Her yarım saatte bir 5 dakikalık hafif yürüyüşün, tüm gün oturmaya kıyasla kan şekerini önemli ölçüde azaltan tek strateji olduğu, bilhassa her yarım saatte bir 5 dakikalık yürüyüşlerin, yemekten sonra kan şekerinin yükselmesini neredeyse yüzde 60 oranında azalttığı belirlendi.

Aerobik egzersiz sırasında kana geçen irisin isimli hormonun Parkinson hastalığı ile ilgili bir proteini ve hareket problemlerini azaltabileceği gösterildi. Fare deneylerine göre, egzersiz Parkinson’ u önleyebilir. Çocuklara “Uyusun da büyüsün” yaşlılara “Yürüsün de sağlıklı olsun” denmelidir.

Sport Medicine’ de yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, yemekten sonra kısa süreli yürüyüşler bile tip 2 diyabet ve kalp damar hastalıkları riskini düşürüyor. Yürümek hatta ayakta durmak bile kasların kasılmasına yol açıyor ve bunun için şekerin kullanılması kandaki seviyeyi düşürüyor.

Frontiers in Aging adlı tıp dergisinde yayımlanan bir araştırma, insana adeta “Bilim insanlarının başına taş mı düştü” dedirtecek kadar önemli. Çünkü bu araştırmada vitamin D3, omega 3 yağ asitleri (balık yağı hapları) ve evde herkesin kendi kendine yapabileceği basit egzersizlerin kanserleri önleyebileceği belirlendi.

Başta obezite, tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp krizi, felç olmak üzere birçok hastalığı önlemek için tavsiye edilen fiziki aktivitede aşırıya kaçmanın koroner damarlarda kalsiyum birikimini artırabileceği ortaya çıktı. Artış, koroner arterlerdeki aterosklerotik lezyonların daha stabil ve daha az tehlikeli hâle geldiğini de gösterebilir ancak…