Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Medimagazin’ de Dr. M. M’ nin yazısı:

12 sene tıp eğitimi almış bir uzman hekimin evde oturmaya mecbur bırakılması; benim gibi yüzlerce uzman hekim arkadaşımın, ülkemizde üniversite hastanelerinde tamamlamış oldukları ihtisas eğitiminin ardından başına gelen komik ve bir o kadar da acınası durumdur.

Mecburi hizmet adı altında tıp eğitiminin çeşitli basmaklarında 5 yıl boyunca devlete bağlı hastaneler dışında türk hekimlerinin türkiye’de çalışması mümkün değil, türk hekimlerinin diyorum çünkü yabancı hekimler rahatlıkla yeni düzenlenen kanunlarla benim ülkemde mecburi hizmete tabi olmadan çalışabilmekte. Bu durumu pek çok hekim çaresizlikten kabullenmiş durumda ancak daha acınası durum ise bu atama sürecinde başımıza gelmekte.

Üniversite hastanelerinde eğitimini tamamlayan uzman hekimler bakanlık kura açana kadar işsiz kalmaktalar.

12 sene bir insan tıp eğitimi alıyor, uzmanlaşıyor, mesleğinde en parlak olacağı ve en istekli çalışacağı döneme geliyor ama gel gelelim devlet onu 2 ila 5 ay arası maaşsız, sosyal güvencesiz evde oturmaya mahkum bırakıyor; pek tabi bu süreç içinde özlük hakları da kesintiye uğruyor. Hangi akla hizmet bu kadar kalifiye eleman evde vakit öldürmeye mecbur bırakılır. Çalışmak istiyorum diyen insanın; en azından bu süre içinde meslekten men tehdidi ile özel sektörde çalışmasına da izin verilmez. Aklım almıyor doğrusu bu kadar hekim açığı olduğu vurgulanan bir ülkede, kendi evlatlarımızın atıl durumda aciz bırakılmasına.

Gel gelelim Sağlık Bakanlığı, isterseniz bu sürede elinize bir kâğıt tutuşturuyor, x uzmanıdır ama türkiye de Sağlık Bakanlığı dışında görevini icra edemez diye. Trajikomik doğrusu …

Buna rağmen TSK sizi askere alıyor ve uzmanlığınız doğrultusunda askerliğiniz süresince uzman hekimlik mesleğinizi icra etmenizi istiyor. Yani devletimize ait başka bir kurum Sağlık Bakanlığı çatısı altına girmeden size Mehmetçiğini emanet edecek kadar güveniyor ama atamanız yapılana kadar maaşsız, işsiz, sosyal güvencesiz kalmanıza kimse aldırış etmiyor. Sosyal devlet anlayışının hangi kısmı bu içler acısı duruma bir açıklama getirebilir ?

Tıp fakültesinden mezun olalı 6 yıl oldu ve hala diplomam elimde değil, muhtemelen 3 yıl daha ne uzmanlık belgemi ne de diplomamı alamayacam çünkü bakanlık hepsine el koydu.

Diyelim ki eşim hamile ya da bebeğim var veya ben bir sağlık sorunu yaşadım; sağlık güvencemizde yok. Yeşil karta mı başvurayım.

Dünyanın herhangi bir ülkesinde komedi filmi senaryosu olacak bu durum maalesef bizde yıllardır kanıksanmış bir gerçek. Çözüm ise tabi ki yok..

Siz de yorumunuzu paylaşın: