Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

46 bine yakın kişiye ait verilerin analizi ile yapılan meta-analizde kilo verme, beslenmenin desteklenmesi ve yağ alımının azaltılmasının depresyon belirtilerini azaltabileceği bildirildi.

Araştırmanın başı olan Dr. Joseph Firth mevcut araştırmaların diyet hatalarının düzeltilmesinin akıl ve ruh sağlığı üzerine olan faydalarını kesin olarak göstermediğini bildiriyor.

Psychosomatic Medicine isimli dergide yayınlanan analizde ruh hastalıkları için yapılan klinik beslenme araştırmalarına ait tüm veriler değerlendiriliyor.

Araştırmacılar, diyetin sağlıklı olmasının teşhis edilmiş depresif hastalık olmayan kişilerde de depresyon belirtilerini azalttığını ama anksiyete üzerine bir etkisinin olmadığını gösteriyor.

Meta-analiz, diyette yapılan değişikliklerin depresyon belirtilerine olan etkilerini inceleyen 16 randomize çalışmaya ait veriler üzerinde gerçekleştirildi.

Analizlerde, kilo vermenin, yağı azaltmanın veya besin ögelerinden zengin beslenmenin depresyon belirtileri üzerine benzer etkileri olduğu belirlendi. (Burada bahsedilenin yağın, margarin, bitkisel yağlar gibi zararlı trans yağlar olduğunu hatırlatırım).

Araştırmaya göre, liften ve sebzelerden zengin bir diyet, fast food gıdaları ve rafine şekeri azaltmak abur cuburla beslenmenin negatif psikolojik tesirlerini önlemede etkili oluyor.

Doğru beslenmeye egzersizin de ilave edilmesi depresyon belirtilerinin daha da azalmasını sağlıyor.

Diyet, depresyon ve anksiyete belirtilerinin azalmasında kadınlarda daha fazla etkili oluyor.

Bu sonuçlar, hayat tarzı ile ilgili yanlışların düzeltilmesinin depresyon tedavisinde faydalı olabileceğini ortaya koyuyor.

Uzmanlar ruh sağlığına olan müspet etkilerini obezite ve enflamasyonun azalmasıyla izah ediyorlar ve beslenmenin klinik psikiyatrik hastalığı olan kişilerde de araştırılması gerektiğine dikkat çekiyorlar.

Gelelim neticeye

Elbette depresyon teşhisi de tedavisi de psikiyatri uzmanlarının işidir. 

İlaç verip vermemek ya da başka tedaviler onların kararına göre belirlenir.

Ama… tıbbın her hastalığın, her belirtinin ilaçlar olmadan da sağlıklı hayat tarzı ile düzeltilebileceğini anlamaya başlaması da kaçınılmazdı.

Çok şükür!

Kaynak: https://journals.lww.com/psychosomaticmedicine/Abstract/publishahead/The_effects_of_dietary_improvement_on_symptoms_of.98656.aspx

***

EK 2 (13.1.2023): Fiziksel aktivite çocuklarda ve ergenlerde depresif belirtileri hafifletmek için alternatif veya yardımcı bir yaklaşım olabilir.

Kaynak: https://jamanetwork.com/journals/jamapediatrics/article-abstract/2799811

Makale: Physical Activity Interventions to Alleviate Depressive Symptoms in Children and Adolescents

***

EK 3 (11.3.2023): The study enrolled a total of 30,627 individuals from the United States. In the regression model with full confounding variables adjusted, the OR (95 % CI) for the association between DII and depression was 1.05 (1.04, 1.06). A J-shaped association was found between DII and depression, with a turning point of 2.74. After the turning point, the OR (95 % CI) was 1.60 (1.51, 1.69). Only the interaction in the cardiovascular disease (CVD) analysis was statistically significant.

Kaynak: https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0165032722013106

Makale: A J-shaped association between Dietary Inflammatory Index (DII) and depression: A cross-sectional study from NHANES 2007–2018

***

EK 4 (7.7.2023) Egzersiz, depresyon ve depresif semptomların tedavisinde etkilidir. Egzersiz, gözetim altında ve orta yoğunlukta grup egzersizi ve aerobik egzersiz rejimlerine odaklanan kanıta dayalı bir tedavi seçeneği olarak sunulmalıdır.

Kaynak: https://bjsm.bmj.com/content/early/2023/02/14/bjsports-2022-106282

Makale: Exercise as medicine for depressive symptoms? A systematic review and meta-analysis with meta-regression

***

EK 5 (27.11.2023): Yoz gıdalar depresyon riskini de artırıyor.

Kaynak: https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0165032723006365?via%3Dihub

***

EK 6 (29.11.2023): Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki araştırmacılar, fermente gıdalarda ve yoğurtta bulunan bir bakteri olan Lactobacillus’un stres yönetimi ve olası depresyon ve anksiyetenin önlenmesindeki rolünü deşifre ederek önemli bir atılım gerçekleştirdi. Bu bulgu, Lactobacillus’un rolünü, insan vücudunun içinde ve üzerinde yaşayan çok sayıda mikroorganizmayı içeren diğer mikrobiyotadan ayırması bakımından dikkat çekiciydi. Bu mikrobiyota bağışıklık fonksiyonu, sağlık ve zihinsel refah için büyük önem taşıyor.

Alban Gaultier ve ekibi tarafından yürütülen çalışma, bağırsakta yaşayan Lactobacillus’un bağışıklık sistemini modüle ederek ruh hali bozukluklarını nasıl etkilediğini vurguluyor.  Bağırsaklar, sağlık ve hastalıkta önemli rol oynayan bakteriler, mantarlar ve virüsler de dahil olmak üzere trilyonlarca mikroorganizmaya ev sahipliği yapmaktadır. Hastalık veya kötü beslenme gibi faktörlerin neden olduğu bu mikrobiyotadaki bozulmalar, kanser de dahil olmak üzere çeşitli hastalıklarla ilişkilendirilmiştir. 

Eksikliği depresyonu şiddetlendiriyor

Araştırma, hastalıklarla savaşmak için bağırsak florasını, özellikle de Lactobacillus’u manipüle etme potansiyelini vurguladı. Gaultier’in laboratuvarı tarafından yapılan önceki çalışmalar, Lactobacillus’un laboratuvar farelerinde depresyonu tersine çevirebileceğini göstermişti, ancak altta yatan mekanizmalar belirsizdi. 

Son bulgular, Lactobacilli’nin davranışı nasıl etkilediğini açıklığa kavuşturuyor ve bu bakterilerin eksikliğinin depresyon ve anksiyeteyi şiddetlendirebileceğini gösteriyor. Stres tepkisini düzenleyen ve depresyonu önlemeye yardımcı olan interferon gama adlı bir bağışıklık aracısının seviyelerini korurlar. Bu içgörü, Lactobacillus seviyelerini optimize etmek için özel olarak formüle edilmiş probiyotik takviyeler yoluyla ruh sağlığı koşullarını önlemek ve tedavi etmek için yeni yöntemler geliştirmek için bir temel sunuyor.

Yeni tedavi çalışmalarını hızlandıracak

Araştırmacı Andrea R. Merchak’a göre, bu sonuçlar probiyotiklerin geliştirilmesini ilerletmek için yeni araçlar sağlayarak yeni tedavilerin keşfini hızlandırıyor. Şimdi odak noktası, sağlıklı Lactobacillus ve interferon gama seviyelerinin korunmasının anksiyete ve depresyonu önlemek ve tedavi etmek için nasıl kullanılabileceğine kayıyor.

Kaynak: https://medimagazin.com.tr/guncel/bagirsak-bakterileri-zihinsel-sagligin-anahtari-mi-yeni-arastirma-lactobacillusu-one-cikariyor-108445

***

Yazı için 5 yorum yapılmış:

1. Nevzat dedi ki:

   10 Şubat 2019, 21:41

   depresyona girince çok yiyiorum böyle bir şey mi

2. OZAN dedi ki:

   13 Şubat 2019, 23:53

   İLAÇ ŞİRKETLERİNİN ADAMLARINI DELLENDİRDİĞİNİZİ BİLİYOR MUSUNUZ ACABA

3. Aliye dedi ki:

   15 Şubat 2020, 09:27

   Psikiyatrislere göre ilaçsız depresyon tedavisi olmuyor. Bunu böyle yaşadım ve böyledir. kim uğraşacak besinle mesinle. Yaz ilacı al viziteyi.

4. Haksun Acet Dr dedi ki:

   15 Şubat 2020, 22:57

   Gerçek depresyonda kişinin en sevdiği ve sağlıklı yiyecekler i 3 öğün önüne servis edin bakalım en ufak bir sonuç alabilecekmisiniz.Her şeyi her hastalığı doğru beslenmeyle çözme iddiasındaki meslektaşlarıma dır

5. Haksun Acet Dr dedi ki:

   15 Şubat 2020, 23:00

   Gerçek depresyonda kişinin en sevdiği ve sağlıklı yiyecekler i 3 öğün önüne servis edin bakalım en ufak bir sonuç alabilecekmisiniz.Her şeyi her hastalığı doğru beslenmeyle çözme iddiasındaki meslektaşlarıma ithafımdır

Siz de yorumunuzu paylaşın: