Stephen Hawking “21. yüzyılın en büyük halk sağlığı problemi olan fazla kiloluk ve obezitenin çaresinin az yeme ve çok hareket etme” olduğunu söylemiş. Dünyaca ünlü fizikçinin, obezite cerrahisinin başarılarını ve diyabet derneklerinin mavi ışıklandırma çalışmalarının adını bile anmamasını cehaletine mi kıskançlığına mı vermeli bilemedim.

Bizde “burundan kıl aldırmamanın” menfi bir anlamı vardır. Huysuzlar, hiçbir tenkide dayanamayanlar, aşırı kibirli olanlar için bu deyim kullanılır ama bilim adamlarına göre burundan kıl aldırmak hiç de iyi bir şey değil. Uzmanlar, bu eylemin menenjit ve beyin apsesi gibi ölümcül enfeksiyonlara yol açabileceğini söylüyor. Ukala dümbelekleri gene yaşadı!

SGK, “3-6 ve 6-9 ay arası hamilelere ücretsiz grip aşısı yapılmasını” sağlıyormuş. Neden 3-9 değil de 3-6 ve 6-9 ayırımı var? Aşının gebeliğin ilk üç ayında yapılması faydasız mı yoksa sakıncalı mıdır, bunlar nelerdir? Gebeliğinin ilk 3 ayında “bilmeden” grip aşısı yaptıran bir kadın ne yapmalıdır? SGK’ nın gribe karşı aşı dışında başka tavsiyeleri yok mudur?

Menopozdaki kadınların çoğu tarafından alınan kalsiyum desteklerinin sadece kalp krizini değil bunama riskini de artırdıkları belirlendi. Endüstri beyinlere hiçbir hastalığınız ve riskiniz olmasa bile besin destekleri almadan sağlıklı olunamayacağı düşüncesini yerleştirmeye çalışıyor. İşin acı tarafı, halk doktoru olarak bilinenlerin bile bu pazarlama oyunlarına gelmiş olması!

D vitamini haplarının kemik ve kas sağlığı için de kalp hastalıkları, felç ve kanser gibi hastalıkları önlemek için de faydası olmadığı bildirildi. Türkiye gibi kışın bile yeteri kadar güneşli günleri ve harika D vitamini kaynağı sayısız yiyeceği olan bir ülkenin insanlarını D vitamini dayatılması akıl ve mantık dışıdır.