Bilim dünyası hastalıkların önlenmesinde temel unsurun sağlıklı beslenme olduğunu daha yeni anlıyor. İçme sularına sirke eklenen farelerde ülseratif kolit belirtilerinin gerilediği, enflamasyon işaretlerinin azaldığı, bağırsaklardaki patolojik değişikliklerin düzeldiği ve dost bakterilerin arttığı belirlendi. Sirkenin önemini keşfeden bilim dünyasını tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Geniş kapsamlı ve uzun vadeli bir araştırmada halk arasında kolesterol hapı olarak bilinen statinlerin diyabet riskini neredeyse 2 misli, diyabet komplikasyonları riskini 2.5 misli, obezite riskini ise yüzde 14 artırdığı ortaya çıktı. Türk Dil Kurumu’ na “baldıran zehri içerim” diye başlayan sözün “statin içerim” diye değiştirilmesini teklif ediyorum.

Bazı ülkelerde emniyetli oldukları gerekçesiyle reçetesiz de satılan mide koruyucu ilaçların risklerine bir yenisi eklendi. JAMA’ da yayınlanan araştırmaya göre tüm dünyada milyonlarca insan tarafından kullanılan bu ilaçlar bunama riskini de yüzde 44 artırıyor. Bir tarafı düzelten ilaçlar vücudun bir başka tarafına zarar veriyor.

Kolesterolden zengin gıdalarla beslenme veya her gün bir yumurta yemenin kan kolesterolü ve koroner kalp hastalığı riskini artırmadığı bir kere daha tüm dünyaya ilan edildi. Bakalım “Kolesterol kalp hastası yapar” yalanını beyinlere kazıyan “kolesterol düşmanı bilim adamları” bu tavsiyelerinden vaz geçtiklerini hangi gerekçeyle açıklayacaklar merak ediyorum.

Sahte ilaç içinde etken madde olmayan ilaçtır, bir nevi plasebo olarak da görülebilir. Plasebo ise yan etkilere sebep olabilir ama öldürücü olması mümkün değildir. Sahte ilaç bazen ciddi yan etkilere yol açabilen gerçek ilaçların alınmalarına engel olarak can kurtarıcı bile olabilir. Asıl öldürücü olan “sahte olmayan yani gerçek ilaçlardır”.