Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Prof. Dr. Yeşim Erbil diyor ki:

Hashimotoya bağlı şikâyetler azaltılabilir veya ortadan kaldırılabilir.

Biri size “Ben Hashimoto’yu yok ediyorum” diyorsa KAÇIN!!!

Size bir ilaç veya bir karışım verilip “hastalığınız yok olacak” deniyorsa DOĞRU DEĞİLDİR.

Biyorezonans veya homeopatik yöntemler kesin çözüm sağlamaz ancak kişi inanarak yaptırıyorsa stres kontrolü sağlanabilir. Gidenlerin bu bilinçte olması gerekir.

Tedavi olduğunuz veya takip ettiğiniz ekibin arkasında “endüstri”  olup olmadığını kontrol edin (İlaç satışları, besin satışları vs).

İyot ilacı verilip hormon ilaçlarının kesilmesi DOĞRU DEĞİLDİR. Hele yüksek doz ilaç alanlarda ciddi hipotiroidi gelişerek tehlikeli sonuçlara yol açabilir.

Türkiyede iyot eksikliği halen devam ettiği için ve hormon yapımında iyot gerektiği için doktor önerisi olmadan“iyotsuz tuz” KULLANILMAMALIDIR.

Hashimoto diyetleri denilen ve arkasında büyük bir endüstrinin olduğu beslenme programlarının sürdürülebilmesi oldukça zordur.

Temel prensip “Gluteni sınırlamak” ve “şekeri kesmek” tir. Bunun dışında herşey ölçülü olmak kaydı ile yenebilir.

Şikayetlerinizin hepsi veya bir bölümü Hashimoto’dan kaynaklanabilir ancak hepsi geçmeyebilir. Azaltılabilmesi mümkündür. Önemli olan otoimmun bir hastalık ile yaşamayı öğrenebilmektir.

Hastanın hastalığın mekanizmasını bilmesi ve hormonların etkisini öğrenmesi hastalıkla baş etme açısından en önemli konudur.

Beslenme şeklinin değiştirilmesi ve stres kontrolü en önemli konudur.

Kaynak: http://www.yesimerbil.com/hashimoto-ile-savasiyoruz/hashimoto-hastaligi-suistimal-edilebilir

Yazı için 9 yorum yapılmış:

1. Nergis Yazar dedi ki:

   11 Şubat 2018, 21:42

   Tamam bunları anladık sayın yeşim hanım ama eskiden çok nadir olan bu hastalık neden bu kadar arttı sizden bunu öğrenmek istiyoruz.

2. Coşkun Kara dedi ki:

   11 Şubat 2018, 22:37

   Laf olsun, torba dolsun, hangi hastalık edilmiyor ki bu hastalık edilmesin.

3. yeşim erbil dedi ki:

   12 Şubat 2018, 04:50

   Çevresel etkenler (ağır metal, kirlenme vb.), rafine gıdalar önemli etkenlerin başında Nergis hanım.

4. Hatice Kayım dedi ki:

   12 Şubat 2018, 07:20

   Bilmekle idrak etmenin farklı olduğunu bu yazıda bir kez daha gördüm. Iyot mu eksik hemen iyotlu tuz kullan bilgisini yapıştır. Rafine tuzlarda nemlenmemesi için kimyasal, Akışkanlik için kimyasal, beyazlık için kimyasal ve daha….
   şimdi gelelim iyota: iyot ısıya, ışığa, neme, havaya karşı hassastır. Yani bunlarla temasta kaybolur. Peki bizim tuzlarimiz nerde durur bunların hepsinin olduğu mutfakta.
   Icindeki iyotun Ne kadarından faydalanacağımiz bile belli değilken sırf iyot için alındığında Troiti zaten bozacak olan çeşit çeşit kimyasalla donatılmış iyotlu rafine tuzu kullanmak ne kadar doğru ve sağlıklı????

   Yıllar önce bütün sofralarda, yemeklerde iyotlu tuzu kullandırdilar, bunuda insanların şüphe duymayacağı sağlık yetkilileri üzerinden yaptılar sonuç ne oldu baktılar tuz insanları hasta etmeye başladı bu seferde tuz zararlı oldu günah keçisi oldu kısıtlamaya gidildi. Fazla tuzun zararlı olduğu bilgisi ortaya atıldı.

   Tuz insan için en güzel nimetlerden biridir. (Ama doğal tuz)

   Bu yazıya karşılık soruyorum turşuyu bile eriten rafine tuzun bizim vücudumuzu da eritmeyecegine dair garanti var mi???

   (Troit hastalıklarının nedenlerinden biride yıllarca kullandığımız iyotlu tuzdur)

5. Dr. Nurcan dedi ki:

   12 Şubat 2018, 08:42

   Hashimato hastalığındaki artışta fazla iyotlu tuz kullanılmasının da rolü olabilir mi, buna cevap verebilir misiniz? Bir de neden kadınlar sayın Erbil, neden, neden, neden? Erkek milleti çevresel etkenlere daha çok maruz değil mi, erkeklerden kadınlardan farklı mı besleniyor?

6. Yusuf dedi ki:

   12 Şubat 2018, 18:02

   Sayın Prof. Dr. Yeşim Erbil, sizin Hashimato ve tiroit kanserindeki artışta bilinçsizce fazla iyot kullanılmasının rolü hakkındaki düşünceniz nedir?

7. sedef dedi ki:

   12 Şubat 2018, 18:09

   Sayın hocam, kaya tuzu mu iyotlu tuz mu hangisini öneriyorsunuz? Himalaya tuzu hakkında da bilgi verirmisiniz.

8. Yeşim Erbil dedi ki:

   12 Şubat 2018, 21:46

   Östrojen hormonunun etken olduğuna dair çalışmalar var. İyot vucut için gereklidir ancak her türlü tuz az kullanılmalıdır. İyotlu tuz kullanmak iyot eksikliği için en pratik önlemdir ve tüm dünya için iyot eksikliği hala ciddi bir sorundur. Bu bir halk sağlığı sorunudur. Rafine olmayan tuzlarda da iyot yoktur veya ne kadar olduğu belli değildir. özellikle gebelerin yeterli iyot almaması düşüklere veya zeka geriliğine neden olabilir. Biz halkı uyarmakla sorumluyuz, gerisi sizlere kalmış. İyi günler dilerim.

9. Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta dedi ki:

   12 Şubat 2018, 22:45

   Bazı hastalıkların kadınlarda ve erkeklerde farklı oranlarda görülmesinde hormonların elbette etkisi vardır ama bu, bir hastalıktaki artışı izah edemez.

   Kanserden Hashimato’ ya tüm tiroit hastalıklarının kadınlarda daha sık görülmesi ve bu oranın giderek artması özellikle kadınların maruz kaldıkları çevresel etkenleri akla getiriyor.

   Ben bu çevresel etkenler içinde özellikle kadınlar tarafından çok kullanılan kozmetik, kişisel bakım ürünleri ile ev temizlik ürünlerinin büyük rolü olduğuna inanıyorum (1, 2).

   Kaynaklar:
   1. http://ahmetrasimkucukusta.com/2012/10/07/yazilar/tip-yazilari/bisfenol-a-bpa/bisfenol-a-tiroit-fonksiyonlarini-da-etkiliyor/

   2. http://ahmetrasimkucukusta.com/2017/04/17/yazilar/tip-yazilari/modern-hayat/tiroit-kanserleri-neden-artiyor-2/

Siz de yorumunuzu paylaşın: