Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Hocam ben bir ilaç firmasında çalışan bir ilaç mümessiliyim. Size bazı bilgileri aktarmak istiyorum.Öncelikle sizin dediklerinize yüzde yüz katıldığımı baştan belirtmek isterim.

Hocam dediğiniz gibi ilaç firmalarıyla doktorlar arasında yüzde %90 ında bir ticari ilişki vardır. Firmalar genelde yurtiçi ve yurtdışı kongrelere sponsor olarak doktorlarımızı bu kongrelere gönderirler.

Burada gönderirken amaç sizlerin de bildiği gibi çalıştığı firmanın ilacının reçete olarak fazla yazılmasıdır. Genelde de bu işler yapılırken belli bir kutu sayısı görüşülür.

Bu kolesterol ilaçlarının birçoğu bizim “mf” dediğimiz mal fazlalı ilaçlardır. Burada genelde rakamlarda 50+100 veya 100+250 gibi yüksek ciroludur. 

Doktorlarımızda bu kongrelere sürekli olarak gidebilmek ve diğer bazı özel istekleri için bu ilaçları yazmayı kendilerine bir görev olarak adarlar.

Hatta benim bazı bildiğim hekimlerimiz sırf bu kolesterol ödenebilme değerlerine ulaşabilmek için hastaları aç karnına değil de tok karnına ve bir hafta yağlı ye ,yumurta ye gibi çeşitli örneklerle ikna etme çabası içindedirler.

Bizim firma toplantılarımızda sürekli olarak bize angaje edilen şey doktorlarımızın bizim ilaçlarımızı daha fazla yazmasıdır.

İlaç firmaları sonuçta ticari kuruluşlardır. Onlar için sağlıktan önemli olan firmanın cirosunun sürekli artması ve satış rakamlarıdır.

İlaç Mümessilleri de sürekli baskı altındadır. Çünkü müdürlerimiz sürekli bizleri arayarak bizlere verilen hedefleri tutturabilmek adına baskı yapmaktadır. Çalışan arkadaşlarımızın çoğu da işini kaybetmemek adına sistem dışı olmaması gereken bazı işlere girişmektedir.

Buradan çıkan önemli sonuç sizin de dediğiniz gibi sırf kolesterol mu suçludur, yoksa bunu tetikleyen ilaç firmaları mı daha da suçludur.

Bize firmamızın bir toplantısında söylenen ilaç mümessilleri olmasa ilaç reçeteleme edilme oranın yüzde %60 oranında azalacağı yönündedir.

Bence devletimiz ilaç mümessillerini kendi bünyesine alsa bunları denetmen olarak tutsa inanın ilaç sarfiyatı yüzde %80 oranında azalacaktır.

Bazı bilgileri sizinle paylaşmak istedim.

Çalışmalarınızda başarılar diler, bu sistemin mağdurları olarak bizler de aslında bu durumlardan şikayetçi olduğumuzu bilmenizi istedim.

Saygılarımla…

Yazı için 3 yorum yapılmış:

1. İZZET GÜLLÜ dedi ki:

   11 Aralık 2011, 11:22

   Bir itiraf. Esasında suç duyurusu gibi bir içeriği var. Hele sözkonusu insan sağlığı. Hele ki ucunda devletin dolandırılması da var. Aama göreceksiniz bu sıradan bir beyan gibi görülüp geçilecek. Yine kimsenin kılı kıpırdamayacak.

2. İZZET GÜLLÜ dedi ki:

   11 Aralık 2011, 11:23

   Bir itiraf. Esasında suç duyurusu gibi bir içeriği var. Hele sözkonusu insan sağlığı ise. Hele ki ucunda devletin dolandırılması da sözkonusuysa.

   Ama göreceksiniz bu sıradan bir beyan gibi görülüp geçilecek yine. Yine kimsenin kılı kıpırdamayacak.

3. nazende dedi ki:

   26 Aralık 2011, 10:36

   “Bence devletimiz ilaç mümessillerini kendi bünyesine alsa bunları denetmen olarak tutsa inanın ilaç sarfiyatı yüzde %80 oranında azalacaktır” demişsiniz… devlet bünyesine giren ‘ilaç mümessillerinin’ de bu pazara girmeyeceği ne malum… doktorlar bile bu tür hediyelere aldanıp çıkarlarına göre hareket diyorsa…ilaç mümessilerininde çıkarına uygun düşecek bir formül bulunur… burda insan olan insan görevini kötüye kullanmayacak… Ahlak lazım… vadandaş uyanık olacak tek çözüm gibi duruyor..

Siz de yorumunuzu paylaşın: