışık yılışık geziyor.
Tüm bu dayatma ve hukuksuzluklara sesini çıkarmayan, çeşitli sebeplerle yalancılara karşı çıkmayanlar veya çıkarları gereği onlarla saf tutanlar da takkeyi önlerine koyup düşünmeye başlasınlar. (3 Numaralı sorumlu gurubu)
Halktan açık açık özür dilemediğiniz sürece sizi dikkate almayacağım, adam yerine koymayacağım. Yazdığınız bilim dışı zırvalarla dalga geçeceğim. Unutmayacağım ve unutturmayacağım. Gelecekte de bilimi ayaklar altına alma cüretini gösterdiğinizde yine karşınızda olacağım.
Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1581662963093491712?s=20&t=yBqGwAE9Oy2cw6SlWVRNmg
***
EK 1 (16.10.2022): KORCAN AYATA “İstediğimiz kadar hızlı aşı, tedavi, ilaç falan geliştirelim, bunlarla asla yarışamayız! Wuhan virüsüne Omicron spike proteini eklemişler, hem aşıdan kaçıyormuş, hem de Omicron’un hafif geçtiği insan ACE2’sine sahip deney farelerinin %80’ini öldürüyormuş.” biorxiv.org/content/10.110
Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1581348295976157184?s=20&t=yBqGwAE9Oy2cw6SlWVRNmg
***
EK 2 (16.10.2022): KORCAN AYATA “Pek alışık değiliz ama bu sefer Eric’ten mânâlı bir mesaj var. Burun/solunum aşıları faz3 aşamasına gelmiş. Hatırlatalım: Bunlar gerçek faz3, öyle ittirilmiş, kaktırılmış değil. Çin ve Hindistan bu işi becerirse deneysel mRNAlardan kurtuluruz.”
Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1581355474620125184?s=20&t=yBqGwAE9Oy2cw6SlWVRNmg
***
EK 3 (16.10.2022): FATİH ALİ CANLI “Virüsü kapatması yapacaktı olmadı “
HALUK VAHABOĞLU “İnsan gördüğü kadarını algılar Bu tipi bir hücreye kapatıp herkesi hücreye kapattık diyeceksin Allah akıl fikir versin diyeceğim de artık çok geç”
Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1581675150164258816?s=20&t=yBqGwAE9Oy2cw6SlWVRNmg
***
EK 4 (17.10.2022): Araştırma, aşı öncesi çocuklardaki Kovid Enfeksiyon Ölüm Oranı daha önce ileri sürülenden daha düşük olduğunu, yetişkinler için griple aynı ve çocuklar için gripten çok daha düşük olduğunu gösteriyor.
Enfeksiyon Ölüm Oranı yaşlı olmayan kişilerde AŞILAMA ÖNCESİ ileri sürülenden daha düşüktü.
0.0003% – 0-19yrs
0.003% – 20-29yrs
0.011% – 30-39yrs
0.035% – 40-49yrs
0.129% – 50-59yrs
0.501% – 60-69yrs
Aşı öncesi dönemde Kovid’li yaşlı olmayan kişilerin hayatta kalma oranı
%99,9997 hayatta kalma oranı – 0-19 yaş
%99,97 hayatta kalma oranı – 20-29 yaş
%99.989 hayatta kalma oranı – 30-39 yıl
%99.965 hayatta kalma oranı – 40-49 yaş
%99.871 hayatta kalma oranı – 50-59 yıl
%99.499 hayatta kalma oranı – 60-69 yıl
Makale: Age-stratified infection fatality rate of COVID-19 in the non-elderly informed from pre-vaccination national seroprevalence studies
Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2022.10.11.22280963v1
***
EK 5 (17.10.2022): Savcı EYÜP AKBULUT’ un açıklaması:
Hakikati sorguladığı ve açıkladığı için açığa alınan Eyüp Savcı gibi bir tane Savcı çıkmadı.
Artık ….#SavcılarAsılarıSorgulasın
İstiyoruz!!! pic.twitter.com/cOjP8jX32A— Seda artu (@seda_artu) October 11, 2022
Kaynak: https://twitter.com/seda_artu/status/1579930220899229697?s=20&t=Q41VzKeGhceWhpuLMzAdZg
***
EK 6 (21.10.2022): ERKAN TRÜKTEN “Bu Bir Dezenformasyon Yasası Duyurusudur!”
Bu Bir Dezenformasyon Yasası Duyurusudur! pic.twitter.com/US25hDD75m
— Erkan Trükten 🇹🇷 (@ErkanTrukten) October 20, 2022
Kaynak: https://twitter.com/ErkanTrukten/status/1583043468116779009?s=20&t=SDbCHpeKUkfNut6bkD1RKQ
***
EK 7 (1.4.2023): Kovid aşısı yorgunluğu=Algılanan yük veya tükenmişlik sebebiyle aşı bilgi veya talimatlarına karşı isteksizlik veya eylemsizlik 21 Mart 2023 itibariyle, Amerikalıların sadece %16,4’ü güncellenmiş destek dozlarını kullanıyordu. Çok korkutma geri teper!
Kaynak: https://www.foxnews.com/health/covid-vaccine-fatigue-study-explores-many-refusing-booster-shots
***
EK 9 (14.2023): Kovid aşıları hakkında gerçekler gün yüzüne çıkıyor. Aşıların ciddi zararları sistematik olarak gözden geçirildi.
Kaynak: https://brownstone.org/articles/serious-harms-of-the-covid-19-vaccine-a-systematic-review/
***
UNICEF’ e göre Covid-19 döneminde dünya genelinde çocuk aşılarına olan güvenin azaldı, düzenli aşısı yapılamayan çocuk sayısı 67 milyona yükseldi. Pandemi “bilim adamları” (!) sayesinde en büyük darbeyi “gerçek aşılara” vurdu. Bunu böyle bilin. sozcu.com.tr/2023/saglik/un
***
EK 10 (29.4.2023): İsrail’den yeni araştırma: Çocuklara yönelik Kovid aşıları hiçbir koruma sağlamıyor ve zararları yararlarından ağır basıyor.
Makale: Hybrid immunity against reinfection with SARS-CoV-2 following a previous SARS-CoV-2 infection and single dose of the BNT162b2 vaccine in children and adolescents: a target trial emulation
Kaynak: https://twitter.com/DrEliDavid/status/1652373118449512461?s=20
***
EK 11 (19.6.2023): Burada yine bir biyoloji ve immünoloji dersi vermem gerekiyor. 1 Normal şartlarda IgG antikorlar kan dolaşımında bulunur. Solunum yolları mukozasında ise ağırlıklı olarak IgA vardır.
Solunum yolu mukozasında, kana kıyasla, IgG antikor konsantrasyonu sadece BİNDE BİR kadardır. Mukozanın kimyasal ve biyolojik yapısı IgG antikorların degrade olmasına sebep olur. IgA antikorlar ise bu ortama dayanıklıdır. Bunlar 50 yıllık bilgiler. Detaylar için:
Bunları bilenler, kasa yapılan aşı ile üst solunum yolunda hastalık ve bulaşıcılığın engellenemeyeceğini hiç tereddüt etmeden söyledi. Bu sırada pandemi medyası ve onun sahte yüzleri ise Covid mRNA aşılarının bulaşıcılığı tamamen engellediğini iddia ettiler.
Bu iddialarını destekleyen bilimsel yayınlar bile vardı. Peki olmayacak bir şeyin nasıl bilimsel makalesi olabilir? Cevabı basit, daha aşıları taze olan bireyler seçersiniz, bira cımbızlama, biraz eğip bükme, üzerine politik güç ve sponsor ile istediğiniz yayını basarsınız.
Peki kas içi Covid aşılarının bulaşıcılığı önlemesi mümkün mü? Evet mümkün. 3-4 hafta ara ile trilyonlarca spike kodu içeren mRNA enjekte ederseniz, buna karşı fizyolojik sınırın üzerinde IgG antikor üretilir. Bunlar damarlardan taşıp dokulara sızar, solunum yollarına da sızar.
Bu çok kısa süreli (haftalar) ve kesinlikle sürdürülebilir olmayan bir durum. Bu yüzden sözde “bilimsel” makaleler ve sözde “uzman” kişiler net bir şekilde yanıldılar. Gerçek yaşam verileri, gerçek bilim ile uyumluydu. Aşılılar da hastalığı bulaştırıyordu.
Diğer yandan yüksek miktarda spike protein ve fizyolojik sınırların üzerinde üretilen, tüm dokulara sızan IgG tehlike sinyaliydi. Adına ister LongCovid, ister LongSpike veya ister ağır aşı yan etkisi diyin, bu durumların hepsinin başlıca sebebi budur.
“Antikorunuz bol olsun” deyişi de, bu paralelde çok da iyi niyetli bir söylem değildi. Kanlarını gereksiz yere, kısa aralıklarla ve defalarca spike ve spike antikoru doldurmanın bedelini ödeyen milyonlarca insan yarattılar.
Bilimsizler, yere göğe sığdıramadıkları Covid aşıları iddia ettikleri gibi bulaşıcılığı önlemeyince, bunu varyantlara bağladı. Spike değişmiş de, bu yüzden aşılar yeni varyanta karşı etkisiz kalıyormuş Bilimsizler, bu söylemleriyle bilgisiz olduklarını bir daha gösterdiler.
Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1670736452441763840?s=20
***
EK 12 (5.9.2023): ÖZCAN YÜCEL “Bahsettiğiniz çalışma bağımsız bir kuruluş tarafından yapılmamıştır. Araştırmanın ortalama takip süresi sadece 6 hafta idi. Çalışmanın tüm masraflarını Pfizer karşıladı. Dünya çapında hiçbir bağımsız plasebo kontrollü çalışma yapılmamıştır. Aşının çok etkili olduğunu iddia ederek çalışmayı hemen durdurdukları gibi plasebo grubunu da arayıp onlara da aşı da yaptılar. Böylece kimse iki grup arasındaki farkı göremeyecekti. İşlenen suç çok büyük ve organizedir. Son olarak dünya çapındaki milyonlarca doktorun %1’i bile bu çalışmayı okumamıştır. Yalnızca CDC’nin tavsiyelerine uymayı seçtiler.”
Kaynak: https://twitter.com/drozcanyucel/status/1698886474240798890?s=20
***
EK 13 (14.8.2024): Gerçek anlamda “aşı karşıtı” ve “doktor düşmanı” bulmak istiyorsunuz, doktor kılıklı ilaç mümessillerine ve onların özellikle pandemi sürecinde insanlara yaptıkları aşağılayıcı ve baskıcı muameleye bakın. İşte bu yüzden doktorlara ve aşılara olan güven dibe vurdu.
ABD’de 443 bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, 2020 Nisanında doktorlara ve hastanelere olan güven %71.5 iken, bu oran Ocak 2024’te 40.1 ‘e düştü.
Bu düşüşün benzerinin Türkiye’de de yaşandığına emin olabilirsiniz.
“Gel seni de entübe edelim, he he” diye tepki koyan ergen acil serviscisinden; çok saygılı bir şekilde aşıları sorgulayıp fikrini soran takipçisini aşağılayarak bloklayan agresif teyzelere kadar herkesin bu güven çöküşünde rolü var.
Tabi umurlarında değil; çünkü onlar Pfizer gibilerden beslenmeye devam edecekler ta ki bir gün şişman kadın şarkısını söyleyinceye dek.
JAMA: ABD’li yetişkinlerle yapılan bu anket çalışması, Kovid-19 salgını sırasında hekimlere ve hastanelere olan güvenin azaldığını gösteriyor. Düşük güven seviyeleri aşı yaptırma ihtimalinin azalmasıyla ilişkili olduğundan, güvenin yeniden tesis edilmesi bir halk sağlığı zorunluluğu olabilir.
Kaynak: https://jamanetwork.com/journals/jamanetworkopen/fullarticle/2821693
Makale: Trust in Physicians and Hospitals During the COVID-19 Pandemic in a 50-State Survey of US Adults
Kaynak: https://x.com/acikistihbarat/status/1823467945651265931
***
Çok güzel bir yorum.