Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Cep telefonlarının bilinçsiz ve uzun süreli olarak kullanımının özellikle çocuk ve hamile kadınların sağlıklarını büyük risklere soktuğunu ve bunun için mutlaka ciddi tedbirler alınması gerektiğini ifade eden pek çok yazı kale aldım.

Bugün Cumhuriyet gazetesinde Şükran Kıraç imzasıyla yer alan haberi okuyunca da yazdıklarının dikkate alındığını gören bir hekim olarak çok mutlu oldum.

“Selocanlar için perde kapanıyor” başlıklı haberde Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi’ nin cep telefonu reklâmlarındaki sınırsız konuşma vurgusunun halk sağlığı için zararlı olduğunu ve reklamlarda çocukların oynatılmasının engellenmesi gerektiğini belirttiği bildiriliyor.

Dünya çapında salgın var!

Bugüne kadar gelmiş geçiş tüm virüsleri kıskandıracak boyutlarda bir cep telefonu salgınıyla karşı karşıyayız.

Ceplerin ne kadar işe yaradığını, hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını biliyoruz ama diğer taraftan da bilinçsiz ve aşırı kullanımının başta beyin kanserleri olmak üzere pek çok hastalığa yol açabileceğini gösteren araştırmaların sayısı hızla artıyor.

Bundan 60-70 sene evvel de sigaranın akciğer kanserine sebep olabileceğine dair çok az bilgi vardı ve ancak milyonlarca insan bu yüzden hayatını kaybettikten sonra sigaranın yasaklanması gündeme geldi.

Aynı durum bence cep telefonları için de geçerli. İş işten geçtikten on binlerce, yüz binlerce insan beyin kanseri olduktan sonra tedbir alacağımıza şimdiden harekete geçmenin tam zamanı olduğu kanaatindeyim.                                                                                                                                                                                                                                                                        

Çocuklar büyük risk altında

Beyin tümörü bakımdan, özellikle çocuklar büyük risk altında. Cep kullanma yaşının anaokulu seviyesine indiğini, elektromanyetik alan yaratan aletlerin daha da artacağını göz önüne alacak olursak çocuklarımızın beyin tümörü için ne büyük bir risk altında oldukları apaçık ortaya çıkıyor.

Buna bir de, çocukların kafataslarının erişkinlere göre daha ince olmasını (bu daha fazla radyasyona maruz kalmak demek) ve çocuklarda bölünen hücrelerinin daha çok olmasını (bu, bölünen hücreler kanserojen faktörlere daha duyarlı demek) da eklerseniz tehlikenin büyüklüğü daha iyi anlaşılır.

Dünya Sağlık Örgütü’ nün çok kısa bir süre önce cep telefonlarını muhtemel kanserojenlerden biri olarak ilan ettiğini unutmayalım.

Avrupa cep telefonuna karşı

Zaten İsviçre, Almanya, Fransa, Finlandiya, İsrail ve İngiltere hükümetlerinin yanı sıra Avrupa Parlamentosunun çocuklar için cep telefonu kullanımının kısıtlanması, telefonda aramaları kısa tutmak gibi birçok tedbir aldığını biliyoruz.

Fransa 12 yaşın altındaki çocukları cep telefonu kullanmaya teşvik eden ve çocukları kullanan cep telefonu reklâmlarını yasakladı.

İngiltere’de son 10 yılda, 16 yaşın altında cep telefonu kullananların sayısının iki kat artmasına karşılık, okullarda cep telefonu kullanımı 16 yaşın altındaki çocuklara yasaklandı.

Evet, ama yetmez!

Sağlık Bakanlığının çocukların cep telefonu kullanmasını özendiren reklâmlara ve çocukların bu reklâmlarda rol almalarına kesin yasak ve cezalar getirilmesi çok yerinde ama kesinlikle de yeterli değil.

Aşağıdaki tedbirlerin de alınması bence çok gerekli:

BİR: Cep telefonlarının üzerine tıpkı sigara paketlerinde olduğu gibi “Sağlığa zararlı olabilir” ifadesi konmalıdır.

İKİ: Çocukları cezbeden allı-pullu renkli cep telefonları ve kılıfları yasaklanmalıdır.

ÜÇ: Çocukların okullarda cep telefonlarını üzerlerinde taşımalarına ve kullanmalarına çok özel durumlar dışında kesin olarak izin verilemelidir.

DÖRT: Toplum medya aracılığıyla cep telefonlarının kullanımı konusunda eğitilmelidir.

BEŞ: İlköğretim müfredatına cep telefonlarının kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlar ve bunların sağlığa olumsuz etkileri de eklenmelidir.

ALTI: Cep telefonlarının bilinçsiz ve sürekli kullanımını özendiren reklâmlara da izin verilmemeli, uzun süre cep telefonu kullanımını kısıtlayacak tedbirler (mesela konuşma süresi uzadıkça ücretin artması veya belirli bir süre aşıldığında telefonun kilitlenmesi gibi) getirilmelidir.

Gelelim neticeye

Haberin en iyi tarafı ise Turkcell Genel Müdürü Süreyya Civil’ in “Her zaman toplumun hem fiziksel hem ruhsal sağlığı içi en uygun ve doğru şeyleri yapmaya canı gönülden hazır olduklarını belirterek bakanlıktan gelen yönlendirmeleri yakından izleyip uygulamaya geçeceklerini” söylemesi.

Fazla söze gerek yok. Aklın yolu birdir!

Bundan 20-30 sene sonra ortalık beyin kanserlilerden geçilmez olduğunda tedbir alacağımıza gerekenler testi kırılmadan şimdiden yapılmalıdır.  

KAYNAKLAR

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=260122

http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2011/06/21/yazilar/tip-yazilari/modern-hayat

Siz de yorumunuzu paylaşın: